Göreve gelmeyen öğretmene hangi ceza verilir?

Bilindiği üzere bakanlığınıza bağlı ortaokul ve lise düzeyi okullarda görev yapan devlet memurlarına 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu ve 1702 Sayılı İlk ve Orta Tedrisat Muallimlerinin Terfi ve Tecziyeleri Hakkında Kanun uyarınca işledikleri fiilin türüne göre disiplin cezaları verilmektedir.

Sitemize gelen bilgilere göre ortaokul veya lisede görev yapan bir öğretmenin özürsüz olarak bir gün süreyle görevine gelmemesi durumunda hangi kanunun hangi hükümlerine göre ceza verilebileceği konusunda bir kısım tereddütler oluştuğu anlaşılmaktadır.

Örneğin, herhangi bir özrü olmaksızın bir gün süreyle görevine gelmeyen bir öğretmenin; 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunun 99. maddesinde ki; "Memurların haftalık çalışma süresi genel olarak 40 saattir." düşüncesinden hareketle bir günlük çalışma süresinin 8 saat olduğu dikkate alınarak aynı Kanunun 125/C-b fıkrası uyarınca "Özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek" fiili kapsamında değerlendirilerek "aylıktan kesme" cezası ile mi yoksa her ne kadar İlgi (a) Kanunun 99. maddesinde devlet memurlarının çalışma saatlerinin 40 saat olduğu ifade edilse de öğretmenler açısından bu fıkranın uygulanmadığı, öğretmenin haftalık çalışma süresi bakımından mevzuatta bir düzenleme olmadığı buna binaende 439 Sayılı Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Yüksek Ve Orta Dereceli Okullar Öğretmenleri İle İlkokul Öğretmenlerinin Haftalık Ders Saatleri İle Ek Ders Ücretleri Hakkında Kanunun ilgili maddeleri uyarınca öğretmenlerin aldıkları maaşın karşılığı olarak derse girmek zorunda oldukları, öğretmenlerin asli görevinin derse girmek olduğu dikkate alındığında özürsüz olarak göreve gelmediği gün girmediği derslerin dikkate alınarak 1702 Sayılı İlk Ve Orta Tedrisat Muallimlerinin Terfi Ve Tecziyeleri Hakkında Kanunun 21/1. fıkrası uyarınca "Kabule şayan mazereti olmadan derse girmemek veyahut girdiği halde dersten başka bir şeyle meşgul olmak" fiili kapsamında değerlendirilerek "ders ücretinin kesilmesi" cezası ile mi tecziye edilecekleri konusunda tereddütler oluştuğu bilinmektedir.

Bize göre 1702'ye göre "ders ücretinin kesilmesi" cezası ile tecziye edilmesi yerinde olacaktır.

Bu kapsamda konunun açıklığa kavuşması ve tereddütlerin giderilerek hak mahrumiyetlerinin önlenmesi bakımından yukarıda ifade ettiğimiz durum hakkında özürsüz olarak görevine gelmeyen ortaokul veya lise öğretmeni hakkında 657'ye göre "aylıktan kesme" cezası ile mi yoksa 1702'ye göre "ders ücretinin kesilmesi" cezası ile mi tecziye edileceklerinin bakanlıkça açıklanması yerinde olacaktır.

Cihat KARAKUŞ