Ordu da sivil de onlardan rahatsız: Emekli askerler

Haber Giriş : 02 Haziran 2006 08:21, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

BİR grup subayın 27 Mayıs 1960'da Türk Silahlı Kuvvetleri adına darbe yapıp yönetimi ele almasından sonra, çoğu yüzbaşı ve binbaşılardan oluşan Milli Birlik Komitesi, genç subayların önünü açmak amacıyla, 275 general ve amiralle 7 bin subayı bir çırpıda emekliye ayırmıştı. Silahlı Kuvvetler'de sadece 30 general kalmıştı. O da, Devlet ve Hükümet Başkanı Orgeneral Cemal Gürsel'in ısrarıyla... O tarihte NATO Başkomutanı olan Amerikalı General Norstad, şöyle diyordu:

- Ruslar bir atom bombası atsaydı, bir hamlede bu kadar Türk generalini saf dışı bırakamazdı.

EMİNSU adıyla örgütlenen bu subayların ikramiye ve emekli maaşlarının ödenebilmesi için ABD'den 15 milyon dolar yardım alınmıştı. Muhakkak ki büyük haksızlığa uğrayan bu subaylar, hem içinden çıktıkları Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, hem de ülkenin selameti için, başlarına getirilen bu felakete ses çıkarmamışlardı. Onca emekli subayın adı, sonraki yıllarda da hiçbir olaya karışmadı. Birer yurtsever olarak, hayatlarını onurlu bir şekilde sürdürdüler.

Üstün sorumluluk bilinci

TÜRK Silahlı Kuvvetleri'ndeki ikinci büyük tasfiye, Talat Aydemir'in 21 Mayıs 1963'teki darbe girişiminden sonra yaşandı.
22 Şubat 1962'deki başarısız darbe girişiminden sonra emekliye sevk edilen

Harp Okulu eski Komutanı Talat Aydemir, ihtilalci bir ruha sahip olduğu için rahat durmamış, 20 Mayıs 1963 geceyarısı ikinci darbe serüvenini başlatmıştı. Fakat bu ikinci serüven, birincisine benzemeyecekti. 21 Mayıs sabahı çözülmeye başlayan Aydemir'e bağlı birlikler, sokaklardan toplanmaya başlamıştı.

Büyük çoğunluğu Harp Okulu öğrencisi olan Aydemir Davası, Mamak'taki Sıkıyönetim Mahkemesi'nde aylarca sürecek, kararlar 5 Eylül 1963'te açıklanacaktı.

Sanıklardan 9'u idam, 29'u müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. Harp Okulu öğrencilerinden 75'ine 4 yıl, 91'ine 3 ay hapis cezası verilmiş, 1293'ü beraat etmişti. Beraat edenler dahil subay adayı bütün öğrencilerin Harp Okulu ile ilişkileri kesilmişti. Ayrıca, darbe girişine katılan subaylar da Ordu'dan uzaklaştırılmıştı.

O subay ve öğrenciler de, kendilerine yeni bir hayat çizerek, sorumluluk bilinciyle hareket ettiler. İsmet Solak, Erbil Tuşalp, Ayhan Fırıldak ve Müştak Konulu başarılı birer gazeteci,
Erdem Kral sinema yönetmeni, Süleyman Genç, Ertöz Vahit Suiçmez, Selahattin Öcal politikacı, Ahmet Çakır, Fikret Türkmen, Oktay Yazgan, Ömer Aksu, Mete Nakipoğlu, Bülent Aksoy üniversite öğretim üyesi, Özcan Keskeç sendikacı, Refah Ceren, Doğan Çetin ve Günay Sürmeli hukukçu ve bürokrat olarak hizmet verdiler, vermeye devam ediyorlar.

Meşru zeminler varken

SON yıllarda kimi emekli subayın amacı belirsiz birtakım sivil yapılanmalara katılmaları, hatta çete ve örgüt elemanı görünmeleri, hem içinden çıktıkları Türk Silahlı Kuvvetleri'nde, hem de toplumda ciddi endişe yaratıyor.

İnsanların zihninde, Emekli yüzbaşı Muzaffer Tekin suçlu değilse neden intihar etmek istedi gibi sorular niçin doğsun?

Türk Silahlı Kuvvetleri'nde yıllarca hizmet vermiş emekli subaylar, heyecanlarını ve dinamizmlerini yasal ve meşru zeminlerde, en çok da siyasi partilerde değerlendirirlerse, hem kendilerine, hem de ülkeye daha yararlı olurlar.

Sırrı Yüksel Cebeci / 02.06.2006 / Tercüman

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber