Taş ocağına tepkiler sürüyor

Antalya'nın Gazipaşa ilçesi Korubaşı Köyü'nde faaliyet gösteren kum çakıl ocağına tepkiler devam ediyor.

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 29 Temmuz 2013 11:29, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Taş ocağına tepkiler sürüyor

Antalya'nın Gazipaşa ilçesi Korubaşı Köyü'nde faaliyet gösteren kum çakıl ocağına tepkiler devam ediyor. Antalya Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı ve Kent Konseyi Çevre Çalışma Grubu Başkanı Kimya Mühendisi ve Çevre Teknikeri Murat Yıldırım, yetkilileri göreve davet etti. Kum ve çakıl ocaklarına karşı olmadığını, bu işletmelere ülkenin ihtiyacı olduğunu belirten Yıldırım, sorunun ocak yetkililerinin kurallara uymamasından kaynaklandığını söyledi. Ocağın hali hazırda yaptığı uygulamanın 2872 sayılı çevre yasasına aykırı olduğunu dile getiren Yıldırım, "Burada çok ciddi bir ekolojik sıkıntı var. Ekosistem çok ciddi manada hasar görüyor. Taşımalı eğitim araçları başta olmak üzere Gazipaşa'yı köylere ve yaylalara hatta Konya ya bağlayan ana arter üzerindeki bu taş ocağı kontrolsüz, denetimsiz ve çevredeki doğal hayata insan yaşamına zarar verir mahiyettedir" dedi.

OCAK ÇALIŞMAYA UYGUN DEĞİL

Bölge halkının yaptığı şikayetler üzerine ilgili kişilerin hazırladığı raporda söz konusu ocağın uygunsuz koşullarda çalıştığının belirtildiğini ileri süren Yıldırım, "Bu müessesenin gayri sıhhi müessese ruhsatının olup olmadığı bilinmemekle beraber yapılan şikayetlere dayalı olarak Antalya'dan gelen ilgililerin hazırladığı raporlarda söz konusu ocağın çalışmasının uygun olmadığı noktasında komisyon kararları mevcuttur. Ocaktan çıkan toz 4-5 kilometreye kadar peyder pey yayıldığından bölgedeki yeşil doku grileşerek bitkilerin çiçek açması, sürgün vermesi gibi doğal faaliyetler engellendiğinden zaman içinde bölgede suni bir erozyonunun olması muhtemeldir. Bir başka zarar ise bölgedeki endemik tür bitki varlığı zarar gördüğünden arıcılık, bilhassa küçükbaş hayvancılık ileri derecede zarar görmektedir. Daha da ötesinde uçan, yürüyen ve sürünen bütün hayvanlar bu tozdan zarar görmektedir. Tümüyle biyolojik çeşitlilik altüst olmaktadır" diye konuştu.

İŞ GÜVENLİĞİ YOK

Sosyal Güvenlik Kurumu raporlarına göre söz konusu işletmede iş güvenliğinin olmadığının tespit edildiğini söyleyen Yıldırım, buna örnek olarak şunları söyledi:

"Bilhassa patlayıcıların kullanıldığı ve kullanılacağı saatlerde emniyet mesafesi dikkate alınarak yol güzergahındaki uygun noktalara uyarı işaretler ve levhalar konmadığından gelip geçen yolcuları ve özellikle taşımalı eğitim araçlarındaki öğrencilere patlamalar sonucunda can güvenliği tehlikeye atılıyor. Ayrıca Devlet Su İşlerinin tespitleri ile vaktiyle çayın doğal akış mecrasının değiştirildiği, taşkın sularının daracık bir mecraya sıkıştırılması sonucunda yandaki ana yol arterinin kısa ve orta vade içerisinde taşkınlar sebebiyle zarar göreceği de yapılan tespitler sonucunda anlaşılmıştır. Ocağın çevreye verdiği bir diğer zarar da bölgenin kullandığı yoldur. Hemen hemen 2-3 kilometre civarındaki karayolunun tamamen bozulmasına sebep olduğundan yolu kullanan binlerce aracın ön düzen ve alt takım düzenlerinin çabucak bozulması söz konusudur. Bu ocağın bu şekilde çalışması faydadan çok zarara sebep olmaktadır."

GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA SÖZ KONUSU

Yaşanan olay karşısında yapılması gerekenleri anlatan Yıldırım, başta ilçe kaymakamlığı olmak üzere yerel teşkilatlar yönüyle tarım teşkilatından, devlet su işlerinden, çevre ve şehircilik bakanlığından sağlık bakanlığından ulaştırma teşkilatından jandarma trafikten teşkil olunacak bir komisyon marifetiyle mahallinde ciddi nihai bir gözlem yapılması gerektiğini belirtti. Doğal kaynakların ve insan yaşamı için ortaya çıkmış olan tehlikelerin bertaraf edilmesi için mutlaka sürdürülebilir bir tedbir alınması gerektiğini ileri süren Yıldırım, "Yürürlükteki yasalar çerçevesinde alınması gereken tedbirlerin alınmaması durumunda yetkili ve etkili kurumlarımız 4077sayılı yasanın 4-a maddesine göre kusurlu hizmet sergilemiş, görevi savsaklama ve sürüncemede bırakma gibi olumsuzluklara neden olacakları kabul edilmelidir. Çözümleninceye kadar bu olayın üzerinde duracağımızı, ulusal ve evrensel haklar çerçevesinde hareket edeceğimizi kamuoyuna ve yetkililere duyururuz" dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber