Başbakanlık Müsteşarı yargıtay'ın kararı hakkında konuştu

Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer'in avukatı Abdurrahman Öz, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin müvekkili hakkında verdiği kararın nihai nitelik taşımadığını ve hukuki sürecin devam ettiğini belirterek, ?Devam eden bir süreçte, hukuksal denetime açık olan bozma kararı abartılı şekilde haber yapılmıştır? dedi.

Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer'in avukatı Abdurrahman Öz, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin bozma kararı üzerine bugünkü gazetelerde müvekkili Dinçer hakkında çıkan haberlerle ilgili yazılı bir açıklama yaptı.

Yargıtay'ın haberlere konu yapılan bozma kararının nihai bir nitelik taşımadığını ve hukuki sürecin devam ettiğini kaydeden Öz, davanın, müvekkili ile Osman Özbek arasında devam eden manevi tazminat davası olduğunu anımsattı.

Öz, ?Devam eden bir süreçte, hukuksal denetime açık olan bozma kararı abartılı şekilde haber yapılmıştır. Süreç henüz tamamlanmadan bozma kararının basında abartılı şekilde haber yapılmasını kamuoyunun takdirine bırakıyoruz? dedi. Osman Özbek'in dava konusu edilen 22 Ocak 2004 tarihli konuşmasının, ?Cumhuriyetçi Demokrasi Partisi Genel Başkan Yardımcısı? sıfatıyla yaptığı siyasi bir konuşma olduğunu belirten Öz, şu görüşleri dile getirdi:

?Yargıtay bozma kararı üzerine verilen haberlerde, Osman Özbek'in bu sıfatına yer verilmemesi, haberlerin amaçlı olduğunu göstermektedir. Osman Özbek, müvekkilin 1995 yılında, Sivas'ta yaptığı '21. Yüzyıla Girerken Dünya ve Türkiye Gündeminde İslam' konulu konuşmasını gerekçe göstererek dava konusu edilen ifadeleri kullanmıştır. Yargılama usulü açısından, davalı olan Osman Özbek'in müvekkil hakkında kullandığı ifadelerin, müvekkilin kişilik haklarını ihlal edip etmediği tartışılması gerekirken, müvekkilin sempozyumda yapmış olduğu konuşma ile ilgili kanaat belirtip, bozma kararının gerekçesi yapılması hukuki bir çelişkidir.

Osman Özbek'in anılan konuşmasını yaptığı günlerde, aynı gerekçeyle başka bir kişi aleyhine açmış olduğumuz davada, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin müvekkilin konuşmasını ifade özgürlüğü kapsamında değerlendiren üyesinin, haber konusu yapılan bozma kararında tam tersi kanaat bildirmesi kendi içinde bir çelişki olarak ortaya çıkmaktadır.?

Yargıtay'ın bozma kararında yer alan müvekkili ile ilgili ifadeleri kabul etmediklerini belirten Öz, Dinçer'in 1995 yılında yaptığı konuşmada ?Cumhuriyet ve laiklik karşıtı bir ifadesi bulunmadığını? kaydetti. Öz, ?Buna ilişkin görüşlerini de

kamuoyunda her zaman ifade etmiştir. Müvekkilin dekan, rektör yardımcısı ve Başbakanlık Müsteşarı olarak yaptığı hizmetleri de fiili olarak bu durumu ortaya koymuştur. Osman Özbek ne kadar Cumhuriyetine bağlı ise müvekkil de en az o kadar Cumhuriyetine bağlıdır? dedi.