Tedaviye en iyi cevap veren kanser

Op. Dr. Serkan Teksöz, “Hastalar 'kanser' sözünü duyunca ürküyor fakat tiroid kanserleri, tüm kanserler içinde tedaviye en iyi cevap veren kanserlerdir” dedi.

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 29 Ağustos 2013 13:06, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:57
Tedaviye en iyi cevap veren kanser

Tiroid bezi, boyun orta hattında yer alan 15 - 20 gram ağırlığında vücudun en önemli hormonlarından olan tiroid hormonunu salgılayan bir bezdir. Son yıllarda tiroid kanserlerinde tedavi ve tanı yöntemlerinin gelişmesiyle birlikte tiroid kanserlerinin tanısında belirli bir artış olduğunu söyleyen İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Tiroid ve Paratiroid Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Serkan Teksöz, kanser tanısı duyduğunda insanların çok ürktüğünü fakat tiroid kanseri denildiğinde çok korkulacak bir durum olmadığını belirtti. Dr. Teksöz, “Kanserler arasında özellikle cerrahiye en iyi cevap veren tiroid kanserleridir. Ve erken dönem tanısı aldığı zaman uzun yıllar hastalıksız bir dönem geçirebilmektedir. Önemli olan hastanın tedavisinde iyi bir cerrahi uygulanması ve sonrasında da kanserin türüne göre atom tedavisinin uygun şekilde yapılmasıyla hastanın sağlığına kavuşmasıdır” şeklinde konuştu.

X IŞINLARINA DİKKAT

Tiroid kanserlerinde özellikle yüksek dozda X ışınına maruz kalan, aile öyküsü olan ve 40 yaş üzeri hastalarda daha fazla görülme ihtimali olduğunu anlatan Dr. Teksöz, “X ışını derken diş tedavisi görüp, çene grafisi çektiren, özellikle akciğer grafisi, mamografi çektiren hastalarımız endişe etmesinler. Bunları göz ardı edebiliriz ama hematolojik bir hastalık veya başka bir hastalık nedeniyle boyna ciddi ölçüde radyasyon alan hastalarımızda tiroid kanseri görülebiliyor” dedi. Halkın en çok merak ettiği bir diğer konunun da boyunda lenf düğümü, ele gelen kitleler olduğunu söyleyen Dr. Teksöz, uygun bir cerrahi sonrası hastaların boynundaki ganyomların temizlenmesiyle birlikte yine hastalıksız olarak hayatlarına devam edebileceklerini ifade etti.

"2 CM ÜZERİNDEKİ NODÜLÜ CİDDİYE ALIN"

Halkın kafasına taktığı en önemli diğer konulardan birinin de tiroitte nodül hikayesi olarak bilindiğini açıklayan Op. Dr. Serkan Teksöz, “Nodüllerin önemini 1 cm üzerinde 1-2 cm arasında özellikle biyopsi yapmak suretinde bu hastaların nodülleri iyi huylu mu? kötü huylu mu? olduğuna aşağı yukarı karar verebilmekteyiz. Ama esas 2-2,5 cm üzerindeki her nodülün biyopsi neticesi negatifte olsa kanser gelme olasılıkları yüzde 3 ila 7 oranını bulabilmektedir. Dolayısıyla hasta iyi bir hekim tarafından muayene edilip, tetkikleri yapılıp, hastalıkları ile güzel bir şekilde mücadele edebilirler” dedi.

"SES KISIKLIĞI MİNİMALİZE EDİLİYOR"

Çoğunlukla tiroid nodüllerinin başka bir hastalıkla tetkik edilirken ortaya çıktığını dile getiren Dr. Teksöz, “ Ama tiroid nodülleri 2 cm üzerine vardığında boyunda bir yumru şeklinde ele gelir. O zaman hastalarımız boynumuzda kitle var diye hekime başvurabilirler. Bu kitleler aynı zamanda yutma güçlüğü, nefes almada zorluk aynı zamanda nodül bir kanser ise ses tellerinde de zarar vererek ses kısıklığına neden olabilir. Ama çoğunlukla 2 cm altındaysa başka bir hastalık tetkik edilirken ortaya çıkmaktadırlar. Tiroidin hipertiroid dediğimiz fazla çalışması sonucunda sonucun da aşırı terleme, ellerde titreme, sinirlilik, aşırı kilo kaybı gibi durumlar olması tiroid bezinin fazla çalıştığı anlamına gelir. Tiroid bezinin az çalışması durumunda hipotiroid dediğimiz kilo alma, saçlarda kuruluk ve dökülme, hareketlerde azalma, erken yorgunluk başlaması şüphelendirmeli ve bir hekime başvurulmalı” diye konuştu.Tiroid cerrahisinde hastaların en çok korktuğu şeylerden birisinin ses kısıklığı olarak açıklayan Dr. Teksöz, teknolojinin gelişmesiyle birlikte ameliyat esnasında kullanılan teknik ile birlikte ses kısıklığını daha minimalize etmenin mümkün olduğunu sözlerine ekledi.

NİHAL IŞIK

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber