Kadın kalbi daha çok yoruluyor

Kalp ve damar hastalıkları gelişimine yol açan kolesterol yüksekliği, diyabet, hipertansiyon ve obezite gibi geleneksel risk faktörlerinin erkeklerde olduğu kadar kadınlarda da etkili olduğunu belirten Acıbadem Fulya Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Utku Zor, ayrıca bazı etkenlerin, kadınlarda kalp-damar hastalıkları gelişiminde daha büyük rol oynadığını söyledi.

Kadınları daha fazla etkileyen risk faktörleri hakkında Dr. Zor, şu bilgileri aktardı:

1. Diyabet, riski erkeklerden 4-5 kat fazla: Diyabet, damar içinde yer alan endotel adlı koruyucu tabakayı bozarak damarın yapısını olumsuz yönde etkiliyor. Bunun sonucunda da "ateroskleroz", yani damar sertleşmesi gelişiyor. Bu durum da kalp krizleri, felçler, kalp yetersizliği, hatta ani ölümler ile sonuçlanabiliyor.

2. Metabolik Sendrom en önemli etken: Metabolik Sendrom (bel çevresinde yağlanma, yüksek tansiyon, kan şekerinde ve trigliserid düzeylerinde yükselme, iyi huylu kolesterolde düşme gibi durumların bir araya gelmesi) kadınlarda kalp hastalığı riskini daha çok artırıyor. Özellikle TEKHARF çalışması verileri 50 yaşından itibaren ülkemiz kadınlarında en önemli kalp damar hastalığı risk faktörünün Metabolik Sendrom olduğunu destekliyor.

3. Sigara küçük damar hastalığına olan yatkınlığı artırıyor: Sigara içimi yine erkelere göre kadınlarda daha büyük bir risk teşkil ediyor. Bunun nedeni ise damarların iç yüzünde yer alan hücre tabakası (endotel) hasarının kadınlarda daha sık görülen küçük damar hastalığına (damarların tam olarak daralmadığı ancak gevşeme gibi dinamik fonksiyonlarının bozulduğu bir durum) olan yatkınlığı artırması olabilir.

4. Stres ve depresyon kalbi vuruyor: Stres ve depresyon kadın kalbini erkek kalbine göre daha çok etkiliyor. Depresyon, günlük hayatın getirdiği ciddi stresler kalp hastalığı riskini erkeklerde 2,6 kat artırırken bu oran kadınlarda 3,5 kat oluyor. Çünkü kadınlarda depresyon bazı olumsuz davranışları daha çok tetikleyebiliyor. Örneğin depresyon geçirmekte olan bir kadının sağlığına dikkat etmesi, doktor tavsiyelerine uyması, ilaçlarını düzenli kullanması daha zor oluyor.

5. Hareketsiz yaşam ömrü kısaltıyor: Hareket düzeyinin düşük olması, egzersiz alışkanlığının olmaması kalp hastalıkları için önemli bir risk faktörü ve genel olarak kadınların aktivite düzeyinin erkeklere göre daha düşük olduğu biliniyor.

6. Menopoz önemli etken: Menopoz sonrası östrojen hormonunun azalması ile beraber bu hormonun bazı olumlu etkileri (iyi huylu kolesterol yükseltici etki, endotel hücre tabakası fonksiyonlarının iyileşmesi korunması gibi) ortadan kalkıyor veya azalıyor.

KADINLARDAKİ BELİRTİLER TANIYI GECİKTİREBİLİYOR

Erkeklerde kalp damar hastalıklarında temel belirti göğüs ağrısı iken (göğüs orta kesiminde, baskı, yanma ve ağırlık hissi gibi), kadınlarda ilk planda kalp problemini düşündürmeyen, alışılmadık belirtiler daha fazla görülüyor. Belirtilerin silik olmasının kadınlarda tanıyı genellikle geciktirdiğine vurgu yapan Dr. Zor, belirtilerin bazılarını şu şekilde sıraladı:

Boyun, çene, omuz, sırt veya karın bölgesinde ağrı,

Nefes darlığı,

Sağ kol ağrısı,

Bulantı, kusma,

Terleme,

Baş dönmesi ve fenalık hissi,

Alışılmadık yorgunluk.

SAĞLIKLI KALP İÇİN BUNLARI YAPIN!

Araştırmalara göre yaşam alışkanlıklarında yapılacak değişikliklerle kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riskini %82 gibi bir oranda azatlamak mümkün. Kardiyoloji Uzmanı Dr. Utku Zor'un bu konudaki önerileri ise şöyle:

Sigarayı bırakın: Sigarayı bırakın, bırakmışsanız yeniden başlamayın. Kendi başınıza sigarayı bırakamıyorsanız, danışmanlık merkezlerinden yardım alın.

Düzenli egzersiz şart: Günde 30-60 dakika hızlı yürüyüş gibi orta tempolu egzersiz yapın. Toplam haftalık egzersiz süreniz en az 150 dakika olsun. Bunun için her gün 30 dakika, haftada 5 gün yürüyüş yapabilirsiniz. Fazla kilolarınız varsa her bir seansın süresini 60-90 dakikaya kadar uzatabilirsiniz.

Fazla kilolarınızdan kurtulun: Vücut Kitle İndeksinizi< 25 düzeyinde korumaya çalışın. Toplam 3-5 kilo vermeniz bile kan basıncınızı belirgin ölçüde kontrol altına almanıza yardımcı olacaktır. Fazla kilolarınız varsa, bunlardan kurtulmak için gerekirse diyetisyene başvurun.