Erdoğan: Zam yapmıyorsunuz diye milletvekilleri bana kırgınlar
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti iktidarına
çamur atma gayreti içine girenlerin boşuna yorulduklarını söyledi. Başbakan
Erdoğan, Şile Atatürk Spor Salonu'nda gerçekleştirilen AK Parti Şile 2. Olağan
İlçe Kongresi'ne katıldı.
Partililerin sevgi gösterisi altında konuşmasına başlayan Erdoğan, ülke genelinde
AK Parti belde kongrelerini bitirdiklerini, şimdi ilçe kongrelerini yaptıklarını,
ardından da il kongrelerini gerçekleştireceklerini dile getirdi. Erdoğan, sonbaharda
büyük kongreyi yapmak suretiyle 2007 yılına dinamik bir kadroyla gireceklerini
söyledi. Erdoğan, Türkiye'yi 4 temel taş üzerine inşa ettiklerini, bunların
eğitim, sağlık, adalet ve emniyet olduğunu vurgulayarak, modern yollarla modern
Türkiye'yi oluşturacaklarını kaydetti. Bunu anlamakta zorlananlar bulunduğunu
ifade eden Erdoğan, şu ana kadar 6 bin kilometre duble yol yapıldığını anımsattı.
''Artık çalışan bir iktidar var, yatan bir iktidar değil'' diye konuşan Erdoğan,
çünkü Türkiye'de makasın açıldığını, yıllarca ''derdi olmayan'' bir hükümetin
bu ülkede görev yaptığını dile getirdi. Şimdi artık her şeyin rayına oturduğunu,
bir sistemin oluştuğunu belirten Erdoğan, eğitim alanında 3 yılda gerçekleştirdikleri
faaliyetleri anlattı. Kendilerinin dertli bir kadro olduğunu ifade eden Erdoğan,
''Nedir o? Biz halkımızın derdi ile dertlenen bir iktidarız. Bu derdi anlayan
var, anlamayan var. Milletimizden aldığımız vekaleti hortumculara değil, yine
millete aktarma anlayışının gereğini yapıyoruz'' diye konuştu.
''YOLSUZLUĞA DAMARDAN GİRDİK''
Partililerin, ''Hortumcular millete hesap verecek'' sloganları üzerine Erdoğan,
ilk hesabın 3 Kasım 2002'de verilip sorulduğunu söyledi.
Bu anlayışın 3 Kasım'da sandığa gömüldüğünü vurgulayan Erdoğan, yolsuzluklar
konusunda yürütme ve yargı organlarının çalışmaları bulunduğunu kaydetti.
Kendilerinin üzerlerine düşeni yaptıklarını, yargının da gereğini yerine getirdiğini
anlatan Erdoğan, ''Böylece ülkemiz gerçekten temiz yönetim anlayışının gereğini
yakalamak durumundadır'' dedi.
Halka yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar konusunda söz verdiklerini hatırlatan
Erdoğan, ''Yolsuzluğa damardan girdik, bazıları bunu anlamıyor. Çünkü onların
böyle kurulu bir damar anlayışı var. Biz oradan girdik'' diye konuştu.
Erdoğan, partililerin, ''Hırsızlar öldü, Allah rahmet eylesin'' sloganları
üzerine, ''AK Parti iktidarına çamur atma gayreti içine girenler; boşuna yoruluyorsunuz.
Bu millet doğruyu çok iyi biliyor. Göğsümü gere gere söylüyorum; sadece iç borçlanmanın
faizi yüzde 69'du, şimdi yüzde 13.5'' dedi.
Bütçe açığı konusunda Fransa ve Almanya'nın Maastrich kriterlerini tutturamadığını,
Türkiye'nin bütçe açığı oranının AB ortalaması olan yüzde 3'ün altında, yüzde
2 olduğunu kaydeden Erdoğan, sağlıkta gerçekleştirdikleri icraatları da anlattı.
Erdoğan, doktor noktasında sıkıntıları olduğunu, çile çektiklerini, kimsenin
ülkenin belli bölgelerine gitmek istemediğini ifade ederek, özlük hakları noktasında
da verdiklerinin özel hastanelerinkinden daha az olduğunu doğruladı. Erdoğan,
şartlarını zorlamalarına rağmen ülkenin imkanları neyi elveriyorsa onu verdiklerini
anlattı.
MİLLETVEKİLLERİNİN MAAŞ DURUMU
Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Senin milletvekilin, Başbakan'ın ne alıyor? Ona da bakacaksın. Başbakan, bakanlar
bu kadar alıyorsa ve hala geldiklerinden beri ekstra bir zam almadıysa, bu parlamentodaki
milletvekili arkadaşlarım bayağı da ters bakıyor. Onu da söyleyeyim. Zam yapmıyorsunuz
diye bana da kırgınlar. Lojmanlardan da çıkardık. Her lojmanın milletvekili
arkadaşa faturası 1 milyar TL. Bu dönem milletvekilleri çok kutlu bir hareket
yapmaktadır. Bazıları 'Yok milletvekili şöyle böyle' diyor. Milletvekilinin
ne yaptığına bak da öyle konuş. Milletvekillerini topun ağzına getirmenin anlamı
yok. Siyaset kurumuna, siyasetçiye sağdan soldan hesabını yapmadan saldırmanın
anlamı yok.
İstanbul, Ankara ve İzmir milletvekillerini bir tarafa koyalım, ama Anadolu milletvekilleri milletvekili olduklarına olacaklarına pişman olmuşlardır. Niye biliyor musunuz? Anadolu'dan çıkıp gelecek vatandaşı eğer o ilin milletvekili bir otelde ağırlamazsa, yedirip içirmezse, giderken de otobüse koyup göndermezse, vay haline, yandın. Böyle çalışan bir mekanizma var.''