Öğretmen Danıştay kararını AİHM'ye taşıyor
DANIŞTAYIN SON BAŞÖRTÜSÜ KARARI AİHM'E TAŞINIYOR
Eskişehir'de, Türk cumhuriyetlerindeki okullarda görevlendirilmek üzere Milli
Eğitim Bakanlığı tarafından 6 yıl önce açılan sınavda Türkiye ikincisi olan,
ancak eşinin türbanlı olması sebebiyle yurtdışında öğretmenlik yapma hakkı iptal
edilen Abdullah Yılmaz, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvuracak.
Danıştay 2. Dairesi, yurtdışındaki okullarda görevlendirilmek üzere açılan sınavda ikinci olan Abdullah Yılmaz'ın atamasını, öğretmen eşinin okulda peruk takması ve günlük hayatında tesettüre uygun giyinmesi sebebiyle yapmayan Bakanlık Değerlendirme Komisyonu'nu haklı buldu. 2000 yılında Milli Eğitim Bakanlığı Yurtdışı Eğitim-Öğretim Genel Müdürlüğü'nün Türk cumhuriyetlerinde ihtiyaç duyulan öğretmen açığını gidermek amacıyla açtığı sınava, Eskişehir Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde Din Kültürü Dersi öğretmeni olan Abdullah Yılmaz da girdi. Yılmaz, mesleki yeterlilik sınavında Türkiye ikincisi olup, mülakatı da başarıyla tamamladı. Ankara Üniversitesi Türkçe Öğretim Merkezi'nde yapılan 3 haftalık seminere katılarak yurtdışına gitmesinin önünde bir engel kalmadığını düşünen Abdullah Yılmaz, bakanlıktan gelecek görevlendirme emrini beklemeye başladı. Ancak Yılmaz, gelen 'Görevlendirilmeniz uygun görülmemiştir' tebligatını görünce şoke oldu.
Yılmaz'ın avukatı Vahap Ata, yaptığı açıklamada, Danıştay'ın kararını, mahkemelerde delil olmayacağı belirtilen MİT raporuna dayandırdığını savunarak, "Müvekkilim, yurtdışında görevlendirilmek üzere Milli Eğitim Bakanlığı'na başvurusunu yaptı. Yapılan yazılı sınavı Türkiye ikincisi olarak kazandı. Atamasını beklerken, birinci olan kişinin, müvekkilim atlanarak üçüncü olan kişinin de ataması yapıldı. Yapılan istihbari çalışma sonunda MİT'ten gelen ve mahkemelerde delil olmayacağı belirtilen raporda, aile hayatında haremlik-selamlık uyguladığı, eşinin günlük yaşantısında tesettüre uygun giyindiği, okulunda peruklu olarak görev yaptığı şeklindeki rapora dayanılarak, kendisinin ataması yapılmadı. Buna karşı açtığımız dava yerel mahkemede reddolundu. Danıştay da aynı gerekçelerle yerel mahkemenin kararını onadı. Ancak, Danıştay savcısı kararın bozulması gerektiği yönünde görüş bildirdi. Savcının aksi görüşüne rağmen Danıştay'ın ilgili dairesi kararı onayarak kesinleştirdi. İç hukuk yolları tüketildiğinden dolayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurmaktan başka bir yolumuz kalmadı" dedi.