İki kişiyi öldürdü, duruşmada "hatırlamıyorum" dedi

Edinilen bilgiye göre, merkez Sarıçam ilçesine bağlı Cihadiye köyünde oturan Hasan S. ve Mehmet G., tarlalarının sınır kayması yüzünden mahkemelik oldu. Mehmet Güder, avukatı Nursel Ünal aracılığıyla taşınmazların üzerine haciz şerhi koydurttu. Hasan S. de oğlu Ferit ve kendisinin borçları için tarlayı sattı ve bir miktar parayı aldı. Alıcı ise, tarla üzerinde haciz tedbiri olduğunu görünce tarlayı almaktan vazgeçti. Bunun üzerine Hasan S., haciz tedbirinin kaldırılıp tarlasını satabilmek için arkadaşı Selahattin Büyülü'yü aracı koydu. Alacaklı Mehmet Güder de yardımcı olacağını söyledi. Haczin kaldırılması için 5 Nisan'da Güder'in avukatı Nursel Ünal'ın bürosunda buluştular. Hasan S., avukata, "Haczi kaldırın yoksa beni öldürecekler, bir saatlik zamanım var" dedi. Avukatın, haciz kaldırma yazısının öğlenden önce yetişemeyeceği söylemesi üzerine sinirlenen Hasan S. tabancasını çekti. Tabancanın mekanizmasının takıldığını gören avukat Nursel Ünal ile avukatlık bürosunda çalışanlar kaçarken, Hasan S., "Ben öleceğime siz ölün" diyerek önce alacaklısı Güder'e, ardından da peşinden gelerek "Hasan ne yaptın?" diye soran aracı Büyülü'ye ateş edip kaçtı. Büyülü olay yerinde ölürken Güder ise 20 gün sonra hastanede hayatını kaybetti. Olaydan sonra adliyeye giderek polislere gülerek teslim olup tutuklanan katil zanlısı eski muhtar Hasan S., '2 kişiyi öldürmek' suçundan Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesi' nde 2 kez müebbet hapis cezası ile cezalandırılması istemiyle hakim karşısına çıktı.

Olayın görgü tanığı Veli Güder ile öldürülenlerin yakınlarının katıldığı duruşmada katil zanlısı Hasan S., oğlu ve kendisinin borçları yüzünden katil olduğunu söyledi. Borçlarını ödemek için alacaklısı ve aracı ile avukatın bürosuna gittiklerini belirten zanlı, "Avukat hanımdan Ceyhan'daki tarla üzerindeki 'satılmaz' şerhinin kaldırılmasını istedim. Mahkemelik olanın üzerindeki şerhi söylemedim. Avukat da, 'ne laf anlamıyorsun, o tarla mahkemelik' dedi. Ben Ceyhan'daki tarladan bahsettiğimi söyleyince 'geri zekalı' gibi hakaret içeren sözler söyleyerek ayağa kalktı. O sırada Mehmet de ayağa kalkıp bana doğru gelince beni döveceklerini düşünerek kendimi kaybettim. Avukatın bana bağırması üzerine kendimi kaybettim, yanımdaki tabancamla kime ne yaptığımı dahi hatırlamıyorum. Kendime geldiğimde adliyenin yakınında bir iş yerinde oturuyordum. Orada bulunanlar silahla yaralama olayından bahsedince bu olayı benim gerçekleştirdiğimi düşündüm ve adliyeye giderek teslim oldum" dedi.

Gözünün önünde 2 kişi öldürülen Veli Güder (49) ise, olay anını şöyle anlattı:

"Hasan büroya girer girmez 'tarlamın üzerindeki hacizi kaldırın, yoksa beni öldürecekler' dedi. Avukat da öğle tatilinin yakınlaştığını bu işin hemen olmayacağını söyledi, sanıktan sakin olmasını istedi. Ancak Hasan, 'bir saatlik zamanım var beni öldürecekler' dedi. Ardından ölen ağabeyim 'koçum otursana tamam yardımcı olacağız' demesine rağmen Hasan telaşlı ve öfkeli idi. O arada ağabeyim odadan dışarı çıkıp tekrar girince Hasan 'ben öleceğime Mehmet ölsün' dedi ve cebinden bir tabanca çıkarttı. Avukat hanım odadan kaçtı. Hasan mekanizmayı çalıştırıp önce ağabeyime bir el sıktı, bunun üzerine Selahattin, 'Hasan sen ne yaptın' deyince, bu kez Selahattin'e 2 el ateş etti. Ben aynı odada şok olmuştum. Hasan istese beni de rahatlıkla öldürebilirdi, ancak bana ateş etmedi, bürodan çıkıp gitti."

Ölenlerin yakınları sanığın cezalandırılmasını istedi. Duruşma, dinlenmeyen tanıkların dinlenmesi için ertelendi.