Noterlik Kanunu değişiyor
Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Noterlik Kanunu'nun değişmesi gerektiğini belirterek, ''Önümüzdeki dönemlerde noterlerin yeni görevler üstlenmesi imkanı söz konusu olabilecektir'' dedi.
Türkiye Noterler Birliği 35. Olağan Genel Kongresi, Hilton
Oteli'nde başladı.
Kongrenin açılışına, Adalet Bakan Cemil Çiçek, Bayındırlık ve
İskan Bakanı Faruk Nafiz Özak, Yargıtay Başkanı Osman Arslan, Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu, eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, Türkiye Kızılay Derneği Başkanı Tekin Küçükali, Türk-İş Başkanı Salih Kılıç'ın yanı sıra bazı milletvekilleri ve çok sayıda bürokrat katıldı.
Çiçek, burada yaptığı konuşmada, Noterlik hizmetinin önemine
işaret etti. Her Türk vatandaşının, hayatında noterlerle o veya bu
şekilde bir ilişkisinin bulunduğunu vurgulayan Çiçek, Noterliğin
insanlık tarihi kadar eski bir kurum olduğunu kaydetti.
Çiçek, noterlerin çok önemli görevler ifa ettiklerini belirterek,
şöyle konuştu:
''Noterlerin, ülkemizin hukuk güvenliğini sağlamada çok önemli
rolleri vardır. Güvenlik konusu her alanda Türkiye'nin en temel
problemidir, en temel ihtiyacıdır, öncelikli konusudur. Dolayısıyla
hukuk güvenliği bunlar içerisinde belki de en önemli olanıdır.
Noterlerin bu güvenliğin sağlanmasında önemli bir rol ifa ettiklerinde
de bir tereddüt yok. Noterlik hem hukuk güvenliğini sağlayan hem de
güvenilen bir kurum olarak toplum hayatımızda, hukuk hayatımızda yer
almaktadır.''
Noterlerin, anlaşmazlıkların çözümü noktasında önemli bir rol
üstlenmiş durumda olduklarının altını çizen Çiçek, hukuki işlemlerini
noterler aracılığıyla yapanların, bir ihtilafla karşılaştıklarında
mahkemelere gitmeksizin bu belgeye itibar etmek suretiyle sorunu kendi
aralarında çözebildiklerini kaydetti.
-DAVA SAYISI HER GEÇEN GÜN ARTIYOR-
Çiçek, Türkiye'deki dava sayısının her geçen gün daha da arttığına
dikkati çekerek, şunları söyledi:
''Maalesef ilişkilerimizi hukuki bir temele oturtmak noktasında
gerekli hassasiyeti göstermeyen bir toplumuz. İşin sadece nemasına, o
anki getirisine bakarak bir kısım işlere gireriz, bir kısım şirketlere
ortak oluruz, bankalara para yatırız. Ama yaptığımız bu işler 'hukuken
ne kadar sağlamdır' diye bir araştırma yapmayız. Sonuçta bunların
hepsinin yükü gelir yargıya. Onun içindir ki, milyonlarca dava
mahkemelerde her yıl görülmektedir ve her geçen gün artmaktadır. Bu da
Türkiye'nin ve yargımızın işini zorlaştırıyor. Binalar yapıyoruz, 10
yıl sonra binalar yetmiyor. Yeni hakimler, savcılar alıyoruz, artan iş
yükü karşısında onlar da yetmiyor. Belli ki, bu yöntemlerle sorunları
çözmenin artık imkanı yok. O nedenle önümüzdeki dönemlerde noterlerin yeni görevler üstlenmesi imkanı söz konusu olabilecektir. Bu nedenle
Noterlik Kanunu'nun değişmesi gerekiyor.''
Noterlerin yeni görevleri yapabilmeleri konusunda çalışmalar
yaptıklarını anlatan Çiçek, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nu belli
bir noktaya getirerek, hukuk camiasının bilgisine sunduklarını
belirtti. Çiçek, bu çalışmalarda bütün üniversitelerin, meslek
kuruluşlarının, ilgili herkesin katkılarına ihtiyaçları bulunduğunu
ifade ederek, şöyle devam etti:
''Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunuyla amaçladığımız çok husus var.
Ama bunların en başında yargının daha etkin, daha hızlı bir şekilde
karar vermesini mümkün kılmak geliyor. Bu kanuna paralel
hazırladığımız çalışmalarla birlikte ümit ediyorum ki, önümüzdeki
yasama döneminde artık bir kısım ihtilafların, bir kısım sorunların
yargı önüne gelmeksizin, büyük ölçüde de noterler aracılığıyla
çözümlenmesine imkan sağlayacak bir düzenlemeyi gerçekleştireceğiz.
Yargının iş yükünü belli bir ölçüde azaltırken, noterlere de yeni
görevler yüklemiş olacağız.''
-ARTAN İŞ YÜKÜ AB'NİN DE SORUNU-
Artan iş yükünün sadece Türkiye'nin değil, AB ülkelerinin de
sorunu olduğunu vurgulayan Çiçek, AB ülkelerinde de yargı sürecinin
uzaması ve hakka erişmede bir takım sorunlar yaşandığına işaret etti.
Çiçek, müzakereler sonrasında AB ülkelerinin çözüm arayışlarının
başında noterlik kurumunun geldiğinin görüldüğünü kaydetti. Çiçek, bu
nedenle önümüzdeki dönem hem Hukuk Muhakeme Usulleri Kanunu'nda hem de Noterlik Kanunu'nda değişiklik yapılması gerektiğini belirtti.
Yargının iş yükünü azaltabilmek açısından atılacak ikinci adımın,
gelecek hafta Plan Bütçe Komisyonu'nda görüşülecek olan Kamu
Deneticiliği Yasa Tasarısı olduğunu ifade eden Çiçek, ''Adına kamu
deneticiliği dediğimiz, bazı ülkelerde halkın avukatlığı denilen veya
bilinen şekliyle ombudsmanlık değimiz yasa tasarısını da kısa sürede
gerçekleştirebilirsek, bu da bir kısım ihtilafların, özellikle idari
yargıyla ilgili bir kısım ihtilafların yargıya intikal etmeden
çözülmesi yolunda ikinci bir adım olarak önümüzdeki günlerde atılmış
olacaktır'' diye konuştu.
-TÜRKİYE NOTERLER BİRLİĞİ BAŞKANI-
Türkiye Noterler Birliği Başkanı Hasan Yeni de gündemdeki konulara
değindi. Danıştaya yapılan silahlı saldırıyı kınayan Yeni, son yaşanan
olayların, laikliğin Türkiye Cumhuriyeti'nin vazgeçilemeyecek en temel
değerlerinden biri olduğunu gösterdiğini söyledi.
Yeni, bölgedeki yer altı zenginliklerinin refah ve huzur yerine,
ıstırap ve gözyaşına vesile olduğunu vurgulayarak, ''Böylesi bir ortam
içinde Türkiye'de iç huzuru, güveni, birlik ve beraberliği bozacak her
türlü girişim, bize biçilmek istenen role destek vermekten başka sonuç
doğurmaz. Bu nedenle her zamankinden daha fazla sağduyulu davranışa ve sükunete ihtiyaç vardır'' dedi.
Hukuk devletinin olmazsa olmazlarının başında bağımsız yargının
geldiğini ifade eden Yeni, noterlik mesleğinin de adil ve kalıcı
yargının gerçekleşmesinde, vazgeçilemeyen temel taşlardan biri
olduğunu söyledi. Yeni, noterlerin, hukuki güvenliği sağlamada
üstlendikleri rol ve tarafsız kimlikleri nedeni ile çeşitli zamanlarda
yapılan kamuoyu yoklamalarında hep ön sıralarda yer aldığını
vurguladı.
Kongre çerçevesinde 4 Haziran Pazar günü Yönetim Kurulu'nun 4 asıl
ve 2 yedek üyesi ile boş bulunan disiplin kurulunun 1 yedek üyesi için
seçimler pazar yapılacak.