Cemil Çiçek'ten Sayıştay raporu açıklaması

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 04 Kasım 2013 15:51, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Cemil Çiçek'ten Sayıştay raporu açıklaması

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Sayıştay raporlarıyla ilgili, "Raporların içeriğine Meclis Başkanlığı'nın müdahalesi söz konusu olamaz. Bunun bilinmesi gerekir. Bu başka bir yetki çatışmasına sebebiyet verir" dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Meclis'in 2014 yılı bütçesinin görüşülmesi sırasında milletvekillerinin sorularını cevaplandıran Çiçek, konuşmasına, "usül tartışması yapıyoruz ama usüle ne kadar uyuyoruz o ayrı bir konu" diyerek başladı.

Bu sırada CHP İstanbul Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu'nun çok çalışıyorum hakkımı yemeyin" ifadesi üzerine Çiçek, "Hakkını yemeyim de. İçtüzük'te Sayın Aslanoğlu'nun özel bir imtiyazı vardı diye bir madde okumadım. Biz müzakere yaparken usulüne uygun yapalım, birbirimize de bu manada tolerans gösterelim. Onu rica ediyorum" dedi.

-"Meclis-Sayıştay ilişkilerini yerli yerine oturtmak lazım"

Çiçek, Meclis ve komisyonlarda herşeyin konuşulduğunu, bunun parlamentoların özelliği olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:

"Her şeyi konuşacağız. Ama bir sorumluluk, bir görev, bir yetki, bir yükümlülük yükleyeceksek, o zaman konuştuğumuz konulara ilaveten yürürlükteki mevzuatımıza bakmamız lazım. Bu işlerde yetkili olan kim? Sorumlu olan kim? Yetkili, görevli olanın görevi nerede başlıyor, yetkisi nerede başlıyor, nerede bitiyor? Buna da bakmamız gerekiyor. Keşke şu İçtüzük yapılabilsede yine sizlerin telkiniyle, tavsiyesiyle bir kesin hesap komisyonu ayrıca kurulmuş olsa, belki bu işleri biraz daha...Dört arkadaşımız çalıştı buna kimsenin bir itiraz ettiği de yok. Ama henüz o kısım karara bağlanmadı. Bağlarlarsa ben de buna destek veririm. Dolayısıyla iki iş birbirine geçmemiş olur. Öyle olsaydı şimdi tartıştığımız konuyu kesin hesap komisyonunda 2014 bütçesiyle ilgili kısmı da bütçe komisyonunda konuşmuş olurduk. Bu kadar zaman kaybı da olmazdı. Belki bu tartışmalardan böyle bir sonucu da çıkarabiliriz."

Öncelikle Meclis Başkanlığı, Sayıştay ilişkilerini bir yerli yerine oturtmak gerektiğini vurgulayan Çiçek, "Şimdi 'filanca nerede, falanca niye bu işe müdahale etmiyor, niye bu işe karışmıyor, niye bu konuda bir şey söylemiyor?' Bunu siyaseten söyleyebiliriz. Bunda hiçbir mahsur yok. Ama sonuçta bunu söyleyecek olanın yetkisi var mı, yok mu? Bu işe müdahale yetkisi var mı, yok mu? Onu da eksik, yanlış kural değişmediği sürece bu mevzuat çerçevesinde değerlendirmemiz gerekecektir" diye konuştu.

-"TC'nin en saygın kurumlarından biri"

Hiç kimse veya organın kaynağını anayasadan almayan bir yetki kullanamayacağına işaret eden Çiçek, şunları söyledi:

"Demek ki birilerini sorumlu tutarken, birilerini göreve çağırırken kanunlarda, anayasada, mevzuatımızda hükümler olacak. Yorum yoluyla...Zaten Türkiye'deki tartışmaların önemli bir kısmı yorum yaparak. Size göre, bana göre tartışmaları sebebiyle hiçbir konuyu da doğru dürüst sonuca bağlayamıyoruz. Bu noktada da zorluk çekiyoruz. Anayasamıza göre Sayıştay, Meclis Başkanlığı ilişkisini bir netleştirmemiz gerekir. Sayıştay bir anayasal kuruluştur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin en eski ve en saygın kurumlarından bir tanesidir. Bugüne kadar da çok önemli hizmetler yapmıştır. Eksiği, yanlışı, fazlası zaten kendi bütçesi var. O geçmişte de konuşuldu, şimdi burada da konuşulacak. Ama Sayıştay'ın birkaç özelliği var. 2010'da çıkan yasa, önceki de öyle. 3. maddesinde 'işlevsel ve kurumsal olarak bağımsız bir organdır' diyor. Bağımsızlık söz konusu olduğu zaman vesayet ilişkisi olmaz. Onun emrinde, bunun emrinde iş ve işlemlerine kimseyi karıştırmaz. Bir tek şey karışabilir. O da kendi mekanizması içinde yargı karışır. Yoksa bir vesayet ilişkisi Meclis ile söz konusu değil. Şimdi yürütme maddesindeki 'bu kanunu Meclis başkanı yürütür' ifadesinden yola çıkarak böylesine işlerine müdahale edebileceğimiz gibi bir yoruma götürülüyor. Bu doğru değil, emsalleriyle doğru değil. Açın bakın Danıştay Kanunu'na orada da 'Bakanlar Kurulu yürütür' diyor. Danıştay'ın işine Bakanlar Kurulu'nun anayasa ve yasalar açısından karışma yetkisi var mı? Yargıtay'ın yasasına bakın orada da 'Bakanlar Kurulu yürütür' der. Bir başkasında 'Adalet Bakanı yürütür' der. Yürütüyor olması 'getir bakayım ne yapıyorsun, ne ediyorsun, bunu niye eksik yaptın, bunu niye fazla yaptın, az yaptın, çok yaptın.' Bunu deme yetkisi yok. Ama siz burada tartışabileceksiniz. Çünkü bu buraya geliyor. Eksiktir, fazladır evvela buradan bakmamız gerekiyor."

-"Sayıştay bağımsızdır"

Sayıştay'ın yargı bölümünde yer aldığını, yaptığı işlemlerin bir bölümünün yargısal işlemler olduğunu belirten Çiçek, bu nedenle de zaten müdahale edilmesinin söz konusu olmadığını vurguladı.

Çiçek, Sayıştay mensuplarının özlük haklarını Hakimler Kanunu'na göre aldığını, hakim statüsünde olduklarını anımsattı.

Türkiye'de belli bir süreden beri gerek siyasetin gerekse görevi ve yetkisi olmayan insanların müdahale ederek devletin işleyişini zorlaştırmaması, yanlış bir kısım istikametlere sevketmemesi bakımından bağımsız kurullar oluştuduğunu belirten Çiçek, "Bağımsızlık konusu siyaseten hoşumuza gitmese de birçok kurulu bağımsız hale getirdik. İşlerine siyaset karışıyor. 'Şunu şöyle yapın, bunu böyle yapın' diyor. Ülkenin menfaatinden ziyade, iktidarın veya siyasi partinin çıkarı korunuyor gibi. Bu manada da birçok bağımsız kurullar oluştuğu gibi Sayıştay esas itibariyle zaten bağımsızdır ve doğrusu da bağımsız olması gerekiyor" şeklinde konuştu.

-"Bu yol göstericiliktir"

Bunca yıllık devlet tecrübesi çerçevesinde raporlardaki ifadelerin bir kısmının yol gösterici olduğunu ifade eden Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"(Bu kamu zararına sebebiyet vermediği, bir yolsuzluk olmadığı, bir menfaat söz konusu olmadığı için bir dahaki sefere şöyle yapın, şöyle yaparsanız uygun olur.) Bütün raporlarda vardır. 150 senedir vardır. Bu yol göstericiliktir. Kamu idaresini bir manada eğitmektir. Bu işleri benden çok daha iyi bilen arkadaşlarımız var. Kimseye akıl öğretecek halim yok. Ama bir kısmı da yolsuzluktur. 'Şurada şunu yaptın, şu zarara sebebiyet verdin, burada bunu yaptın, bu zarara sebebiyet verdin.' Şimdi yol göstericilik anlamındaki ifadeleri de yolsuzluk olarak kabul edersek, her şeyin üzerine atlarsak o zaman da bu kamu görevlisine imza attıramazsınız, iş yaptıramazsınız. Kimse elini sıcaktan soğuğa vurmaz. 'Ne diye başımı belaya sokacağım' der. Onun için bu iki ince ayarı da hem Sayıştay yapıyor, yapmalı, hem de bizler yapmalıyız diye düşünüyorum."

Getirilmiş olan bu raporlarla ilgili olarak müdahale yetkileri olmadığına dikkati çeken Çiçek, "Bunun bilinmesi gerekir. Tartışma yapılır, müdahalesi vardır veya yoktur o zaman yetki verirsiniz. Çünkü biz de neticede Anayasaya, İçtüzüğün 14. maddesine göre işlem yapıyoruz. Diğer bizi bağlayan yasalar neyse ona göre işlem yapıyoruz. Raporların içeriğine Meclis Başkanlığı'nın müdahalesi söz konusu olamaz. Bu başka bir yetki çatışmasına sebebiyet verir. Huzurunuza geldi bu raporlar. Elbette arkadaşlarımız bunu rapor olarak nitelemiyor olabilir. Bu onların takdiridir. Eksik, yanlış buluyor olabilir. Sonuçta bir karara varılacak. Belki bir yönüyle bu eksiklikleri giderebilmek için, bu işleri biraz daha netleştirecek bir düzenleme yapmaktır. Oda yine Meclis'in işi" diye konuştu.

Hiçbir demokratik ülkede ihtilafların ilanihaye sürmeyeceğini ve bir karara bağlanacağını belirten Çiçek, kararı beğenmeyenlerle ilgili hukuktaki kanun, itiraz veya siyasi denetim yollarının gündeme geleceğini ifade etti. Çiçek, "Devlet çarkı da böyle işleyiverir. Arkadaşlarımızın görüşlerini saygıyla karşılarım. Geri kalan kısımları 'Sayıştay'ın hazırladığı rapor mudur, raporsa niye rapordur, değilse neden değildir, niye 3 satırdır, niye 3 sayfadır?' Onları biz bilemeyiz. Bilecek, izah edecek olan kurum budur" dedi.

-"Ben hukukçuyum"

Çiçek, komisyonda muhalefetten gelen "Siz ne düşünüyorsunuz?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"İçtüzüğe göre bu müzakereleri yapıyoruz. Sayın Başkan'dan izin almadan ben konuşamam. Çünkü en azından bu konuda ben işi usülüne uygun götürmeliyim. Düşüncelerimi söyledim. Bugün burada siyasi kanaat belirtmekten ziyade Anayasa ve İçtüzük, benim teşkilat yasam gereği size Meclis ile ilgili hesabı vermek üzere buradayım. Şu anda yaptığımız iş bir bütçe müzakeresidir. Benim bu raporla ilgili bir şey söyleme noktasında bilimsel olarak da yetkim yok. Ben hukukçuyum. Hukukçu olmak ayrı, bu iş ayrı bir şeydir. Biz Meclis ile Sayıştay ilişkisini ortaya koymuş olduk."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber