Yargıtay: TSK'da ayrı bir yapılanmaya gidildi

Yargıtay 9. Ceza Dairesinin Balyoz Planı davasıyla ilgili kararının gerekçesinde, dijital delillerin elde ediliş ve muhafaza şekillerinin usule uygun olduğu ve hukuka uygun deliller olarak hükme alınmalarının isabetli olduğu neticesine varıldığı belirtildi.

Yargıtay 9. Ceza Dairesinin Balyoz Planı davasıyla ilgili kararının gerekçesinde, dijital delillerin elde ediliş ve muhafaza şekillerinin usule uygun olduğu ve hukuka uygun deliller olarak hükme alınmalarının isabetli olduğu neticesine varıldığı kaydedildi.

Gerekçede, dijital delillerin, ele geçirilmesinden sonra kolluk veya adli makamlar elinde değiştirilmiş olduğuna ilişkin iddiaların gerçeği yansıtmadığının açıkça anlaşıldığı belirtildi.

Gerekçeli kararda, Çetin Doğan'ın, iktidarı hükümetten uzaklaştırma ve bu amaç için TSK'da ayrı bir hiyerarşik yapılanmaya gitme kararı aldığının anlaşıldığı ifade edildi.

Savunmalar hayatın olağan akışına uygun değil

Balyoz, Suga, Oraj planlarındaki yaklaşık 20 bin gerçek kişi ve kurumu ilgilendiren 2003'e ait bilgilerin kurgulanmış, asılsız, sahte olduğu savunmalarının, hayatın olağan akışına uygun olmadığı belirtilen kararda, "TSK'nın yasal yapılanması dışında suçu işlemeye dönük ayrı yapılanmaya giden oluşumun, planlama, kapsamlı organizasyon, görevlendirme ve bunun gereklerine uygun çalışmalar yaptığı anlaşılmıştır" denildi.

İcra organını vazifeden men etmeye girişmişler

"Sanıklar TSK'nın hiyerarşik yapısı dışında hukuka aykırı yetkiyle meydana getirdikleri oluşumla icra organını cebren ıskata veya vazifeden men etmeye girişmişlerdir" ifadeleri kullanılan kararda, uluslararası alanda bile caydırıcı gücü bulunan TSK'ya mensup sanıkların kullanabilecekleri cebre karşı icra organının, mukavemet edebilme imkan ve kabiliyetinin bulunmadığı kaydedildi.

"Sanık Engin Alan'ın 12 Haziran 2011'de yapılan 24. Dönem milletvekili genel seçimlerinde İstanbul'dan milletvekili seçildiği anlaşılmış ise de dosya kapsamına göre sanığa yüklenilen ve seçimden önce de soruşturulmasına başlanılmış olan suçun Türkiye Cumhuriyeti anayasasının 83/2. Maddesine işaret edilen ve 14/2 maddesinde gösterilen temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılması niteliğindeki suçlardan olduğu, yasama dokunulmazlığının istisnası kapsamında kalan bu suç bakımından kovuşturma yapılmasına engel bir durum bulunmadı"