Babacan: Ödeneklerin aşılmasına asla izin verilmeyecek

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 28 Haziran 2006 12:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, ''Kamu sektöründeki faiz dışı hedefimiz yüzde 6,5. Sosyal güvenlik açığının GSMH'ye oranının yüzde 4,5'in üzerine çıkmaması hedefimiz de aynen devam ediyor'' dedi.

Türkiye Bankalar Birliği'nin Uluslararası Finans Enstitüsü işbirliği ile düzenlediği, ''Türev Ürünler & Finans Piyasası: Ürün ve Pazarların Genişlemesi'' konulu konferansın açılışında konuşan Babacan, başta Dünya Bankası ve IMF olmak üzere uluslararası kuruluşlarla ilişkilerinin çok sağlam bir zeminde ilerlediğini belirtirken, ekonomide bugünden yaşanan türden dalgalanmalara karşı daha dayanıklı bir çerçevede devam edileceğini söyledi.

Babacan, 2006 yılına ilişkin maliye politikası çerçevesinin daha da sağlamlaştığını vurgularken, şöyle konuştu:

''Kamu sektöründeki faiz dışı hedefimiz yüzde 6,5. Sosyal güvenlik açığının GSMH'ye oranının yüzde 4,5'in üzerine çıkmaması hedefimiz de aynen devam ediyor. Hem bütçedeki harcamalar hem de sosyal güvenlik kuruluşlarının faiz dışı harcamaları, bütçe ödenekleri çerçevesinde gerçekleşecek. Ödeneklerin aşılmasına asla izin verilmeyecek. Bu şu demektir; hem sosyal güvenlik alanında elde edeceğimiz gelir fazlalığı hem de bütçenin diğer kalemlerinden elde edilecek gelir fazlalığı tasarruf edecek. Bu yılın sonunda yüzde 6,5'i gösteren faiz dışı fazla rakamına ulaşmamız oldukça olası görülüyor.'' Öngörülerin üzerinde gerçekleşen faiz dışı fazlalar, özelleştirme gelirleri ve TMSF'den sağlanan kaynakların Hazine'nin rezervlerini güçlendirdiğini vurgulayan Babacan, Merkez Bankası'nın, operasyonel bağımsızlığı çerçevesinde elindeki politika araçlarını fiyat istikrarınını sağlama hedefi doğrultusunda en etkin biçimde kullanacağını defalarca kamuoyuna duyurduğunu bildirdi.

Babacan, ''Yapısal reformlarımızı ne kadar hızlı, kararlı bir şekilde devam ettirirsek, Türkiye hem bugünlerde yaşanan, ileride de yaşayabileceğimiz her türlü dalgalanmaya karşı çok daha korunaklı bir yapı almaya devam edecektir'' dedi.

AB KONUSU...

Babacan bu arada, AB hedeflerindeki kararlılık, en önemlisi heyecanın ilk gündeki gibi devam ettiğini, burada en ufak bir gevşemenin, rehavetin asla söz konusu olmadığını söyledi.

Babacan, şu ana kadar ayrıntılı tarama için Brüksel'e gönderdikleri kişi sayısının bin 300'ü aştığını bildirdi.

AB sürecinin tüm kurumlara, Bakanlıklara yayıldığını, herkesin kendi reform sürecinin sahibi olduğunu kaydeden Babacan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Şu anda 20 faslın taraması tamamlanmış durumda. Buna ilaveten 8 ayrı faslın daha taramasının üst bölümü tamamlanmış. Yani yolun üçte ikisi geçmiş durumda. 12 Haziran'da Türkiye artık ilk faslı hem açtı hem de kapattı. Konunun teknik yönü öyle korktuğumuz, çekindiğimiz gibi bizi yoracak, üzecek bir şey değil. AB ülkeleri ile olan ilişkilerde belki bazı siyasi güçlükler olabilir. Bunlar bizi asla yıldıramaz.'' IMF ile üçüncü ve dördüncü gözden geçirme çalışmasını Mayıs ayı içerisinde tamamladıklarını hatırlatan Babacan, ''Temmuz ayı içerisinde formal olarak bu gözden geçirmelerin tamamlanmasını bekliyoruz'' dedi.

''GEREKLİ TÜM ADIMLAR CESARETLE ATILMIŞTIR''

Bakan Babacan, stand-by düzenlemesinin 2007 sonbahar seçimlerini de içerdiğini ifade ederken, ''Tavizsiz olarak uyguladığmız mali disiplin ve gelirler politikasındaki kararlı tutumumuz, enflasyonla mücadelemizde bundan sonra da temel yaklaşımlarımız olmaya devam edecek'' dedi.

Son günlerde küresel ölçekte yaşanan gelişmeler karşısında gerekli tüm adımların bugüne kadar cesaretle atıldığını, bundan sonra da atılmaya devam edileceğini belirten Babacan, tüm ekonomik kurumların, tüm birimlerin gayet sağduyulu, soğukkanlı bir şekilde gelişmeleri izlediğini, gerektiği yerde, gereken adımları da gözlerini kırpmadan attığını söyledi.

Babacan, ''Türkiye'nin ekonomik birimleri güçlüdür, kararlıdır. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Türkiye'ye farklı bir rota çizmek isteyenlerin, Türkiye'yi içine kapatmak isteyenlerin, Türkiye'nin gelişme hızını kesmek isteyenlerin, milletten teveccüh görmesi asla söz konusu değildir'' diye konuştu.

Dönem dönem bazı eski siyasetçilerin, teknisyenlerin Türkiye'nin bugünkü ekonomik durumuyla ilgili değerlendirmeleri olduğunu ifade eden Babacan, şöyle dedi:

''Bu değerlendirmeleri yapanlara mutlaka şunu sormak lazım; (Sizin kendi döneminizde Türkiye'de neler yaşandı, Türkiye'nin ekonomik göstergeleri neydi? Önce onları anlatın, konuşun) Tabii ki çok değerli analizler var. Yeter ki bunlar iyiniyetli, samimi bir şekilde yapılsın. İdeolojik ve siyasi yaklaşımlardan uzak olsun. Gerçek anlamda dürüst ve samimi yapılan analizlerde, çalışmalarda şunu göreceksiniz; Türkiye'nin önü açık.''

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber