9. Kalkınma Planı, Genel Kurul'da kabul edildi

9. Plan döneminde, GSYİH'nin (gayri safi yurtiçi hasıla) yıllık ortalama yüzde 7 oranında artması bekleniyor. Milli gelirin 2013 yılında yaklaşık 800 milyar dolara ulaşacağının tahmin ediliyor. 2013 yılında kişi başına gelirin 10 bin 100 dolara, satın alma gücü paritesine göre ise 15 bin 332 dolara ulaşması hedefleniyor.

Plan döneminde yıllık ortalama yüzde 7 oranında büyümesi beklenen Türkiye ekonomisinde, yapısal reformlar ve uygulanacak sektörel politikalar sonucunda üretimin sektörel kompozisyonunda da birtakım değişiklikler bekleniyor. Bu politikalara paralel olarak, tarım sektörünün katma değer içindeki payının azalması, buna karşılık sanayi ve hizmetler sektörlerinin paylarının artması öngörülüyor.

Tarım sektörünün, Plan döneminde yıllık ortalama yüzde 3,6 oranında büyümesi ve katma değer içindeki payının 2013 itibariyle yüzde 7.8 seviyesine gerilemesi bekleniyor.

Sanayi ve hizmetler sektörlerinde rekabet gücünün artırılması ve yüksek katma değer üreten bir yapıya geçişin sağlanmasına yönelik uygulanacak politikalar neticesinde, sanayi sektörünün yıllık ortalama yüzde 7.8 oranında büyümesi ve dönem sonunda katma değer içindeki payının yüzde 27.2 seviyesine ulaşması bekleniyor. Plan döneminde, hizmetler sektörünün de yıllık ortalama yüzde 7.3 büyümesi ve 2013 yılında katma değerden yüzde 65 oranında pay alması öngörülüyor.

-YATIRIMLAR-

Plan döneminde, kamu ve özel sektör sabit sermaye yatırımlarının sırasıyla yıllık ortalama yüzde 9.4 ve yüzde 8.1 oranında artacağı tahmin ediliyor. Aynı dönemde, öncelikli sektörler arasında yer alan eğitim ve sağlık sektörlerinin kamu sabit sermaye yatırımları içindeki paylarının artırılması hedefleniyor.

Eğitim yatırımlarının kamu sabit sermaye yatırımları içindeki payının, 2013 yılında yüzde 21 seviyesine yükselmesi planlanıyor. Sağlık sektörünün, kamu sabit sermaye yatırımları içindeki payının da 2013 yılında yüzde 8.6'ya ulaşması tahmin ediliyor.

Plana göre, tarım sektöründe sulama projeleri hızlandırılarak mevcut stok azaltılacak ve böylece sulanabilen arazi miktarı artırılacak. Ayrıca, akılcı sulama yöntemleri kullanılarak, tarımda verimlilik artışı sağlanacak.

Öte yandan, enerji sektöründe öngörülen serbestleşme politikalarına paralel olarak, kamu sektörünün enerji yatırımları içindeki payı tedricen azaltılacak. Ulaştırma sektörü, Plan döneminde kamu yatırımlarından yıllık ortalama yüzde 26 oranında en yüksek payı almakla birlikte, büyük projelerin yıllar itibariyle tamamlanacak ve
özel sektör katılımını özendirecek finansman modellerinden yaralanılacak.

İhracatın, Plan döneminde yıllık ortalama yüzde 14.2 oranında artması ve 2013 yılında 210 milyar dolar seviyesine ulaşması hedefleniyor.

Hedeflenen yüksek büyümeye paralel olarak, ithalatın da yıllık ortalama yüzde 11 oranında artması ve 2013 yılında 275 milyar dolar seviyesine ulaşması bekleniyor. Böylece, Plan dönemi sonunda Türkiye'nin dış ticaret hacminin 470 milyar dolara yükseleceği öngörülüyor.

Bu gelişmeler çerçevesinde, cari işlemler açığının GSYİH'ye oranının, 2013 yılında yüzde 3 seviyesine gerileyeceği bekleniyor.

-TURİZM-

Turizm gelirlerinin, Plan döneminde yıllık ortalama 9.3 oranında artması ve dönem sonunda 36.4 milyar dolara ulaşması hedefleniyor. Plan dönemi boyunca 12.1 milyar dolar civarında, yıllık ortalama doğrudan yabancı sermaye girişi bekleniyor.

Genel devlet harcamalarının GSYİH içindeki payının, 2013 yılında yüzde 36.1'e düşmesi, genel devlet gelirlerinin GSYİH içindeki payının da Plan dönemi sonunda yüzde 39.7 olarak gerçekleşmesi bekleniyor.

Faiz harcamalarındaki azalmanın etkisiyle genel devlet finansman dengesinin Plan dönemi boyunca yıllık ortalama yüzde 1.6 oranında fazla vereceği tahmin ediliyor.

Enflasyonun, Merkez Bankasının uygulayacağı enflasyon hedeflemesi politikası çerçevesinde, 2013 yılında yüzde 3 seviyesine düşürülmesi bekleniyor.

Para ve kur politikasına ilişkin olarak, dalgalı kur rejimi uygulamasına devam edilmesi öngörülüyor.

Tarım sektörünün katma değer içindeki payının, 2013 yılında yüzde 7.8'e düşmesi tahmin ediliyor. Ancak, tarım sektöründe rekabet gücünün ve verimliliğin artırılmasını sağlam amacıyla hububat üretiminde sertifikalı tohum kullanım oranının 2006 yılında yüzde 30'a, 2013 yılında ise yüzde 50 seviyesine çıkarılması hedefleniyor. Organik
tarım üretiminin giderek artacağı ve 2013 yılında, toplam tarım alanlarının yüzde 3'üne ulaşacağı tahmin ediliyor.

-''DİNAMİK YAPIDAKİ ÜLKELER KAZANACAK''-

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, bölümlerin görüşmelerinin tamamlanmasının ardından, teşekkür konuşması yaptı.

Konjonktür ile kalkınma planları arasında ilişki olduğunu bildiren Şener, Plan hazırlanırken içinde bulunulan konjonktürün de dikkate alındığını kaydetti.

2007-2013 yıllarının, Türkiye'nin AB ile müzakerelerini sürdüreceği bir dönem olduğunu belirten Şener, planın, ülkenin bu süreçte umut ve kararlılıkla yürümesini temin için kurgulandığını ifade etti. Dünyanın küreselleşmenin yeni evresinde olduğuna işaret eden Şener, ''Ülkede yaşayanların daha mutlu ve huzurlu olabilmesi, refahlarının daha yüksek olması, ülkeye iyi şeyler kazandırmak için dünyayı okumak ve gelişmeleri yönetmek nasıl mümkünse, Plan bunu hedef almıştır'' dedi.

Son dönemlerde dünyada önemli değişimler olduğunu, küreselleşmenin farklı boyutlara geldiğini anlatan Şener, ''2003 yılında ABD'de 25 bin şirketin vergi beyannameleri, Hindistan'da tutulmuştur. ABD'de gece, Avustralya'da gündüz olduğu için bu iki ülke hastaneleri işbirliğine gitmiştir. Sermaye, mal, hizmet dolaşımı geçmişte düşünülmeyecek kadar hızlıdır. Herkes küresel rekabetin içindedir. Ülke olarak güçlü olmanın yolu düşmanlarınızı değil, dostlarınızı ve işbirliği
yaptığınız ülkeleri saymaktan geçiyor. Böyle bir ortamda, dinamik yapıdaki ülkeler kazanacaktır'' dedi. 9. Kalkınma Planının, çağdaş uygarlık düzeyinin üstünde yer tutma için Türkiye'nin ihtiyaçlarına yanıt verecek bir plan olduğuna işaret eden Şener, hazırlanmasında emeği geçen uzman, sivil toplum örgütleri, üniversiteler ve kamu kurum ve kuruluşlarına teşekkür etti. Plan üzerinde 8 değişiklik önergesi verilirken, önergelerden sadece biri hükümet tarafından benimsendi.

Konuşmaların ardından, üç bölüm halinde görüşülen 9. Kalkınma Planı, 50 ret oyuna karşılık 271 oyla kabul edildi. Planın görüşmeleri, yaklaşık 8 saat sürdü.