Bedelli askerlikten 70 bin 455 kişi faydalandı

''Önümüzdeki dönem için hedefimiz, dünya savunma sanayi liginde ilk 10'a girmektir''

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 11 Kasım 2013 20:43, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Bedelli askerlikten 70 bin 455 kişi faydalandı

-''Türk silahlı kuvvetlerinin ihtiyaçlarının yabancı ülkelerin kısıtlamalarına tabi olmaksızın bağımsız bir şekilde yurt içinden karşılanması, silahlı kuvvetlerimizin caydırıcı güce sahip olması açısından büyük önem arz etmektedir''

-''Hükumetimiz döneminde yürürlüğe konan savunma projelerinin yüzde 90'ı, ülkemiz sanayinin aktif katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Yurt içi tasarım ve üretime verilen önemin sonuçlarını görüyoruz. Bu çerçevede sanayimiz savaş gemisi, ana muharebe tankı, taarruz helikopteri, insansız hava aracı, uydu ve güdümlü roketler gibi ileri teknoloji gerektiren projelerde tasarım ve üretim yapabilir seviyelere ulaşmıştır''

-''Bugüne kadar 67 ülkeyle askeri alanda eğitim, teknik ve bilimsel işbirliği anlaşması, 55 ülkeyle savunma sanayi iş birliği anlaşması, 52 ülkeyle de askeri eğitim işbirliği anlaşması imzaladı, 2012'de 14 ülkeyle askeri yardım anlaşması imzalandı, halen 16 ülkeyle anlaşma çalışması sürüyor''

-"Bedelli askerlik uygulamasından toplam 70 bin 455 yükümlünün faydalandı''

TBMM (AA) - Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Türkiye'nin hedefinin dünya savunma liginde ilk 10'a girmek olduğunu söyledi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Milli Savunma Bakanlığının 2014 Yılı Bütçesi üzerinde sunum yapan Yılmaz, Türkiye'nin güçlü ordusuyla daha çok ülkenin işbirliği yapmak istediği bir devlet haline geldiğini, giderek artan oranda askeri eğitim iş birliği, barış için ortaklık programı ve çok uluslu barış gücü teşkili faaliyetleriyle barışı destekleme harekatlarında katkısı aranan bir ülke olduğunu söyledi.

Yılmaz, gerek tek başına ve gerekse üyesi olduğu uluslararası kuruluşlar vasıtasıyla geniş bir yelpazede barışçı, ilkeli ve etkin bir güvenlik politikası izleyen Türkiye'nin, bu doğrultuda bir yandan ülkenin birliği, ulusal bağımsızlığı, egemenliği, toprak bütünlüğü ve hayati çıkarlarını korurken, güvenlik alanında da NATO, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler öncülüğünde uluslararası ilişkilerin, ikili ve çok taraflı olarak sürdürdüğünü belirtti.

Silahlı kuvvetlerin, NATO kapsamında, Afganistan, Kosova ve Akdeniz'de, Avrupa Birliği kapsamı altında da Bosna-Hersek'te yürütülen barışı destekleme görevine katkısının sürdüğünü kaydeden Yılmaz, bunun yanı sıra, Balkanlarda barış ve istikrarın sağlanması maksadıyla, Güneydoğu Avrupa Savunma Bakanları (SEDM) süreci ve Güneydoğu Avrupa Barış Tugayı (SEEBRIG) kapsamında icra edilen faaliyetlerle, Karadeniz'de deniz güvenliğinin temini amacıyla Karadeniz İşbirliği Görev Grubu ve Karadeniz Uyumu Harekatında üzerine düşen görevlerin yerine getirildiğini bildirdi.

Yılmaz, Türkiye'nin ayrıca, Lübnan'daki Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü'nün (UNIFIL) Deniz Görev Kuvvetine, mevsimsel şartlar göz önünde bulundurularak 45'er günlük periyotlarla bir fırkateyn veya bir korvet ya da bir hücumbot ile katkı sağladığını, halen 230 personelli bir fırkateynin bölgede görev yatığını anlattı. Yılmaz, ''UNIFIL'ın Lübnan'daki karargahında üç subayımız bulunmaktadır. Görev süresi sonar eren istihkam inşaat birliğimiz, eylül başında yurda dönmüştür'' dedi.

-"377 personelle katkı sağlıyoruz"

Türkiye'nin Afganistan'da NATO komutası altında görev yapan Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvveti'ne (ISAF) başlangıçtan itibaren katkıda bulunduğnu, halen bin 209 personel ile bu kuvvete destek sağlandığını söyleyen Yılmaz, BM Güvenlik Konseyi Kararıyla 1999'dan beri Kosova'da sürdürülen Kosova Gücü (KFOR) Harekatına 377 personelle katkı sağlandığını belitti.

Avrupa Briliği üyelik süreci çerçevesinde, birliğin ortak güvenlik ve savunma politikası içinde yer almanın Türkiye için büyük önem taşıdığının altını çizen Yılmaz, şöyle konuştu:

"Bu kapsamda Türkiye, Avrupa Birliği'nin Bosna-Hersek'teki EUFOR-ALTHEA Harekatına 239 personel ile katkı sağlamaya devam ediyor.

Güneydoğu Avrupa Barış Tugayı (SEEBRIG) Komutanlığı görevi ise 11 Eylül 2013'ten itibaren devralınmış, bu görev iki yıl süreyle Türkiye tarafından yerine getirilecektir.

Türkiye, Karadeniz'de deniz güvenliğinin, Karadeniz'e kıyıdaş ülkelerce alınacak tedbirlerle sağlanması prensibinden hareketle çeşitli güvenlik girişimlerine öncülük etmiştir.

Türkiye'nin liderliğinde 2001'de Ukrayna, Rusya Federasyonu, Bulgaristan, Gürcistan ve Romanya deniz kuvvetlerinin katılımıyla, kıyıdaş ülkeler arasında iş birliğini ve birlikte çalışabilirliği geliştirmek maksadıyla Karadeniz Deniz İş Birliği Görev Grubu oluşturulmuştur.

Akdeniz'in deniz güvenliğine ilişkin ise özellikle Doğu Akdeniz'de güvenliğin sağlanması ve bölgedeki muhtemel risk ve tehdit unsurlarına karşı caydırıcılık sağlamak, NATO'nun bölgedeki deniz güvenliği çabalarına da destek verilmesi amacıyla, Akdeniz Kalkanı Harekatı icra edilmektedir."

İsmet Yılmaz, Türkiye'nin askeri ilişkilerin geliştirilmesine de büyük önem verildiğini belirterek, bugüne kadar 67 ülkeyle askeri alanda eğitim, teknik ve bilimsel işbirliği anlaşması, 55 ülkeyle savunma sanayi iş birliği anlaşması, 52 ülkeyle de askeri eğitim işbirliği anlaşması imzaladığını, 2012'de 14 ülkeyle askeri yardım anlaşması imzalandığını, halen 16 ülkeyle anlaşma çalışmasının sürdüğünü açıkladı.

-Askeralma faaliyetleri

Askeralma faaliyetlerine ilişkin kanunda yapılan değişiklikleri anlatan Yılmaz, yedek subay aday adaylarının seçim ve sınıflandırma faaliyetlerinin Ağustos ayından itibaren Milli Savunma Bakanlığı Askeralma Dairesi Başkanlığınca merkezi olarak yürütülmeye başlandığını, yeni uygulamayla test ve mülakat uygulamasının kaldırıldığını söyledi.

Dövizle askerlik hizmetlerine tabi yükümlülerin ödeyecekleri döviz miktarının Bakanlak Kurulu Kararıyla 10 bin avrodan 6 bin avroya indirildiğini anımsatan Yılmaz, 15 Aralık 2012'de uygulanmaya başlanan bedelli askerlik uygalamasından toplam 70 bin 455 yükümlünün faydalandığını aktardı.

Yılmaz, 15 ay olarak uygulanan askerlik hizmet süresinin 1 Ocak 2014'ten geçerli olmak üzere Bakanlar Kurulu kararıyla 12 aya indirildiğini de anımsattı. İsmet Yılmaz, "Askerlik yükümlülüğü bulunan vatandaşlarımıza daha kaliteli hizmet verilmesini sağlamak ve askerlik şubelerinde geçirdikleri zamanı kısıtlamak için askeralma konularında e-Devlet üzerinden veya elektronik ortamda veri paylaşım çalışmaları, vatandaşlar ve kamu odaklı olmak üzere devam etmektedir" diye konuştu.

-Sağlık hizmetleri

Yılmaz, askeri hastanelerde uygulanan sivil hasta kontenjanının artırılması sonucu 2013'te 10 bin 374'ü yatarak olmak üzere toplam 369 bin 221 sivil hastanın muayene ve tedavisinin askeri hastanalerde yapıldığını belirtti.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile bakanlığının ortak çalışması olan Türkiye Ulusal Sabit GSP İstasyonları Ağı-Aktif Sistemi (TUSAGA-Aktif) hakkında bilgi veren Yılmaz, sistem sayesinde istenilen yerin harita ve konum bilgisinin uydudan takip edilebileceğini, maliyeti 7 milyon lira olan sistemin 3 bin 200'ü özel 4 bin 200 kullanıcısı bulunduğunu ve projenin bir yılda ülke ekonomisine 70 milyon lira katkı sağlayacağını dile getirdi.

-Savunma sanayi faaliyetleri

Savunma sanayi faaliyetlerine ilişkin de açıklamalarda bulunan Yılmaz, güçlü bir savunma sanayinin Milli Güvenlik Stratejisinin önemli unsurlarından biri olduğunu vurguladı.

Yılmaz, "Türk silahlı kuvvetlerinin ihtiyaçlarının yabancı ülkelerin kısıtlamalarına tabi olmaksızın bağımsız bir şekilde yurt içinden karşılanması, silahlı kuvvetlerimizin caydırıcı güce sahip olması açısından büyük önem arz etmektedir" dedi.

Savunma sanayi alanında ulusal kabiliyetin geliştirilmesinin uluslararası pazarda söz sahibi olmanın önemli koşullarından biri olduğuna dikkati çeken Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hükümetimiz döneminde yürürlüğe konan savunma projelerinin yüzde 90'ı, ülkemiz sanayinin aktif katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Yurt içi tasarım ve üretime verilen önemin sonuçlarını görüyoruz. Bu çerçevede sanayimiz savaş gemisi, ana muharebe tankı, taarruz helikopteri, insansız hava aracı, uydu ve güdümlü roketler gibi ileri teknoloji gerektiren projelerde tasarım ve üretim yapabilir seviyelere ulaşmıştır.

Önümüzdeki dönem için hedefimiz, dünya savunma sanayi liginde ilk 10'a girmektir. Savunma Sanayii Müsteşarlığı'nın ikinci stratejik plan döneminin sonu olan 2016 yılında savunma ve havacılık sanayi ihracatının 2 milyar dolar ve sektör cirosunun 8 milyar dolara ulaşacağını öngörüyoruz.

Savunma sanayi sektörümüzün makro büyüklüklerine bakıldığında, 2012 itibarıyla toplam savunma ve havacılık cirosunun 4.75 milyar dolara ulaştığını, stratejik bir hedefimiz olan ihracat noktasında ise 1.26 milyar dolar seviyesinin geçildiğini memnuniyetle görüyoruz. 2013 yılında da gerek cira, gerek ihracat büyüklüklerinde artışın devam etmekte olduğunu söyleyebilirim."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber