Hedef bu tabloyu bozmak

AB ülkeleri başta olmak üzere dünya devleri bütçe açığını kapatmakta zorlanırken, Türkiye 2013’ü rekor miktarda düşük bütçe açığı ile kapattı. AB’deki yüzde 3’lük ortalamaya rağmen açığın milli gelire oranı 1.2’ye kadar geriledi.

Kaynak : Star Gazetesi
Haber Giriş : 16 Ocak 2014 07:25, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Hedef bu tabloyu bozmak

Ercan Baysal

'Siyasi istikrar'la birlikte ortaya çıkan olumlu tablo dün açıklanan 4 ayrı veriyle bir kez daha tescillendi. Avrupa çift haneli işsizlikle uğraşırken, bizde 9.7'ye düştü. Bütçedeki açık ise 2013'te radikal bir düşüşle 18.4 milyara indi. Böylece bütçe açığının milli gelire oranı, AB ortalamasından 3 kat daha düşük olan yüzde 1.2'ye kadar geriledi.

Müteahhitler 31.3 milyar $ iş aldı. Birleşme ve satın almada ise rekor kırdık. Ortaya çıkan rakamlar Gezi Parkı ve 17 Aralık sonrası başlayan karalama çabasına en güzel yanıt oldu.

Önce gezi Parkı, ardından seçim ayarlı operasyonla başlayan Türkiye ekonomisini karalama çalışmalarına rağmen 2013'ün bütçesi yüz güldürdü. Avrupa Birliği (AB) ülkeleri başta olmak üzere dünya devleri bütçe açıklarını kapatmakta zorlanırken, Türkiye 2013 yılını rekor miktarda düşük bütçe açığı ile kapattı. Bütçe açığı geçen yıl 34 milyar liralık hedefe rağmen 18.4 milyar lira oldu. Yine yüzde 2.2'lik hedefe rağmen bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 1.2'ye kadar geriledi. AB ülkelerinin ekonomik açıdan uyması gereken Maastricht Kriterleri'ne göre üye ülkenin bütçe açığının GSYİH'sına oranının yüzde 3'ü geçmemesi gerekiyor. Ancak Eurostat'ın verilerine göre AB ortalaması yüzde 3'ün üzerinde. Hatta AB üyesi ülkelerden 17'si yüzde 3'lük hedefi tutturamıyor.

OECD'de bile yüzde 4.8

OECD ortalamasına bakıldığında ise aynı oran yüzde 4.8. 2013 yılı bütçe gerçekleşmelerini düzenlediği bir basın toplantısıyla açıklayan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, başarılı bir yılın geride kaldığını belirterek "Bütçe açığının milli gelire oranı geçen yıl yüzde 1.2 oldu. Büyüme oranı yüzde 4 olursa oran yüzde 1.1'e gerileyebilir" dedi. Şimşek, geçen yılın tamamında bütçe giderlerinin 407.9 milyar lira, bütçe gelirlerinin 389.4 milyar lira olduğunu belirtti. Şimşek "Bu rakamlara baktığınız zaman çok açık ve net bir şekilde Türkiye kamu maliyesi açısından, bütçe performansı açısından son derece başarılı, iyi bir yılı geride bırakmıştır" dedi. Şimşek "2013 yılının sonunda bütçe açığının GSYH'ye oranı 1985'ten beri elde edilen en düşük üçüncü açık olduğunu ifade etmek istiyorum" şeklinde konuştu.

500 yabancıya durumu anlatacak

Şimşek, basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Siyasi operasyonlara rağmen piyasadan yatırımcı çıkışının sınırlı olduğunu ifade eden Şimşek, Türkiye'nin temellerine güven duyulduğunu kaydetti. Şimşek "Gelecek hafta Türkiye'de olup biteni anlatmak üzere Londra ve New York'ta yatırımcılarla görüşeceğim. 400-500 grupla birebir görüşeceğim. İçerde bile baktığınızda karmaşık bir resim ortaya çıkıyor. Bunun için birebir anlatmak gerekiyor" dedi. Türkiye'de her gün siyasi amaçlı bir takım operasyonların gündeme geldiğini ifade eden Şimşek, bunun içeride ve dışarıda yatırımcıyı tedirgin ettiğini aktardı. Şimşek, bunun bir komplo olduğunun, yolsuzluk kılıfında bir siyasi darbe ve operasyon olduğunun görülmeye başlandığını kaydetti. Bu arada Şimşek, bilgisi dahilinde 4C'lilerin kadroya alınması için herhangi bir çalışmanın olmadığını aktardı. Şimşek "Biz 4C'li kardeşlerimizin mali imkanlarını ciddi oranda iyileştirdik" dedi.

MEZARDAN BABAM GELSE YAPMAYIN

Maliye Bakanı Şimşek, toplantı sonrasında gazetecilerin İzmir'deki liman işletmesine yönelik operasyondaki iddiaları sorması üzerine internet sayfalarında veya tapelerde adı geçen şahıslara veya firmaya en ufak bir ayrıcalık, menfaat veya kolaylığın sağlanmadığını vurguladı. Bürokratlarına "Mezardan babam kalksa, gelse ve sizden bir şey talep etse yapmayın" diyen Şimşek, şunları söyledi: "Bugüne kadar bu şirket ve şahıslar tarafından Gelir İdaresi nezdinde hiç bir uzlaşma yapılmamıştır, hiç bir özelge verilmemiştir. Hatta 2012'den kalma bir talepleri var yerine getirilmemiştir, benim de haberim yok yeni öğreniyorum." Şimşek, Bakanlıktaki atamaların sorulması üzerine bunun idari bir karar olduğunu söyledi. Yarım yamalak bazı bilgileri bir araya getirip de 'çamur atmanın' alçaklık olduğunu belirten Şimşek "Bu artık her türlü şeyi aşmış. Bu ülkede bir çamur politikası söz konusu şimdi siyasi operasyonlarla" dedi.

OPERASYONDA FATURA VATANDAŞA

17 Aralık ve sonrasında başlayan siyasi operasyonların büyümeye yönelik riskleri artırdığını ifade eden Bakan Şimşek "Bunun bir yansıması olacaktır. Vatandaşımıza maalesef bunun bir yansıması söz konusu. Ama bunun geçici olacağı kanısındayız" dedi. Kur riskinin iddia edildiği gibi olmayacağının altını çizen Bakan Şimşek, bankacılık sektörünün bütün gelişmelere rağmen sağlıklı yapısını koruduğunu ifade etti. Hanehalkının bilançosunda ciddi bir bozulma söz konusu olmadığına işaret eden Şimşek "Birçok vatandaş altını bir tasarruf aracı olarak ve bankacılık sistemine sokmadan elinde tutuyor. Gerek altın, gerek döviz mevduatları, gerekse döviz cinsinden diğer varlıklarını dikkate alırsak hanehalkının kurdaki değer kaybından etkilenmesi bu anlamda söz konusu değildir" dedi. Türkiye'de dalgalı kur ve rezerv politikası bulunduğunu, bunun ellerini güçlendirdiğini anlatan Şimşek, mali dengelerin hiçbir dönemde olmadığı kadar güçlü kalmaya devam ettiğini kaydetti.

Şirket evliliklerinde sayı rekoru kırdık

Ernst and Young Kurumsal Finansman Bölümü, bu yıl 12.'sini yayınladığı Birleşme ve Satın Alma İşlemleri 2013 Raporu'nu, bir basın toplantısı ile açıkladı. Rapora göre, tüm dünyada birleşme ve satın alma aktivitelerinde yaşanan ciddi yavaşlamaya rağmen Türkiye, gerçekleşen 336 işlem ile rekor kırdı. İşlem hacminde ise 2012'ye göre düşüş gerçekleşti. İşlem değeri açıklanan 135 işlemle toplam 13.7 milyar dolar tutarında işlem hacmi yaratıldı. Değeri açıklanmamış işlemlerle birlikte toplam hacim yaklaşık 20 milyar dolar oldu. İşlem sayısı bazında rekor kırılan 2013'te, önceki yıla göre işlem hacminde yaşanan düşüşün, 2014 yılında da kalıcı olabileceğini söyleyen EY Kurumsal Finansman Bölümü Başkanı Müşfik Cantekinler, 2014 yılında Türkiye'de birleşme ve satın alma aktivitelerinin 2013 yılı ile paralel seyretmesini beklediklerini belirtti. Verilen bilgiye göre, özel sermaye fonlarının Türkiye'ye ilgisi 2013 yılında da devam etti. Özel sermaye fonları, bu yıl toplam 74 işleme imza atarak yeni bir rekor kırarken, işlem hacmi baz alındığında açıklanan toplam 503 milyon dolar ile 2012'ye göre azalma gösterdi.

En yüksek işlem Ziylan'da oldu

Bu yıl, toplam işlem adedinin yüzde 22'sini oluşturan özel sermaye fonlarının gerçekleştirdiği en yüksek hacimli işlem ise Gözde Girişim ve Turkven'in Ziylan Grubu'na ortak olması oldu. 2012 yılında gerçekleşen kamu işlemleri, değeri açıklanan işlemlerin yüzde 54'ünü oluşturdu.

Büyük bir yatırımcı grubu Türkiye'ye geri dönüyor

Borsa İstanbul Yönetim Kurulun Başkanı İbrahim Turhan, 2004 yılında Türkiye'den çıkan büyük bir yatırımcı grubunun yeniden Türkiye'ye girerek sermaye piyasalarına yatırım yapmak istediğini söyledi. Uluslararası Kurumsal Yönetim Zirvesi'nde yaptığı açıklamada Turhan, "2004'te Türkiye'den çıkmış büyük bir yatırımcı grubu, geçen hafta 'yeniden Türkiye'ye girmek istiyoruz' dedi. Nasdaq ile ortaklık yapacağımızı duyup bizimle görüştüler" diye konuştu.

Temasımız devam ediyor

Turhan, söz konusu yatırımcı grubunun Türk sermaye piyasalarına yatırım yapmak istediğini belirtti; ancak yatırımcının menşei ya da fon olup olmadığı konusunda başka bir detay vermedi. Turhan, "Temasımız devam ediyor" dedi.

İşsizlikte tek haneye devam

Avrupa'da birçok ülke çift haneli işsizlikle mücadele ederken Türkiye 7 aydır tek hanede kalmayı başardı. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) dün açıkladığı verilere göre işsizlik oranı ekimde bir önceki aya göre 0.2 puan düşerek yüzde 9.7 oldu. İşsizlik eylülde yüzde 9.9 olarak gerçekleşmişti. 2012 Ekim ayında ise işsizlik yüzde 9.1 seviyesinde bulunuyordu. Ekimde istihdam edilenlerin sayısı 139 bin kişi artarken, işsiz sayısı ise 202 bin kişi artarak 2 milyon 743 bin olarak açıklandı. Mevsimsel etkilerden arındırılmış işsizlik oranı ise ekim döneminde yüzde 9.9 olarak gerçekleşirken tarım dışı işsizlik oranı da yüzde 12.6'dan yüzde 12.1'e düştü. Ekim döneminde genç nüfusta işsizlik oranında da hafif bir düşüş gerçekleşti. Genç nüfus işsizliği yüzde 19.4'ten yüzde 19.3'e düştü.

Kayıtdışı düşüyor

Ekim 2013 döneminde herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı olmadan çalışanların oranı, bir önceki yılın aynı dönemine göre 3.4 puan azalarak yüzde 36.3 oldu. Bu dönemde, geçen yılın aynı dönemine göre tarım sektöründe sosyal güvenlikten yoksun çalışanların oranı yüzde 85'den yüzde 82.9'a azaldı. Tarım dışı sektörlerde ise yüzde 24.8'den yüzde 21.9'a geriledi. Sosyal güvenlik kapsamında olmayan ücretli ve yevmiyeli çalışanların oranı ise 3.1 puan azaldı.

Türk müteahhitler 30 milyar $ barajını aştı

Türk müteahhitlik sektörü 2013'ü yeni başarılarla kapattı. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin verdiği bilgiye göre, Türk müteahhitler geçen yıl 45 ülkede 374 proje ve 31.3 milyar dolarlık iş aldı. Zeybekci, sektörün 2013 yılında başarı grafiğini daha da yükselttiğini belirterek yıllık bazda üstlenilen proje bedelinde ilk defa 30 milyar dolar sınırının aşıldığını ve yurt dışında bir yılda üstlenilen en yüksek proje hacmine ulaşıldığını kaydeti. Zeybekci "Güney Sudan ve Senegal, geçtiğimiz yıl Türk müteahhitlerince proje üstlenilen ülkeler arasına girdi. 2013 yılında Türk müteahhitlerinin yurt dışında en fazla iş üstlendikleri ülke Türkmenistan oldu. 10.5 milyar dolar tutarında 60 projenin üstlenildiği Türkmenistan'ı, 5.6 milyar dolarla Rusya, 2.8 milyar dolarla Azerbaycan, 2.1 milyar dolarla Irak, 1.8 milyar dolarla Kazakistan takip etti. Diğer taraftan, Irak 65 proje ile Türk firmalarının en çok sayıda proje üstlendikleri ülke oldu" dedi. Zeybekci "2013 yılında üstlenilen Aşkabat Havaalanı, Aşkabat Olimpiyat Köyü 3. Aşaması ve Türkmenbaşı Limanı projeleri, 1 milyar dolar sınırını aşan projeler olarak kayda geçti" dedi.

IMF: Türkiye hak edilmiş övgüler aldı

Uluslararası Para Fonu (IMF) analistleri Isabel Rial, Suchanan Tambunlertchai ve Alexander Tieman tarafından 'Türkiye: Dengesizlikleri Artırmadan Büyümeyi Canlandırma' raporu hazırlandı. Raporda Türkiye'nin büyüme performansı açısından son on yıllık dönemde son derece hak edilmiş övgüler aldığı, bu başarı öyküsünün beraberinde istikrarlı olarak büyüyen cari işlemler açığını getirdiği belirtildi. Raporda, "İstikrarlı bir cari işlemler dengesi ile tutarlı olan büyüme seviyesinin yüzde 2.75- 3.50 aralığında olduğunu öne sürmektedir" denildi.

Dünya Bankası: Bu yıl yüzde 4.5 büyürsünüz

Dünya Bankası, Ocak 2014 'Küresel Beklentiler Raporu' (GEP) bilgilerini yayımladı. Raporda zengin ekonomilerdeki ivmeye bağlı olarak daha güçlü büyüme beklentisi ortaya konuldu. Raporda, Türkiye'nin 2014'te 4.5 ve 2015'te 4.7 büyümesinin öngörüldüğü yer aldı. Raporda "Bu yıl dünya ekonomisinin, gelişen ülkeler ve yüksek gelirli ülkelerde büyüme verilerinin yukarı ivmesi ile güçleneceği öngörülürken, 5 yıllık global finansal krizin ardından nihayet dönüşün başladığı görülüyor" ifadesi kullanıldı. 'Küresel Beklentiler Raporu' raporunda ayrıca Çin'in 2013'te de güçlü büyümesinin devam edeceği belirtildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber