Savcıdan çözüm süreci için çarpıcı tespit

Çözüm süreciyle ilgili MHP'nin suç duyurusuna takipsizlik kararı veren savcı, süreçle ilgili faaliyetlerde suç unsuru bulunamadığını belirtti.

Kaynak : Radikal
Haber Giriş : 01 Mayıs 2014 12:48, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Savcıdan çözüm süreci için çarpıcı tespit

Nurettin Kurt'un haberi

MHP ve 10 ayrı şikayetçinin, çözüm sürecinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan , Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile bazı BDP milletvekillerinin de aralarında bulunduğu kişiler hakkında yaptığı suç duyuruları hakkında savcılık takipsizlik kararı verdi. Savcılık, BDP milletvekillerinin terör propagandası yapmak suçunu işleme kastları bulunmadığına da dikkat çekerken, süreç boyunca kanın durduğuna da vurgu yaptı. Savcı Murat Esen, takipsizlik kararında şu detaylara dikkat çekti.

YETERLİ DELİL BULUNMADI: Genelkurmay ile yapılan yazışmalarda, terör örgütü mensuplarının ülke dışına çıktıklarına dair görüntü kaydı tespit edilemediği belirtilmiştir. Son zamanlarda basında çıkan haberlerde örgüt mensuplarının çekilmediği, Türkiye 'yi terketmediği belirtildiğinden, gelinen süreçte örgüt elemanlarının ülke dışına çekilmediği, bu nedenle terör örgütü mensuplarının çekilmesine göz yumma eyleminin gerçekleştiğine dair yeterli delil ve emare bulunamamıştır.

TERÖRÜ BİTİRMEK İÇİN ÇALIŞTI: Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve adı geçen bakanların, teröre bitirmek için faaliyet yürüttükleri, isnat edilen suç unsurlarının oluşmadığı, suçların işlendiğine dair yeterli delil ve emare bulunmadığı anlaşılmıştır. Şikayet edilen milletvekilleri, Ahmet Türk, Sırrı Süreyya Önder, Ayla Akat, Selahattin Demirtaş, Aysel Tuğluk, Altan Tan hakkında, TBMM kürsüsünde, basında, sokakta ve mitinglerde yaptıkları konuşmalarda, terör suçlarını ve terör örgütünü alenen övdükleri, cezaevinde bulunan örgüt elemanlarıyla görüştükleri, örgütün faaliyetlerine alenen iştirak ettikleri, halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettikleri iddia edilmiştir.

AKAN KAN DURDU: Milletvekillerinin TBMM'de yaptıkları konuşmaları ile bu konuşmaları dışarıda tekrar etmelerinin yasama dokunulmazlığı kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Bu kişilerin cebir, şiddet veya tehdit içeren sözlerinin veya eylemlerinin neler olduğu, varsa ne zaman nerede nasıl yapıldığı, şuç teşkil eden konuşmaların dilekçede yer almadığı; bu nedenle adı geçen milletvekilleri hakkında isnat edilen eylemleri gerçekleştirdiklerine dair, yeterli delil ve emare bulunmadığı gibi, isnat edilen suçların unsurlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır. Milletvekillerinin şikayete konu olan cezaevi ziyaretlerinin ise terörün bitirilmesi için yaptıkları, açılım süreci boyunca ölüm ve yaralanma olayları ile akan kanın durduğu, milletvekillerinin ülkenin bölünmesine yardım ve terör propagandası yapmak gibi suçları işleme kasıtlarının bulunmadığı anlaşılmıştır.

'Ülkemizi terk etmediler'

Genelkurmay Başkanlığı'nın, soruşturma savcılığına gönderdiği yazışmalara dikkat çekilen kararda, "Teröristlerin çekilmelerine, gözyumma eyleminin gerçekleştiğine dair yeterli delil ve emare bulunamamıştır" denildi. Kararda şu değerlendirme yapıldı: "Şikayet edilenler, demokratik açılım sürecinde görev yapanlar, açılım nedeniyle yaptıkları çalışmalar, açılıma karşı olanlar tarafından suç olarak değerlendirilmiştir. Şikayet edilenler, açılım süreci boyunca terörün bitmesi için çalışmışlar ve ülkenin bölünmesine yardım gibi suçları işleme kasıtlarının bulunmadığı kanaatine varılmıştır."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber