20 hafta doğum izni sorun olabilir

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, çalışan kadınların doğum izinlerinin artırılmasıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 01 Ekim 2013 10:54, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik:

- "Doğum izinleri şuan zaten 16 hafta olarak uygulanıyor, bunun 18 haftaya çıkarılması talep ediliyor. '20 hafta' diyenler, ağırlıklı o görüşten vazgeçtiler, çünkü istihdamda sorun olabiliyor"

- "Şimdi bir taraftan genç bir nüfusu korumak, diğer taraftan da kadın istihdamını düşürmemek, artırmak adına da yeni bazı düzenlemeler, yeni teşvikler yapmanın peşindeyiz"

- "Madem '2-3 çocuk olsun' diyoruz. O halde, 'bu çocuğu dünyaya getirecek olan annenin de bazı pozitif ayrımcılıklara hakkı vardır' düşüncesiyle bazı düzenlemeler yapıyoruz"

BURSA (AA) - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, çalışan kadınların doğum izinlerinin artırılmasıyla ilgili, "Doğum izinleri şuan zaten 16 hafta olarak uygulanıyor, bunun 18 haftaya çıkarılması talep ediliyor. '20 hafta' diyenler, ağırlıklı o görüşten vazgeçtiler, çünkü istihdamda sorun olabiliyor" dedi.

Bakan Çelik, yaptığı açıklamada, kadın çalışanların doğum izninin artırılması, çocuklarına yönelik kreş uygulaması, evlenecek çiftlere kredi gibi bazı uygulamalarda değişiklik konularının ekim ayında TBMM'de gündeme getirileceğini söyledi.

Bu düzenlemelerin çok önemli olduğunu dile getiren Çelik, "Sivil toplum örgütleri tarafından, gerek işverenler açısından, gerek siyasiler, konunun içerisinde olmayanlar açısından çok farklı yorumlara tabi tutuluyor, Burada amacımız; kadın istihdamını azaltmak değil, aksine bunu artırmak. Burada, farklı şekillerde bu konuyu ele almak doğru değil" diye konuştu.

Çelik, Türk toplumunun bir yapısı olduğunu bu çerçevede kadın istahdamıyla ilgili geleneklerden, eğitimden kaynaklanan bazı sorunlar yaşadıklarını ifade ederek, bunu aşabilmek için pozitif birçok ayrımcılıklar yaptıklarını bildirdi.

"Teşviklerde gerek kadınlarımıza gerekse diğer kesimlere, sayısal olarak düşük istihdam gerçekleştiği için pozitif ayrımcılıklar yaptık, teşvikler uyguladık" diyen Çelik, şöyle devam etti:

"Şimdi de bir taraftan genç bir nüfusu korumak, diğer taraftan da kadın istihdamını düşürmemek, artırmak adına da yeni bazı düzenlemeler, yeni teşvikler yapmanın peşindeyiz. 'Acaba kreş teşviki, evlilik teşviği yapabilir miyiz, evlilikte çeşitli maddi destek sağlanabilir mi? Acaba doğum izinlerini belirli bir süre yarı zamanlı yapıp da doğumdan sonra hem çocuk hem işini kadının götürebilmesi veya aile olarak, ebeveyn olarak hem çocuk hem de çalışma hayatını aksatmayacak bazı düzenlemeleri nasıl yaparız?' diye güzel çalışmalar var."

- "Farklı yorum yapılacak bir düzenleme içerisinde değiliz"

Bu çalışmaların ekim ayı sonuna doğru meclise geleceğini kaydeden Bakan Çelik, "Bu yasama yılında inşallah artık konuşulan değil, çözüme kavuşmuş olacak. Kimse de farklı yorumlar yapmasın. Farklı yorum yapılacak bir düzenleme içerisinde değiliz. Amacımız belli'' ifadesini kullandı. ''Efendim kadın istihdamına engel oluyorsunuz?' Niye engel olalım kadın istihdamına? Niye onu zaafa uğratacak bir işin içerisinde olalım? Böyle bir şey söz konusu değil" diyen Bakan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Peki çocuk?' Evet, genç bir nüfusa ihtiyacımız var, gelecekte yaşlı bir nüfusa dönüşüyor Türkiye. O halde, madem '2-3 çocuk olsun' diyoruz. O halde, 'bu çocuğu dünyaya getirecek olan annenin de bazı pozitif ayrımcılıklara hakkı vardır' düşüncesiyle bazı düzenlemeler yapıyoruz. Olay bundan ibarettir. İnşallah her açıdan, hem genç bir nüfus hem annenin istihdamda bulunması, kadının istihdam içerisinde yerini daha fazla alması konusunda bu düzenleme ciddi katkı sağlayacaktır. Doğum izinleri şu an zaten 16 hafta olarak uygulanıyor, bunun 18 haftaya çıkarılması talep ediliyor. '20 hafta' diyenler, ağırlıklı o görüşten vazgeçtiler, çünkü istihdamda sorun olabiliyor. Bu daha esnek olabilir. 18 hafta dileyen kullanabilir veya karşılıklı anlaşarak o da olabilir, değerlendirilebilir. Öyle bir teklif de geldi bize Çalışma Meclisi'ndeki görüşmelerimizde. 'Acaba 18 haftayı kesin değil de 16 haftanın üzerindeki süre işverenle ilgili çalışan kadının anlaşması çerçevesinde olabilir mi?' gibi yaklaşım içerisinde olanlar oldu. Bunların hepsi değerlendirilebilir. Tekrar ediyorum, bu düzenlemedeki amaç; kadın istihdamını düşürmek değil."

Çelik, Türkiye'de kadın işgücüne katılımın son yıllarda büyük artış içinde olduğunu vurgulayarak, "Kadının işgücüne katılımı yüzde 32'lerde. Bu artıyor, inşallah istihdam stratejisi çerçevesinde bizim hedefimiz kadın istihdamını yüzde 38'lere çıkarmak. İnşallah onları önümüzdeki dönem içerisinde sıkı bir takiple bu oranları yükseltmeye devam edeceğiz" diye konuştu.

- Suriye vatandaşlarının istihdam talepleri

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Suriye'de yaşanan olayların ardından çok sayıda Suriyeli vatandaşın canları pahasına ülkelerini terk ederk Türkiye'ye geldiğini anlattı. Türkiye'ye gelen Suriyeli vatandaşların sayısını tahmin etmenin mümkün olmadığını bildiren Çelik, şunları söyledi:

"Çünkü sınır boylarından yoğun geçişler var, kamplarda kalanlar var. Kendi imkanları olup, ev kiralayanlar var. Edirne'den Kars'a kadar Suriyeli vatandaşları görmek mümkün. Allah kimseye vermesin. Bir kere bu çok üzücü ve acı bir tablo. Türkiye olarak, yüz binlerce vatandaşın kamplarda barınmalarını sağlarken önemli ölçüde de tabii ki istihdam talepleri var. Çalışmayla ilgili talepleri var. Bu taleplerde bulunanların önemli kesimi de nitelikli personel, vasıflı elamanlar. Diğer açıdan da 'ucuz işgücü' şeklinde de piyasa değerlendiriyor. Bu konuda bizim, Çalışma Bakanlığı olarak pasaportlarıyla gelenlerin, emniyet kayıtlarına göre bir sorun teşkil etmeyenlerin bazı illerde çalışabilmeleriyle ilgili çalışma izni verdiklerimiz var. Neden? Bu da toplumsal bir olay. Sınırı kapatamayacağınıza göre, milyonlarca insanı dışarıya çıkartamayacağınıza göre hiç olmazsa burada vasıflı, nitelikli insanların iş gücüne katılmaları şeklinde bir rehabilite olur düşüncesiyle sınır bölgelerinde Gaziantep'te, Kilis'te Şanlıurfa'da Suriye'den gelen vatandaşların bu şekilde çalıştıklarını söyleyebiliriz. Ama bunların hepsi geçici şeyler. Umarız Suriye bir an önce sulh, sükun bulur, herkes kendi yuvasına döner. Böylece Türkiye ve komşu ülkelerin yaşadığı süreç de son bulur."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber