Bakanlıkta 'infaz' çalışması
Hükümetin cinsel suçların yanı sıra yargıya yönelik önemli düzenlemeler de içeren yeni tasarısının TBMM’ye sevk edilmesinin ardından yargısal konular yine gündemin ilk sıralarına çıktı.
Kemal Göktaş
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, önceki gün çocukların istismarı, cinsel saldırı, hırsızlık, uyuşturucu gibi suçların yanı sıra Yargıtay, Danıştay, bölge idare mahkemeleri ve sulh ceza hakimlikleri gibi pek çok yargısal konuda değişiklikler getiren tasarıya ilişkin basın bilgilendirme toplantısı düzenledi. Bu toplantıda Bozdağ'ın bir soruya verdiği yanıt, bakanlık kaynaklarının verdiği bilgilerle birleşince Adalet Bakanlığı'nın bazı suçlarda daha az cezaevinde kalma sonucunu doğuracak, "infaz ve denetimli serbestlik" çalışması yürüttüğü açığa çıktı. Üstelik bu çalışmanın kamuoyunun yakından takip ettiği Şike davası gibi bazı davalar yönünden sonuç doğurma olasılığı bulunduğu da kulislerde konuşuluyor.
'İndirim' gündeme geldi
Bozdağ, bilgilendirme toplantısında bir gazetecinin ikiz bebekleriyle cezaevine girmesi beklenen Mülkiye Kılınç'ın durumuna ilişkin sorusuna "İnsani bir durum, ben de haberleri okudum ve ona üzüldüm işin doğrusu. Arkadaşlarıma talimat verdim üzerimize düşeni yapalım diye" dedi.
Bozdağ'ın çalışmanın içeriğine ilişkin ayrıntı vermemesine rağmen, bakanlık kulislerinden edinilen bilgiye göre akademisyenlerin de yer aldığı söz konusu çalışmada öncelikle bazı suçlarda veya bazı durumdaki hükümlüler için infaz indirimi yapılması konusu gündeme geldi. Bu yöndeki düzenlemelerin yargı paketine alınması da düşünüldü. Ancak tasarının Bakanlar Kurulu'ndaki görüşmelerinde aynı tasarıyla bazı suçlarda infaz artırımına gidilirken bazı suçlarda infaz indirimine gidilmesinin uygun olmayacağı görüşü öne çıktı. Bu yüzden infazla ilgili çalışmanın ayrı sürdürülmesine karar verildi.
Şike davası dahil olabilir
Kulislerde yapılacak çalışmada özellikle denetimli serbestlikle ilgili düzenlemeler yapılacağı belirtiliyor. Buna göre yapılacak bir değişiklikle aralarında Şike davasının da olduğu bazı davalarda belli bir süre yatmış hükümlülerin denetimli serbestlik hükümlerinden yararlandırılarak cezaevine girmelerinin engellenebileceği ileri sürülüyor Bu kapsamda hakkındaki hüküm kesinleşmesine rağmen cezasının infazına başlanmayan Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın da denetimli serbestlik altına alınarak cezaevine girmekten kurtulabileceği iddia ediliyor.
Kulislerde Balyoz Davası hükümlülerinin de bu kapsamda yer alabileceği dile getiriliyor. Ancak şike davasına göre çok uzun süreli hapis cezaları verilen Balyoz davasındaki hükümlülerin, "denetimli serbestlikten" hemen yararlanamayacak olmaları nedeniyle bu ihtimalin zayıf olduğu belirtiliyor.