İstanbul'da sekiz kene vakası daha

Haber Giriş : 21 Haziran 2006 21:35, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

İstanbul'da sekiz çocuk kene ısırığı şikayetiyle Haydarpaşa Numune Hastanesi'ne getirildi. İki çocuk tedavilerinin ardından taburcu edildi, altı çocuk ise hala gözetim altında tutuluyor.

Çocuklardan bazılarını haftasonu Ümraniye Taşdelen ve Beykoz Hidiv Kasrı'na gittikleri piknik sırasında kene ısırdığı sanılıyor.

Aileleri tarafından hastaneye getirilen çocukların vücudundaki keneler, doktor müdahalesiyle çıkarıldı.

İki çocuk, yapılan testlerin ve tedavinin ardından taburcu edildi.

Altı çocuk ise, Çocuk Hastalıkları Servisi'nde gözetim altında. Çocuklar, enfeksiyon riskine karşı hastanede tutuluyor.

Hastalık belirtileri

Hastalık ateş, ani başlayan baş ağrısı, kas ağrısı, kırıklık, halsizlik ve belirgin iştahsızlıkla başlar. Bulantı, kusma, karın ağrısı ve ishal gibi şikayetlerle görülüyor. İlk günlerde yüzde ve göğüste kızarmalar ve kanamalar ortaya çıkabiliyor.

Göğüs ve karından başlamak üzere vücuda yayılan küçük nokta şeklinde kanamalar oluşuyor ve bu kanamalar daha da büyüyerek vücuda yayılıyor. Hastalık tablosuna burun ve dişeti kanamaları da eşlik ediyor.

Nasıl bulaşıyor?

Hastalık insanlara kenelerin ısırması veya kenelerle temas sonucu bulaşıyor. Evcil hayvanlara da aynı şekilde bulaşabiliyor. Ancak, hastalık hayvanlarda belirtisiz seyrederken insanlarda ölüme neden oluyor. Yabani kemirici hayvanlar, kuşlar ve keneler hastalığın doğadaki saklayıcısı rolünü üstleniyor.

Keneler beslenmek için bu hayvanlardan kan emerken aldıkları virüsü insanlardan kan emerken bulaştırıyor.

Hastalık kene ısırmasının yanı sıra, vücudunda virüs bulunan hayvanların kanlarına, vücut sıvılarına veya diğer dokularına temas etmekle bulaşabildiği gibi bu hastalığa yakalanmış insanların kan veya vücut sıvılarına temas sonucu da bulaşabiliyor.

Tedavisi var mı?

Hastalığın şu anda kesin bir tedavisi bulunmadığını, ancak destek tedavisi uygulanabildiğini ifade eden Prof. Esin Şenol, tedavi için şu anda Türkiye'de bulunan 'Ribavirin' isimli bir ilacın kullanıldığını ama ilacın hastalık üzerinde çok etkili olmadığını kaydetti.

Prof. Şenol'un verdiği bilgilere göre:

Hastalıktan ölüm oranı yüzde 5-30 arasında değişiyor, kimi durumlarda yüzde 50'lere ulaşabiliyor

İlaç çok erken dönemde kullanıldığında sınırlı etkide bulunuyor. 'Ribavirin' isimli ilaç aslında sarılık hastalarında kullanılıyor

Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi'ne yol açan kene türleriyle yerleşik hale gelmelerinin ardından mücadele etmek çok zor

Kimler dikkat etmeli?

Tarımsal alanlarda çalışanlar

Kamp yapanlar

Ormancılıkla uğraşanlar

Bu kişilerin vücutlarındaki açık alanları en aza indirmeleri önemli. Vücut taramasında kene tespit edildiğinde ezmeden, parçalamadan çıkarılmalı. Kene, cımbız gibi araçlarla mümkün olduğunca dik alınmalı. Bu sırada herhangi bir kimyasal madde kullanılmamalı. Prof. Şenol, hastalığın insandan insana geçme riski olduğunu işaret ederek, ''hasta yatan kişilerin kanına bulaşan her şey taşıyıcı olabilir. Hastane personeli bu konuda gerekli önlemleri almalıdır. Hastalık kan ya da infekte doku yoluyla bulaşabiliyor'' dedi.

Bugüne kadar Türkiye'de görülen vakalar

Sağlık Bakanlığınca yıl başından bu güne kadar ülkede toplam 63 Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi vakasının görüldüğü bildirildi.

Bu vakaların görüldüğü iller ve vaka sayısı şöyle:

Amasya (5), Ankara (2), Artvin (1), Aydın (2), Balıkesir (1), Bolu (1), Çorum (9), Erzurum (8), Gümüşhane (1), Karabük (1), Kastamonu (1), Kırıkkale (1), Mardin (2), Sivas (8), Tokat (6), Yozgat (14).

Bakanlık tarafından bugüne kadar Yozgat ve Balıkesir illerinde birer olmak üzere, toplam 2 'doğrulanmış' ölüm vakası görüldüğü de belirtildi.

CNNTÜRK

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber