'Hükümet rakamlarla oynayıp, kamuoyunu yanıltıyor'

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 30 Ocak 2006 14:15, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

RAKAMLARLA OYNAYARAK KAMUOYUNU YANILTMAYIN!

Öğretmen-Sen Genel Başkanı Yusuf Tanrıverdi ek ders ücretleri ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Hükümetten beklentimiz; yapacakları 1,5 YTL zammı ?enflasyonun 8-9 kat üstü zam? abartısını bırakıp konuya ciddiyetle yaklaşarak, patronlara vergi indiriminde gösterdikleri trilyonluk vergi indirimi cömertliğinin küçücük bir parçasını alın terlerinin, emeklerinin bir kuruş fazlasını istemeyen eğitim öğretim çalışanlarına da göstermeleridir.

"Bildiğiniz gibi öğretmenlerin ek ders ücretlerine düşünülen artış aylardır hükümetin gündeminde. Ek ders artışı konusu hükümet içinde de çatışmalara sebebiyet verdi. Yaklaşık sekiz ay önce hükümet öğretmenlerin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıyı bir nebze olsun giderebilmek için ek ders artışını gündeme getirmişti. Halen net 3,50 YTL olan ek ders ücretlerinin 10 YTL ye çıkarılmasını Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik hükümete teklif etmişti. Buna karşılık Maliye Bakanın böyle bir artışı yapmamız mümkün değildir, tepkisiyle karşılaşmıştı. Konunun iki bakan arasında polemiğe dönüşmesinin önünü almak için Başbakan devreye girmiş ve ek ders iyileştirilmesinin makul ölçüler içinde mutlaka yapılacağını belirtmişti.

Ek ders ücretlerini 10YTL'ye yükseltmekten vazgeçen Milli Eğitim Bakanı ağız değiştirip; ?enflasyonun 5-6 kat üstünde zam yapacağız? ifadesini kullanmaya başladı. Maaşlar söz konusu olduğunda bu cömertlikten (!) kaçınan Hükümet, öğretmenin tam olarak aldığında 200YTL tutan ek ders ücretleri üzerinden yapıyor! Dönemin Başbakanı Tansu Çiller kamuoyunu rakamlarla yanıltmak için ?kümülatif? kavramını kullanırdı. Bu türden kavramlar olayı abartmak kamuoyunun gözünden gerçeği kaçırmak için kullanılır. Biz, reel olarak çalışanın yaşam kalitesine yansıyan gerçeğe bakarız.

Hedeflenen enflasyonun yüzde beş olduğu düşünülürse ek ders ücretine yapılan zam enflasyonun 8-9 katını buluyor. Görüntüde çok büyük bir rakam enflasyonun 8-9 katı. A ncak, bunun parasal karşılığına baktığımızda karşımıza çıkan rakam 1,5YTL'dir. Milli Eğitim Bakanının önerisinin 10YTL olduğunu hatırlayacak olursak, istenen artış 6,5 YTL'dir. Enflasyonun 8-9 katı abartısının karşılığı rakamsa yalnızca 1,5 YTL'dir. Bir öğretmen tam olarak ek ders ücretini aldığında 100 YTL artış elde edecek. Sınıf öğretmenlerini çıkarsak, yeterli saatte ders giremedikleri ve ek derslerini dolduramadıkları için branş öğretmenlerinin alması mümkün olamayacak. Hükümet tarafından kopartılan enflasyonun 8-9 kat fazlası zam 1,5 YTL'lik komik rakam içindir. Kamuoyunun bu gerçeği bilmesini isteriz.

HİZMETLİLER VE MEMURLARIN DURUMU NE OLACAK!

Eğitim öğretim yalnızca öğretmenlerin omuzlarında sürdürülen bir faaliyet değildir. Yıllardır görmezlikten gelinen eğitim öğretim camiasının hizmetli ve memurları vardır. Hizmetliler sabah altıda iş başı yapar, akşam dokuzda iş bırakırlar. Ne iş tanımları vardır, ne de mesai ücretleri. Asgari ücrete yakın bir rakamla yıllardır emekleri, alın terleri ve bunların karşılığı olan hakları yok sayılır. Eğitim Öğretim faaliyetinin önemli bir sacayağı olan hizmetli ve memur çalışanlarımız; çaresizliğin, yoksulluğun girdabına terkedilmişlerdir. Hizmetli ve memur çalışanlarının ekonomik durumlarının acilen iyileştirilmesi gerekmektedir.

ÖNCE MAAŞLAR İYİLEŞTİRİLMELİDİR!

Devletin resmi kurumu olan TÜİK'in verileri baz alınarak yapılan araştırmaya göre dört kişilik bir ailenin açlık sınırı: 510,64 YTL, yoksulluk sınırı ise: 1602,90 YTL olarak karşımıza çıkmakta ki, bu rakam bugün 1900 YTL'dir. Bu rakamlar ışığında olaya baktığımızda öncelikle yapılması gereken maaşların reel veriler ölçüsünde iyileştirilmesidir. Eğitim öğretim çalışanlarının içine terk edildikleri açlık ve sefalet 1,5 YTL'lik ek ders artışıyla geçiştirilemeyecek kadar ciddi boyuttadır. Hükümetten beklentimiz; yapacakları 1,5 YTL zammı ?enflasyonun 8-9 kat üstü zam? abartısını bırakıp konuya ciddiyetle yaklaşarak, patronlara vergi indiriminde gösterdikleri trilyonluk vergi indirimi cömertliğinin küçücük bir parçasını alın terlerinin, emeklerinin bir kuruş fazlasını istemeyen eğitim öğretim çalışanlarına da göstermeleridir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber