Çiçek: Yargı eleştirilebilir ama insaf ölçülerini aşmamalı

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 31 Ocak 2006 13:46, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Adalet Bakanı Cemil Çiçek, köklü değişiklikleri 1-2 yılda oturtmanın mümkün olmadığını, toplumun biraz demokratik sabır göstermesi gerektiğini belirterek, "Yargının bir kısım faaliyetleri eleştirilebilir, ama insaf ölçülerini aşmadan bu tartışmaların yapılması gerekir" dedi.

Çiçek, "Türkiye'de İstinaf Mahkemelerinin (sulh ve asliye mahkemeleri vb. ilk derece mahkemeler ile temyiz mahkemeleri arasında yer alan ikinci derecede yüksek mahkeme) Kurulmasının Desteklenmesi Eşleştirme Projesi" dolayısıyla Hakimevi'nde düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, bugüne kadar katıldığı bütün uluslararası toplantıların ana gündemini, daha iyi yönetim ve kamu hizmeti sunumunun nasıl yapılabileceğinin oluşturduğunu belirtti.

Bu toplantılarda, her ülkenin kendi yargı sisteminden şikayetçi olduğunu, davaların uzadığından ve iş yükünün her geçen gün arttığından bahsedildiğini belirten Çiçek, "Halbuki biz, kendi içimizde bunları tartışırken, bu sıkıntıların sadece bize mahsus olduğunu düşünüyoruz, diğer ülkelerde bu arayışlar yokmuş gibi tartışıyoruz" diye konuştu.

Avrupa Konseyi ve AB toplantılarında en önemli arayışın bir kısım ihtilafları yargı önüne getirmeden çözme yönünde olduğuna dikkati çeken Çiçek, alternatif uyuşmazlık çözümlerinin bugün yargı hizmetiyle ilgili toplantıların ana gündem maddesini oluşturduğunu da kaydetti.

Çiçek, "Bizim kendi ülkemiz açısından, eski modelle yeni sorunları çözme imkanımızın olmadığını görmüş olmamız gerekir. Bunun için her alanda köklü değişiklikleri yapmaya mecburuz" dedi.

İSTİNAF MAHKEMELERİ

Türkiye'nin AB ile müzakerelere başlayabilmesi için önüne konulan 6 yasadan birinin bölge adliye mahkemelerinin kurulmasına ilişkin yasa olduğunu belirten Çiçek, "Eğer AB'yi önemsiyorsak, bu bir devlet politikasıysa, devlet olarak bunun kademelerini gerçekleştirmeye mecburuz" diye konuştu. Çiçek, Türkiye'deki iki kademeli yargılamanın sıkıntı yarattığına, AİHM'de en çok aleyhinde dava açılan ülkenin Türkiye olduğuna işaret ederek, "Bölge adliye mahkemelerinin kurulmuş olması, çok değişik nedenlerden dolayı bir zaruret olarak önümüzde durmaktadır. Bunun yasası çıkmıştır, yapılması gereken iş, bunun en iyi şekilde işlemesini temin etmektir" dedi.

Köklü değişiklikleri 1-2 yılda oturtmanın mümkün olmadığını ifade eden Çiçek, şunları söyledi: "Köklü değişimler için toplumumuzdan biraz demokratik sabır bekliyoruz. Yaşadığımız sıkıntıların temelinde, bir gecede, bir haftada, bu değişikliklerin hemen meyvelerini vermesini, aksaksız bir uygulamanın yapılmasını bekliyoruz. Bunu hem iç kamuoyunda, hem de yabancı dostlarımızdan bekleyenler var. Bir yasa çıkıyor, ertesi gün uygulama başladığında yargılama sürecinin tamamlanmasını beklemeksizin, ilk karar alındığında hemen tepkiler başlıyor. 'Bu AB hedefiyle bağdaşıyor mu?', 'Bu, böyle mi olacaktı?'. Dünyanın her tarafından taşların yerine oturması için makul bir sürenin geçmesi gerekiyor. Yargının bir kısım faaliyetleri eleştirilebilir, ama burada insaf ölçülerini aşmadan, kendi bağlamı içerisinde bu tartışmaların yapılması gerekir."

"GELİŞMİŞ ÜLKELERDEN ÖNDEYİZ"

Taşları yerli yerine oturmuş ülkelerde bile mahkeme sistemlerinden çıkarılan yasalara kadar hemen her gün önemli değişiklikler olduğunu belirten Çiçek, şöyle devam etti:
"Bize örnek olarak gösterilen gelişmiş ülkelerden birçok noktada önde olduğumuzu bu vesileyle söyleyelim. Bizim Anayasamıza göre azami gözaltı süresi 4 gündür, ama 28 güne çıkan ülkeler de vardır. Biz 28 güne çıkaralım arzusunda da değiliz.

Dünyada öylesine gelişmeler var ki dün öngörmediğimiz suç tipleri çıkmıştır. İnsan kaçakçılığı, terör örgütleri, herkesi mahkeme sistemlerini, uyguladıkları yasaları ve infaz sistemlerini yeni baştan gözden geçirmek gibi bir zaruretle karşı karşıya bırakmıştır. Biz de kendi sistemimizi gözden geçiriyoruz, daha önümüzde yapacağımız çok sayıda iş var."

"TEŞEKKÜR EDİLMESİ GEREKİR"

Adalet Bakanı Çiçek, Türkiye'de en köklü değişikliklerin yapıldığı alanların başında yargı sisteminin geldiğine dikkati çekerek, yargının Türkiye'de devlet örgütü içerisinde hiçbir kurumun, organizasyonun yapmadığı kadar eğitim, seminer, değerlendirme toplantılarına önem verdiğini kaydetti. Çiçek, "Bilgileri eksik olanlar, sanki Türkiye'de hiçbir şey yapılmıyormuşçasına, mikrofonlar uzatıldığında, 'yargı eğitilmeli, yargı şöyle olmalı, yargı böyle olmalı' diyor" dedi.

Yargı mensuplarının bugünkü gibi çok sayıda eğitim toplantısına katıldıklarını belirterek, insan ticareti, kara paranın aklanması, cezaevi yönetimi, çocuk adaleti, ifade özgürlüğü, yargıya erişim, iltica ve bunun getirdiği sorunlar, organize suçlarla mücadele, AB uyum yasaları, insan hakları, ceza hukuku alınandaki değişiklikler konularında sayısız toplantı yapıldığını, bunlara toplam 24 bin 595 yargı personelinin katıldığını bildiren Çiçek, şöyle konuştu:

"Türkiye'de bu anlamda eğitime, bilgiye, değişime en çok çaba gösteren yargı teşkilatıdır, yargı mensuplarıdır. Diğer kamu birimlerinde o işi yapacak bir başkasını bulabilirsiniz. Aynı dairede aynı işi yapan birden fazla insan vardır. Halbuki, yargı mesleğinde o dosyayı o hakim bilmektedir, o soruşturmayı o savcı yürütmektedir. Hem o soruşturma yürüyecek, hem o duruşma yapılacak, hem de bu kadar faaliyete katılacaksınız. Bu, insan üstü bir fedakarlıktır ve bu fedakarlığı da bu yargı teşkilatı yapıyor. Bundan dolayı teşekkür edilmesi gerekir. Bir açığı varsa, teşekkürle beraber onların ifade edilmesi gerekir. Ben Adalet Bakanı olarak bu gerçeği söylemeye mecburum, gerçek budur. Eğer bu değerlendirmeler eksik yapılırsa, dışarıda da eksik bilgilere dayalı yanlış kanaatler oluşmakta, Türk yargısıyla ilgili olumsuz bir imajın oluşmasına biz kendimiz sebebiyet vermekteyiz."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber