Reddedilen, Soma önergesinin tam metni..
29 Nisan 2014 tarihinde CHP'nin Soma için araştırma komisyonu kurulması grup önerisi AK Parti'nin oylarıyla reddedildiği TBMM görüşmelerinin tutanakları ise şöyle:
Başkan - Halk Partisi Grubunun İç Tüzük'ün 19'uncu maddesine göre verilmiş
bir önerisi vardır. Okutup işleme alacağım ve daha sonra oylarınıza sunacağım.
29/4/2014
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Danışma Kurulu 29/4/2014 Salı günü (bugün) toplanamadığından, grubumuzun aşağıdaki
önerisini İç Tüzük'ün 19'uncu maddesi gereğince Genel Kurulun onayına sunulmasını
saygılarımla arz ederim.
Mehmet Akif Hamzaçebi
İstanbul
Grup Başkan Vekili
Öneri:
Manisa Milletvekili Özgür Özel ve arkadaşları tarafından Soma'daki tüm maden
ocaklarında meydana gelen iş kazalarının ve yaşanan ölümlerin sorumluları ile
nedenlerinin araştırılması amacıyla 23/10/2013 tarihinde Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırma önergesinin (1060 sıra no.lu)
Genel Kurulun bilgisine sunulmak üzere bekleyen diğer önergelerin önüne alınarak,
29/4/2014 Salı günlü birleşimde sunuşlarda okunması ve görüşmelerinin aynı tarihli
birleşiminde yapılması önerilmiştir.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
51 milletvekili arkadaşımızla birlikte verdiğimiz araştırma önergesi üzerinde
söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
1 Mayısa iki gün kaldı. İki gün içinde dünyanın dört bir tarafında; Havana'dan
Tokyo'ya, Moskova'dan Washington'a kadar her yerde işçi sınıfında tatlı bir
telaş var, bayramlarını kutlamak istiyorlar. Bu kutlamaların yapılacağı meydanlarda
hazırlık yapılıyor, güzergahlar belirleniyor, kutlama törenleriyle ilgili çeşitli
çalışmalar yapılıyor. Oysa Türkiye'de, işçiler istedikleri meydanlarda bayramlarını
kutlayamıyorlar. Başbakanın, valinin, İçişleri Bakanının dayattığı bir meydandaki
kutlamalara, Türkiye'de İçişleri Bakanlığı ve İstanbul Emniyeti hazırlanıyor,
40 bin tane polisle. 40 bin tane memur, 40 bin tane gösterici bir yere toplandığında
başlı başına bir haberdir ama herhalde dünyanın hiçbir yerinde, 40 bin kişi,
bir hak, bir özgürlük kullanılmasın, bir bayram kutlanmasın diye hazırlık yapmaz.
50 tane yeni, gıcır gıcır, dumanı üstünde TOMA. Dışarıya elektrik verebilen,
dokunanın çarpılacağı, yeni mücadele gücü olan TOMA'larla hazırlık yapıyorlar,
sanki polis teçhizatının sergileneceği bir polis bayramı. Böyle bir anlayışı
şiddetle kınıyoruz. İki kıtayı birbirine bağlayan, dünyanın göz bebeği bir kentte,
2014 yılında 40 bin polis 1 Mayıs hazırlığı yapıyorsa, bu o Vali için, İçişleri
Bakanı için, Başbakan için ve iktidar partisi grubu için bir utanç vesilesidir,
bunun altını çizmek istiyorum.
Bunun yanında, 1 Mayısın bayram olması için, AKP, son günlerde sürekli "Onu
biz bayram yaptık." diyor. Bu, dilinden düşüremediği milli iradeyi küçümsemektir.
1 Mayıs 2009 tarihinde, 4 siyasi parti grubunun uzlaşısıyla bu Meclisten geçmiş,
bayram olmuştur ama, ne o gün siyasi parti grupları ne iktidar partisi ne Başbakan,
1 Mayısı Türkiye emekçi sınıfı, işçi sınıfı söke söke bayram yapmıştır, bu da
böyle bilinsin. (CHP sıralarından alkışlar)
O tarihlerde, utanmadan, sıkılmadan AKP'nin il başkanlığının bastırdığı bir
afişi dikkatlerinize sunmak istiyoruz: "1 Mayıs, hem bayram hem Taksim'de kutlu
olsun." diyor.
Bunu iktidar partisi milletvekillerinin dikkatine sunuyorum, ümit ediyorum bununla
ilgili söyleyecek bir sözünüz vardır. İktidar partisi grubuna sataşıyorum, çıkın,
cevap verin, deyin ki: "1 Mayıs Taksim'de kutlanacak müjdesini bu afişe asan
bizler 1 Mayısı yasakladık, gerekçemizde budur." deyin.
ÜNAL KACIR (İstanbul) - Yenikapı'yı yeni yaptık, Yenikapı yoktu o zaman.
ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) - Yenikapı'yı yeni yaptınız. Yenikapı adeta şudur: Bir
işçi sınıfı kendi sınıf mücadelesinin gereği olarak kendi mücadelesinin sembolü
olan bir alanda şehitler verdiği, kayıplar verdiği 1977 1 Mayısını, taziyesini
kutlayacağı bir yerde.. Şimdi, dünyada ve Türkiye'de kaybettiği itibarını geri
kazanmak isteyen birilerinin özgürlükçü, tarihle hesaplaşan, taziye mesajlarını
verdiği bir noktada kendi ülkesindeki 1 Mayıs 1977'nin taziyesini ve Gezi şehitlerinin
taziyesini veremiyorsa o yaptığı taziyenin de bir kıymet yoktur, içtenliği yoktur,
bu da böyle bilinsin. (CHP sıralarından alkışlar)
ÜNAL KACIR (İstanbul) - Sebep olanlara yazıklar olsun!
ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) - Taksim'de serbestçe 1 Mayıs kutlandığında bugüne kadar
hiçbir olay olmadı ama Taksim yasaklandığında neler olduğunu hep birlikte gördük.
Şimdi, bir meydan savaşına hazırlanıyorsunuz. Oysa, geçen sene Galatasaraylı
taraftarlar yasaklanan Taksim Meydanı'nda, "Düşersiniz, çukurlar var!" denen
Taksim Meydanı'nda yasaktan dört gün sonra şampiyonluk kutladılar. Bu sene,
Nisan ayının son günlerinde, Fenerbahçe taraftarı Taksim Meydanı'nda şampiyonluğu
kutladı.
Bir işçi kardeşimizi düşünün Fenerbahçe ya da Galatasaray taraftarı, üzerinde
takımının forması varsa Taksim Meydanı ona açık ama üzerinde işçi önlüğü varsa
Taksim Meydanı ona yasak ama AKP'nin tüm kıdemli, tüm yetkili ağızları diyorlar
ki "Bu bir siyasi yasaklama değildir." Ufak atın da civcivler yesin! Bu söylediğinize
kimseler inanmaz. Orada, 1 Mayısta Taksim Meydanı'na işçi önlüğüyle çıkıp meydanda
kutlamaları yapmak, takımların futbol maçlarından kazandıkları zaferleri kutlaması
kadar en az meşrudur, onurludur ve eninde sonunda size rağmen yine de bu hak
söke söke geri alınacaktır. (CHP sıralarından alkışlar)
Geçen sene "Çukurlar var, düşersiniz!" diye yasakladığınız meydan bu sene metrekare
olarak genişledi ama bu sene de oraya yasak koyuyorsunuz. Çünkü, mesele, Türkiye'de
Taksim Meydanı'nın genişlemesi ya da daralması değil, mesele, Türkiye'de özgürlük
alanının, demokrasi alanının daralıyor olmasıdır. Meydanlar istediğiniz kadar
büyük olsun, demokrasi ve özgürlükler daralıyorsa işte o zaman işçi sınıfının
Taksim'e çıkmasına da izin vermezsiniz; karşı karşıya bulunduğumuz durum budur.
Taksim sembolik önemdedir, tarihi önemdedir, sınıfsal bir öneme sahiptir. Ama,
Taksim Meydanı için "Size büyük bir meydan yaptık, gidin orada kutlayın. Eğer
oraya gitmek istemez de Taksim'e çıkmak isterseniz başınıza geleceklerden siz
mesulsünüz." demek, ülkenin tamamını kucaklayacak bir devlet adamı dili ve söylemi
değildir. Bu demokrasi dili de değildir, bu özgürlükler dili de değildir. Bu
olsa olsa otoriter bir dildir, bu olsa olsa faşizan bir dildir, bu olsa olsa
diktatöryal bir dildir ve bu dil, ne ülkeye ne de bu dilin sahibine son sentezde
fayda etmeyecektir. (CHP sıralarından alkışlar)
Bugün verdiğimiz araştırma önergesi Soma'daki işçi kayıplarıyla ilgiliydi. Soma'da
maden ocaklarında sürekli patlamalar oluyor ve o patlamalarda işçilerimizi kaybediyoruz.
Verdiğimiz soru önergelerine cevap: "10 kere denetledik, 66 tane kusur, şu kadar
para cezası verdik." Sonuç: Yeni patlama, yeni ölümler.
Peki, bir şirket var, adı Uyar Madencilik; Manisa milletvekilleriyle en iyi
ilişkiler halinde. Bu madencilikte o kadar büyük sıkıntılar, kusurlar var ama
son kazaya kadar defalarca denetlendi, bir türlü ceza almadı. Peki, bu işin
kerameti ne? Bu işin kerameti ve hikmeti bu barette gizli arkadaşlar, bu barette.
Sayın Başbakan Manisa'da Cumhuriyet Meydanı'na çıkar, der ki: "Somalı işçi kardeşlerim
burada mı?" Askeri bir disiplinle dizilmiş 3 bin Somalı maden işçisi baretleri
kaldırır, neşesiz, mutsuz, heyecansız, dimdik durur. Çünkü, bir gün önce onların
yemek fişleri madende toplanmıştır, ertesi gün miting alanı çıkışında geri dağıtılacaktır.
Başbakan selamlanacak, çıkarken kimlik geri alınacaktır. Yevmiye işlemektedir,
Başbakan için görev yapılmaktadır. Selamı çakarsın, çakmadıysan ertesi gün işinden
olursun. İşinden olmayanlar madene inerler. Maden patlar, işçi ölür; ölen ölür,
kalan sağlar Recep Tayyip Erdoğan'a yetmektedir. (CHP sıralarından alkışlar)
Meydanlarda bu baret selamlamasını gündeme getirdiğimde Sayın Bakan Faruk Çelik
dedi ki: "Ne var bunda?" Tutanaklarda var, aynen şöyle dedi: "Yani bir vatandaş
siyasi bir partiye üye olamaz mı? Bir vatandaş bir siyasi partiye gönül vermiş.
İşçisine izin verip, ücretini verip onu bir mitinge götüremez mi?" Bu da siyasi
tarihimize, bu Meclisin tutanaklarına böyle geçti. Böyle bir anlayış olmaz.
"İşçi benim işçim, parasını veririm, ister madene sokarım ister mitinge götürürüm
ister pikniğe götürürüm anlayışı." olmaz. Yeryüzü sıcak olsun diye o soğuk maden
ocağına inip alnının terini ekmeğine tuz eyleyen işçilerin emeklerini, alın
terlerini, yaşama mücadelelerini bir siyasi partinin geleceğine, onun ikbali
için Genel Başkanının oradaki miting meydanını doldurmasına, alkışlamasına tahvil
etmeye çalışanlar, bu yaptıklarının hesabını eninde sonunda, tarih karşısında,
hem Türkiye işçi sınıfına hem de bu ülkenin güzel emekçi insanlarına verecekler
arkadaşlar. (CHP sıralarından alkışlar)
Dünyanın hiçbir yerinde çalışma ve sosyal güvenlik bakanları kazalardan sonra
"Arkadaşlar öldüler ama cesetleri yanmamıştı, güzel öldüler." demez. Dünyanın
hiçbir yerinde başbakanlar "Bu mesleğin fıtratında ölüm var." demez. İnsanın
fıtratında ölüm var, hayatın kendisinde ölüm var ama "Bu mesleğin fıtratında
ölüm var." demez. Dünyada başbakanlar böyle ölümler olunca istifa ederler ama
bizimki pişkin pişkin...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) - ...fıtrat göndermesi yapmaktadır.
Hepinize saygılar sunuyorum.
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Özel.
Manisa Milletvekili Muzaffer Yurttaş.
Buyurunuz Sayın Yurttaş.
MUZAFFER YURTTAŞ (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle
hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Manisa'mızda hafta sonunda Alaşehir ilçemiz, Şehzadeler ilçesi ve Saruhanlı'da
dolu hasarı meydana gelmiştir. Çiftçilerimizin zararlarının tespiti yapılmaktadır.
Çiftçilerimize geçmiş olsun dileklerimi ileterek sözlerime başlamak istiyorum.
Manisa, yer altı ve yer üstü kaynakları bakımından zengin bir ilimizdir. Tarım
kentidir, sanayi kentidir, maden ve turizm kentidir.
Soma ilçemiz, kömür madenleri açısından ve enerji üretimi açısından önemli bir
ilçemizdir. Aynı zamanda, Gördes'de nikel madeni, Turgutlu Çaldağı'nda nikel
madeni çıkarılmaktadır.
Jeotermal açıdan Manisa'mız zengin bir bölgeye sahiptir. Manisa'da Salihli ile
Alaşehir arasında Türkiye'nin en sıcak jeotermal suyu, 287 derece sıcaklığında
su çıkarılmıştır; enerji üretiminde, konut ısıtmada, kaplıcada ve seracılıkta
kullanılacaktır.
Soma, bizim ekmeğini taştan çıkaran yani kömürden çıkaran çalışkan işçilerimizin
memleketidir. Burada maden ocakları, kömür madenleri ve aynı zamanda enerji
üretimi yapılmaktadır. Soma'nın genç, çalışkan Belediye Başkanı Hasan Ergene'nin
yapmış olduğu projelerle bölge ısıtma sistemi yani SEAŞ'ın üretiminden elde
edilen buhar ile tüm konutların, ilk etapta 8.100 konutun ısıtılması planlanmaktadır.
Yıllarca çevreyi kirleten SEAŞ'ın bacalarına 9 milyon euro harcanarak AK PARTİ
döneminde filtreler takılmış ve AK PARTİ ile çevre temizliği sağlanmıştır.
Tüm kazalarda ölen işçilerimize Allah'tan rahmet diliyorum, ailelerine başsağlığı
diliyorum.
Yaklaşan 1 Mayıs İşçi Bayramı'nı, bir işçi emeklisinin çocuğu olarak tebrik
ediyorum. AK PARTİ sayesinde 1 Mayıs, İşçi Bayramı ve resmi tatil olmuştur.
Burada, 2009'da bunun bayram olduğu ifade edildi; evet, AK PARTİ iktidarında
bu, bayram yapılmıştır.
Yer altı madenlerimizin yeryüzüne en güvenilir yöntemle çıkarılmasının yanındayız.
Yine, Haziran 2012 yılında 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası AK PARTİ
tarafından hizmete sokulmuştur. "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." düsturuyla
hareket etmeye ve bir insanımızın bile burnunun kanamaması için gerekli tedbirleri
almaya devam edeceğiz. Kamu ve özel sektörde aynı hassasiyeti göstereceğimizden
kimsenin şüphesi olmasın. Hiçbir kurum ve kuruluşa karşı bu konuda toleransımız
olamaz. Çare, madenleri kapatmak değil; üretim ve istihdamı artırmak, iş sağlığı
ve güvenliği konusunda gerekli çalışmaları yapmaktır.
İş kazalarının olduğu bahsedilen Soma'da, Darkale Maden İşletmesi kapatılmıştır,
artık orada üretim yapılmamaktadır. Benden önce konuşan değerli Manisa Milletvekili
arkadaşımız, buradaki şirketlerle Manisa milletvekillerinin bir diyaloğunun
olduğundan bahsetti. Ben değerli kardeşime şunu hatırlatmak istiyorum: 2013
yılında, yılbaşında Sayın Kılıçdaroğlu'nun ziyaret ettiği maden, en çok kazaların
olduğu ve kapatılan Soma Darkale Madenidir. Soma'da ELİ müessesesi, İmbat Madencilik
ve Soma Kömür İşletmeleri olmak üzere yaklaşık 14.200 kişiye iş kapısı mevcuttur.
ELİ müesseselerinde 1.456 kişi çalışmaktadır. Kaza sıklık oranı 1 milyon iş
saatinde meydana gelen kaza sayısı olarak 5,6'dır. Kaza ağırlık oranı bin iş
saatinde meydana gelen gün kaybı olarak 0,19'dur. İmbat Madencilikte yılda 5,5
milyon ton kömür üretimi gerçekleşmektedir. 5250 personel çalışmakta, 93 mühendis,
201 tekniker, 30 iş güvenliği uzmanı çalıştırılmaktadır. Soma Kömür İşletmelerinde
5.600 personel çalışmakta; 102 mühendis, 200 tekniker, 14 iş güvenliği uzmanı
çalıştırılmaktadır.
Yer altı kömür madenciliği dünyanın en ağır ve en tehlikeli işleri arasında
sayılmaktadır. Soma'daki maden işletmelerinin, madencilik sektörü açısından
dünyadaki ve Türkiye'deki pek çok madene göre daha iyi konumda olduğu bu rakamlardan
da ortaya çıkmaktadır.
Soma'da çalışan firmalar iş kazalarını önlemek için mevzuatın istediği tüm önlemleri
almalarına rağmen, işin doğası gereği, tehlikeli ve ağır işlerde zaman zaman
istenmeyen kazalar olmaktadır.
AK PARTİ'yi işçi düşmanı gibi göstermek, AK PARTİ'yi özgürlüklerin düşmanı göstermek
hiç kimsenin ne haddinedir ne de hakkınadır. Evet, bugüne kadar iş sağlığı ve
güvenliği konusunda tedbirleri aldık. İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası'nı çıkardık.
İnşallah, bu dönem içerisinde taşeron işçilerle ilgili yasayı da Meclisimize
getireceğiz. Kıdem tazminatları, iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınacak
tedbirler ve taşeron işçilerin özlük haklarının iyileştirilmesi de ümit ediyoruz
ki Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından Meclise bu dönem içerisinde
getirilecek ve taşeron işçilerimizin kaygı ve endişeleri giderilecektir. Bu
konuda, yine, taşeron işçilere de müjdeyi AK PARTİ iktidarı verecektir. Evet,
talepler var.
Geçmişe dönüp baktığımızda aldığımız yol ortadadır. AK PARTİ, iş sağlığı ve
güvenliği konusunda nasıl bugüne kadar önlemleri aldıysa bundan sonra da aynı
önlemleri almaya devam edecektir.
1 Mayıs İşçi Bayramı. Evet, biz istiyoruz ki işçilerimiz en geniş meydanlarda
bayramlarını kutlasınlar. Biz, özgürlüklerden yanayız; başörtüsü özgürlüğünü
getiren biziz, okuma özgürlüğünü getiren biziz, düşünce özgürlüğünü getiren
biziz. İşçilerimize bu 1 Mayısı resmi tatil ilan edip bayram yapan bir iktidarı
"işçi düşmanı" olarak suçlamak hiç kimsenin haddine değildir. Ben bir işçi çocuğuyum,
işçi emeklisinin çocuğuyum ve bu konuda AK PARTİ'nin yapmış olduğu çalışmalar
herkes tarafından takdirle izlenmektedir. Sendikal düzenlemeler AK PARTİ sayesinde
çok ileri bir safhaya gelmiştir. Evet, yapacak daha çok işimiz var ve bu işlerimiz
olduğu için bugüne kadar millet bize girdiğimiz tüm seçimlerde, 3 genel seçimde
oy verdi; işçisi de oy verdi, memuru da oy verdi, işvereni de oy verdi, vermeye
de devam ediyor. İnşallah, bundan sonraki dönemde de hem işverenlerin hem işçilerin
sorunlarını çözecek olan iş sağlığı ve güvenliği konusunda en güzel düzenlemeleri
kimsenin burnu kanamayacak şekilde yapacak olan da AK PARTİ'dir.
Bu duygu ve düşüncelerle bütün işçi kardeşlerimizin 1 Mayıs İşçi Bayramı'nı
tebrik ediyorum.
Yüce Meclisi ve bizleri televizyonları karşısında izleyen değerli hemşerilerimi,
tüm vatandaşlarımı sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Yurttaş.
Manisa Milletvekili Erkan Akçay. (MHP sıralarından alkışlar)
Buyurunuz Sayın Akçay.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk
Partisinin, Soma'daki maden ocaklarında meydana gelen iş kazalarının ve yaşanan
ölümlerin sorumluları ile nedenlerinin araştırılması ve bu kazalara karşı gerekli
tedbirlerin alınmasına yönelik Meclis araştırma komisyonu kurulmasıyla ilgili
grup önerisinin lehinde söz aldım. Muhterem heyetinizi Milliyetçi Hareket Partisi
ve şahsım adına saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, ülkemizde enerji talebinin yerli üretimle karşılanma
oranı gittikçe azalmaktadır. 1990'lardaki yüzde 48 oranından 2012 yılında yüzde
27'ye kadar düşmüştür. Türkiye'nin birincil enerji tüketiminin yüzde 87'sini
karşılayan doğal gazın yüzde 98'i, petrolün yüzde 91'i ithal edilirken linyit
kömürünün tamamı ülkemizde üretilmektedir ve Türkiye'deki yaklaşık 2 milyar
tonluk linyit kömürü rezervinin 753 milyon tonu Soma'dadır. Soma'da günde 15
milyon ton tüvenan linyit kömürü üretilmektedir. Soma'da üretilen linyit kömürü
Soma termik santrallerine yakıt temin etmekte, ısınma ve sanayide ülkemizin
ihtiyaçlarını karşılamaktadır.
Değerli milletvekilleri, Türkiye, iş kazalarında Avrupa'da 1'inci, dünyada 3'üncü
sıradadır. Türkiye'deki işçi ölümleri ortalaması ise Avrupa Birliğinin 8,5 katıdır.
Türkiye'de 2002-2013 yılları arasında toplam 880 bin iş kazası yaşanmış, bu
kazalarda 13.442 vatandaşımız yani işçimiz hayatını kaybetmiştir. Dolayısıyla,
AKP döneminde Türkiye'de ortalama her gün 219 iş kazası meydana gelmiş ve bu
kazalarda da günde ortalama 4 işçi hayatını kaybederken 5 işçi de iş göremez
hale gelmiştir. 2002 yılındaki iş kazasında 872 işçi hayatını kaybederken 2013
yılında iş kazasında 1.235 kişi hayatını kaybetmiştir. Bu rakamları iş kazalarındaki
artışa dikkat çekmek amacıyla söylüyorum.
Yine, TÜİK'in 2013 iş kazalarını araştırma sonuçlarına göre iş kazası oranının
en yüksek olduğu sektör madencilik sektörüdür. Madencilik ve taş ocakçılığı
sektöründeki kazaların toplam kazalar içindeki payı yüzde 13,4'tür. Maden işçileri
iş güvenliğinin hiçe sayıldığı maden ocaklarında düşük ücret ve uzun mesai saatleriyle
çalışmaktadır. Maden işçileri yaptıkları iş ve çalışma koşullarından dolayı
genç yaşta sağlık sorunlarıyla boğuşmak zorunda kalmaktadır. Özelleştirme, taşeronlaştırma
ve rödovans gibi yanlış uygulamalar ve bilhassa denetimin yeterince yapılmaması
iş kazalarının artmasına neden olmaktadır. Türkiye, ölümlü maden kazalarında
dünyada 1'incidir.
2013 yılı sonu itibarıyla Soma'nın nüfusu 105 bindir. Soma'da çalışan nüfusun
yaklaşık 16 bini maden çalışanıdır. Maden çalışanlarının 14 bini özel sektörde,
2 bini kamu madenlerinde çalışmaktadır. Maden çalışanlarının yaklaşık 12 bini
de yer altında çalışmaktadır. 105 bin kişinin yaşadığı Soma'da, 2013 yılında,
sadece Soma Devlet Hastanesinde 650 bin poliklinik, 150 bin acil yardım hizmeti
verilmiştir. Yine, 2013 yılında Soma ilçemizde 5 bin iş kazası meydana gelmiştir.
Bu kazaların yüzde 90'ı maden ocaklarında, maden sahalarında yaşanan kazalardır.
Maden kazalarının birçoğunu da yanık yaraları oluşturmaktadır. Soma Devlet Hastanesinde
yanık ünitesi olmadığı için özellikle maden kazalarındaki yanık yaralıları başka
illere sevk edilmek için saatlerce bekletilmekte, bu da ölümlerin artışına neden
olmaktadır. Acilen, Soma Devlet Hastanesinde de yanık ünitesi kurulması ihtiyacı
vardır. Bugüne kadar Soma'daki Türkiye Kömür İşletmelerine bağlı Ege Linyit
İşletmesindeki kazalarda 79 madenci hayatını kaybetmiştir.
Bazı özel maden şirketlerindeki kaza istatistikleri ise adeta insanın kanını
dondurmaktadır. AKP'li bir milletvekilinin arkasında olduğu iddia edilen "Uyar
Madencilik" adındaki bir şirket, 17 Aralık 2003 yılında kamudan Darkale maden
ocağını kiralamıştır. Bu maden ocağında 2011 yılında 238 -lütfen, dikkatinizi
çekiyorum değerli milletvekilleri- 2012 yılında 255 iş kazası olmuş, 2003-2013
yılları arasındaki kazalarda da 10'dan fazla işçi hayatını kaybetmiştir. Biraz
önce de sayın konuşmacıların dile getirdiği üzere bu bilhassa Darkale maden
ocağı işletmelerinin işçileri, yıllardır AKP'nin Manisa seçim mitinglerine zorla
baretleriyle birlikte getirilmektedir.
MUSA ÇAM (İzmir) - Kadrolu!
ERKAN AKÇAY (Devamla) - Adeta mitingler için kadrolu hale getirilmiştir.
Bu Darkale maden ocağında her geçen yıl kazaların artmasına, yer altında ruhsat
ihlali yapılmasına ve bu şirketin devlete yaklaşık 30 milyon sosyal güvenlik
prim borcu olmasına rağmen şirket, faaliyetine devam etmiştir.
Soma'da Uyar Madenciliğin işlettiği Darkale ve Azyak'ta meydana gelen kazaları
da geçtiğimiz 2013 yılı bütçe görüşmeleri sırasında da defaatle dile getirdik
ve bu konuda da soru önergeleri verdik.
Soru önergemizi cevaplandıran Sayın Enerji Bakanı, Uyar Madenciliğin Soma Darkale
mevkiinde yer altı ocağını 17 Aralık 2003 tarihinden bu yana kiraladığı cevabını
veriyor ve Darkale maden ocağında 20 Ekim 2013 tarihinde meydana gelen iş kazası
sonucunda yapılan teftiş sonucunda 7 madde halinde mevzuata aykırılık tespit
edildiği için kapatıldığını bildirdi. Bu işyerinde 2006, 2007, 2011 ve 2012
yılında olmak üzere toplam 5 denetim yapıldığı söylendi. Yapılan bu denetimler
sonucunda Uyar Madencilik şirketine 202 milyon lira idari para cezası verildiği
ve ayrıca bu madencilik şirketinin de yer altından sınır ihlali yaptığı yani
hırsızlık yaptığı, maden çaldığı da söz konusudur. Bu, Bakanlığın verdiği bilgi
dahilindedir yani Bakanlık da bunu bilmektedir.
20 Ekim 2013 tarihinde meydana gelen ölümlü kazalar nedeniyle yapılan denetimler
sonucu, yaklaşık 800 işçinin çalıştığı Darkale maden ocağı kapatıldı ve Uyar
Madencilik işçilerinin kıdem ve ihbar tazminatını da ödememiştir.
Darkale ocağında 8 saat çalışması gereken işçiler 12 saat çalıştırılıp primleri
ödenmemiştir. Azyak'ta yer üstünde birikmiş binlerce ton şlam, toprakla örtülmediği
için yanmakta, aşırı derecede çevre kirliliği oluşmaktadır.
Değerli milletvekilleri, bu maden kazalarını azaltmak için öncelikle denetim
savsaklanmadan çok etkin hale getirilmelidir. Maalesef, AKP iktidarının en zayıf
olduğu, en yanlış iş yaptığı konuların başı, genel olarak ifade ediyorum, denetim
konusudur. Yani "denetim" kavramını asla ağzına almak istememekte ve denetimden
sürekli kaçmaktadır. Bu denetim etkin kılınmalı, yaptırımlar caydırıcı hale
getirilmelidir ve maden ocaklarında taşeron sistemi de kaldırılmalıdır. İş sağlığı
ve güvenliğinden sorumlu mühendis iş akdi ve ücret yönünden işverenden bağımsız
olmalıdır. Uluslararası Çalışma Örgütünün 176 sayılı Madenlerde İş Sağlığı ve
Güvenliği Sözleşmesi mutlaka onaylanmalıdır. İş güvenliğiyle ilgili, yeterince,
gerekli denetime ilişkin ve eğitime ilişkin çalışmalar da yapılmalıdır.
Maden işçilerinin aldıkları ücret yetersizdir. İş güvenliği taşeron patronların
iki dudağı arasındadır. İş güvenliği yeterli olmayan ocaklarda düşük ücretle,
uzun mesai saatleriyle çalışan madencilerimiz yaptıkları iş ve çalışma koşullarının
olumsuzluğu nedeniyle de genç yaşta çok ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşmaktadır.
Bu düşüncelerle, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Akçay.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Sayın Başkan...
BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Hamzaçebi.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Efendim, Sayın Erkan Akçay'dan önce kürsüde
Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına konuşan bir milletvekili Genel Başkanımız
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun 2012 yıl başını geçirdiği madenle ilgili olarak
"O madeni işleten şirketle bizim değil, sizin ilginiz var." diyerek sataşmada
bulunmuştur. Söz istiyorum efendim.
Sayın Özgür Özel konuşacak.
BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Özel. (CHP sıralarından alkışlar)
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi bir kez
daha saygıyla selamlıyorum.
AKP Grubu adına konuşan Manisa Milletvekilimiz Sayın Muzaffer Yurttaş, kapatılan
Uyar Madencilikle ilgili olarak, partilerinin bu madenle bir ilgisinin olmadığını
ancak Sayın Genel Başkanımızın yeni yıla bu madende girdiğini ifade ederek açıklanmaya
muhtaç ve fevkalade yanlış yöne çekilen bir ifade kullanmıştır, onun için kürsü
almış bulunuyorum.
Sayın Genel Başkanımız yeni yıl kutlamasını Zonguldak'taki bir maden ocağında
yapmak üzere planlamasını yapmış, gerekli başvurularda bulunmuştur. Ancak, aynı
tarihte o maden ocağında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanının yeni yıla gireceği
gerekçe gösterilerek Sayın Genel Başkanımıza bir başka madeni tercih edebilecekleri
ifade edilmiş, bunun üzerine, Ege Linyitleri İşletmesi Uyar Madenciliği kendisi
tespit ederek "Bu madene gidebilirsiniz." demiştir. Sanki Cumhuriyet Halk Partisinin
kendi tercihiymiş gibi yapılan ima doğru değildir.
Ama doğru olan şudur: Uyar Madencilik her soruşturma geçirdiğinde Manisa milletvekilleriyle
birlikte TKİ Genel Müdürünün odasında gidip gerekli görüşmeler yapılmıştır.
Sayın Tanrıverdi o maden ocağındaki kişilerin ismiyle kendi adını kefalet koymuştur.
Her seferinde çıkıp bu kürsüden savundunuz ve o maden ocağında 66 tane kusur
bulunup binlerce yaralı, onlarca ölüm ortaya çıkana kadar kılınızı kıpırdatmadınız.
Cumhuriyet Halk Partisi ve diğer muhalefet partilerinin konunun araştırılmasına
yönelik verdikleri tüm önergeleri reddettiniz, verilen tüm soru önergelerine
dolambaçlı yollardan, madeni koruyarak ilgili bakanlar cevap verdiler. Mitinglerinizde
-bizim mitingimizde yok- sizin mitinginizde o madenin işçileri taşındı.
Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Özel.
MUZAFFER YURTTAŞ (Manisa) - Sayın Başkan...
BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Yurttaş.
MUZAFFER YURTTAŞ (Manisa) - Konuşmacı şahsıma sataşmada bulunmuştur. 69'a göre
söz istiyorum.
BAŞKAN - Hangi konuda? Nasıl?
MUZAFFER YURTTAŞ (Manisa) - AK PARTİ'nin, AK PARTİ milletvekillerinin Uyar Madenciliği
savunduğunu belirtmiş ve TKİ'nin müdürünün odasına giderek bu konuyu savunduğumuzu
belirtmiştir. Bu yanlış bilgiyi...
BAŞKAN - Evet, buyurunuz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
MUZAFFER YURTTAŞ (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bizim gayemiz
Soma'yı ve Somalıyı savunmaktır. Hiçbir maden şirketiyle ne partimizin ne milletvekillerimizin
bir ilişkisi söz konusu değildir.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Yemin et Muzaffer Ağabey, inanacağım! Yemin et, inanacağım!
MUZAFFER YURTTAŞ (Devamla) - Evet, ben bahsettiğiniz o toplantıların hiçbirinde
olmadım.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Muzaffer Ağabey, yemin et, çıkıp özür dileyeceğim!
MUZAFFER YURTTAŞ (Devamla) - Olmadım, olmadım...
Ayrıca, şunu da belirtmek istiyorum: Soma'daki bu maden sekiz ay önce kapatılmıştır.
Bu madenin işçilerinin bir kısmı İmbat Madencilik, bir kısmı da Soma Kömürlerine
geçiş yapmıştır. Burada Milliyetçi Hareket Partisine ait milletvekilimiz konuşurken
Soma'daki yanıklardan bahsetti. Evet, iktidarımız zamanında, Soma'da, 49 bin
metrekare, içerisindeki malzemelerle birlikte yaklaşık 60 trilyon liraya mal
olacak, 300 yataklı, tam donanımlı bir devlet hastanesinin yüzde 75'i tamamlanmıştır.
Bu yıl içerisinde de Somalının, işçilerimizin hizmetine geçirilecektir.
Bizim partimizin Soma'daki herhangi bir madenle ilişkisi asla olamaz. Olanlar,
olduğunu söyleyenler partimize ve milletvekillerimize iftira etmektedirler.
Ben Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Yurttaş.
BAŞKAN - Cumhuriyet Halk Partisi Grubu önerisini oylarınıza sunuyorum: Kabul
edenler... Kabul etmeyenler... Kabul edilmemiştir.