Anne sütü yeni doğan bebeği hastalıklara karşı korur

SELAHATTİN DÖNMEZ

Her anne bebeğinin hastalıklara yakalanmaması, daha iyi bir zeka kapasitesine sahip olması ve fiziksel olarak güçlü bir gelişimi için büyüme süresince ona ne yedirmeliyim kaosunu sürekli yaşar. Bu nedenle bugün annelerle 0-1 yaş arası çocuk beslenmesi rehberi ile akıllarındaki sorulara net yanıt almalarını sağlayacak önerilerimi paylaşmak istiyorum. Günümüzde bebeklerin doğumdan itibaren ilk altı ay boyunca yalnız anne sütü ile beslenmesi ve bu süre içinde su dahil hiçbir ek besin verilmemesi önerilmektedir. Hastalıkları önlemesi, maliyetinin olmaması nedeniyle anne sütü ile beslenme en yararlı, en ekonomik ve en çevre dostu beslenme biçimidir.

HASTALIKLARDAN KORUYOR
Anne sütü ile beslenenlerde ileri yaşlarda alerji, kanser, multiple skleroz, ateroskleroz gibi hastalıklar ile alkolizm gibi sorunlara daha nadir rastlanmaktadır. Emziren kadınlarda meme kanseri, yumurtalık kanseri, osteoporoz ve anemi daha az görülmektedir. Anne sütü, D ve K vitaminleri dışında ilk altı ayda bebeğin tüm gereksinimlerini karşılayacak düzeydedir. Bu nedenle doğumdan itibaren bebeklere anne sütü dışında günde 400 ünite D vitamini desteği sağlanmalıdır. Bu destek en az 2 yaşına, tercihen 5 yaşına kadar sürdürülmelidir. Anne sütünün içeriği, annenin beslenmesinden bağımsız olarak bebeğin gereksinimlerine göre düzenlenir. Doğumdan sonraki 7-15 gün arasında memelerden gelen süte 'geçiş sütü' denir. Bu sütte protein miktarı azalırken; laktoz, yağ ve toplam kalori içeriği artmaktadır. Emzirmenin başlangıcında karbonhidrattan zengin önsüt gelir, emzirmenin sonunda ise yağdan zengin sonsüt salgılanır. Sonsütün geliş zamanı bebeğin emme gücüne bağlı olarak değişir. Bu nedenle her öğünde bir memenin, bebek tokluk hissedip kendiliğinden ayrılana dek emzirilmesi önerilir.

ALTINCI AYDA EK BESİN
Anne sütü ile beslenen bebeklerde, altıncı ayda ek besinlere başlanır. Bu oldukça hassas bir dönemdir. Anne sütünün tadı annenin yediklerine göre değişir. Bu nedenle anne sütü ile beslenen bebekler, ek besinlere geçişte daha az sorun yaşarlar.

EK BESİNE ERKEN BAŞLAMAYIN
Erken verilen ek besinler, bebeğin anne sütünden tam yararlanamamasına neden olur.
Ek besinin büyüme açısından herhangi bir üstünlüğü yoktur.
İlk aylarda dilin dışarı itme refleksinin güçlü olması nedeniyle ek besine erken başlanmamalıdır.
Çiğneme becerisi dördüncü aydan önce gelişmez.
Baş kontrolünün tam gelişmemiş olması da ek besine erken başlanmaması için önemlidir.

PÜREYİ GÜNLÜK HAZIRLAYIN
Elma veya şeftali püresi, pirinç unu ile hazırlanmış muhallebi, yoğurt, sebze püresi ilk başlanacak ek besinlerdir. Alerji yapma riski olan turunçgiller, yumurta, ekmek, balık ve et; ilk verilecek besinler arasında yer almaz. Sebze püresi başlangıçta havuç, patates, pirinç ve yağ eklenerek hazırlanır. Zaman içinde enginar, kabak, ıspanak, kereviz, karnabahar gibi sebzeler eklenebilir. Bekletilme süresine bağlı olarak sebzelerde vitamin kaybı olur. Bu nedenle pürelerin günlük hazırlanması ve tüketilmesi önemlidir.