Tabip Odası: 22 şehirde kene tehlikesi var

Haber Giriş : 19 Haziran 2006 15:58, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Tokat, Çorum, Sivas, Amasya ve Karadeniz'deki iller başta olmak üzere 22 il Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı tehdidi altında.

Son olarak Çorum ve Adapazarı'nda 13 kişi daha kene ısırması sonucu hastaneye kaldırıldı. Düşme sonucu Çorum Devlet Hastanesi'ne kaldırılan bir kadının kulağını hastanede kene ısırdığı ileri sürüldü.

Ankara Tabip Odası (ATO) Yönetim Kurulu Üyesi ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esin Şenol, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi'nin Türkiye'de üç yıldan bu yana - kene aktivitesinin yoğun olduğu - yaz aylarında ortaya çıktığını söyledi.

ATO'da konuya ilişkin bir basın toplantısı düzenleyen Prof. Şenol, hastalığın başta Orta Anadolu ve Karadeniz olmak üzere Tokat, Sivas ve Çorum gibi illerde görüldüğünü, ancak bu yıl daha geniş bir alana yayıldığını belirtti.

2002 yılından bu yana yaklaşık 500 vakayla karşılaşıldığını söyleyen Prof. Şenol, Sağlık Bakanlığı'na bildirilen 170 vakanın 30'unun kesin ya da şüpheli vaka olarak kayda geçtiğini belirtti.

Prof. Şenol, hastalığın daha çok kenelerin aktivite gösterdiği aylarda, kırsal alanlar ve otlaklarda bulunduğuna işaret etti ve konunun tarım alanlarını ilgilendiren bir sorun gibi durduğunu söyledi.

Şenol ayrıca, hastalığa yol açan 30 kadar kene türüne sığır, koyun ve keçi gibi hayvanlarda rastlanabileceği uyarısında bulundu.

Hastalığın kırsal alanla temas ve kene ısırığının ardından söz konusu olabileceğini söyleyen Prof. Şenol, yaklaşık 1 hafta ya da 10 gün sonra cilt içinde veya vücudun çeşitli bölgelerinde kanama, ateş, yoğun kas ve eklem ağrısı, halsizlik gibi belirtilerin ortaya çıkmasının beklendiğini bildirdi.

Tedavisi var mı?

Hastalığın şu anda kesin bir tedavisi bulunmadığını, ancak destek tedavisi uygulanabildiğini ifade eden Prof. Esin Şenol, tedavi için şu anda Türkiye'de bulunan 'Ribavirin' isimli bir ilacın kullanıldığını ama ilacın hastalık üzerinde çok etkili olmadığını kaydetti.

Prof. Şenol'un verdiği bilgilere göre:

Hastalıktan ölüm oranı yüzde 5-30 arasında değişiyor, kimi durumlarda yüzde 50'lere ulaşabiliyor

İlaç çok erken dönemde kullanıldığında sınırlı etkide bulunuyor. 'Ribavirin' isimli ilaç aslında sarılık hastalarında kullanılıyor

Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi'ne yol açan kene türleriyle yerleşik hale gelmelerinin ardından mücadele etmek çok zor

Kimler dikkat etmeli?

Tarımsal alanlarda çalışanlar

Kamp yapanlar

Ormancılıkla uğraşanlar

Bu kişilerin vücutlarındaki açık alanları en aza indirmeleri önemli. Vücut taramasında kene tespit edildiğinde ezmeden, parçalamadan çıkarılmalı. Kene, cımbız gibi araçlarla mümkün olduğunca dik alınmalı. Bu sırada herhangi bir kimyasal madde kullanılmamalı.

Prof. Şenol, hastalığın insandan insana geçme riski olduğunu işaret ederek, ''hasta yatan kişilerin kanına bulaşan her şey taşıyıcı olabilir. Hastane personeli bu konuda gerekli önlemleri almalıdır. Hastalık kan ya da infekte doku yoluyla bulaşabiliyor'' dedi.

Bebek ölümlerini önlemek için

Prof. Dr. Şenol, yeni doğan yoğun bakım ünitelerindeki bebek ölümleriyle ilgili olarak da, hastane enfeksiyonu sorununun dünyanın en gelişmiş ülkelerinde de yaşandığını ama bunun oranının yüzde 5'in altına çekildiğini söyledi.

Hastane enfeksiyonuyla etkin bir mücadele için bütün yataklı ünitelerde bu konuda eğitimli bir uzmanın sistematik veri toplaması gerektiğini belirten Prof. Şenol, bunun için 200-250 yatak başına bir 'Hastane Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi'ne ihtiyaç duyulduğuna işaret etti.

Prof. Şenol, bu yolla sağlanacak verilerin analiz edilip sorunlu yerlerde gerekli önlemlerin alınmasıyla yüzde 5-10 arasındaki hastane enfeksiyonunun üçte bir oranında azaltmanın mümkün olabileceğini kaydetti.

"Eğitimli sağlık personeli şart"

Sağlık Bakanlığı'nın bu konuda çıkardığı yönetmelikte eksikler bulunduğuna dikkati çeken Prof. Şenol, hastanede bu tür bir sorun çıkmasında özellikle yardımcı personel ve hasta yoğunluğu gibi faktörlerin etkili olabileceğini bildirdi.

Son dönemde yeni doğan yoğun bakım ünitelerinde eğitimli olmayan personel kullanıldığının görüldüğünü dile getiren Prof. Şenol, ''eğitimli olmayan personelin hastane enfeksiyonlarını önlemeyi bırakın, yayılmasında olumsuz rolü olabilir'' dedi.

CNNTÜRK

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber