Üniversite hocalarının %60'ı yabancı dile 'yabancı'
Cumhurbaşkanı'na sunulan 'yükseköğretim raporu'ndan çarpıcı sonuçlar çıktı: Öğretim elemanlarının yüzde 60'ı yabancı dili iyi bilmiyor, yüzde 46'sı hiç yurtdışına çıkmamış, her 10 profesörün 6'sı büyük şehirlerde yaşıyor
2547 sayılı YÖK Kanunu ile disiplin yönetmeliklerinde değişiklikler yapılmasını öneren "Türkiye'nin Yükseköğretim Stratejisi Taslağı" Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e sunuldu.
Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer'e bir kitabında intihal
(bilimsel hırsızlık) yaptığını tespit ederek "üniversite öğretim mesleğinden
çıkarma" cezası veren YÖK, YÖK Kanunu'na "intihal" maddesinin eklenmesine de yer
verdi.
Yönetmelikler aşmış!
Disiplin ve ceza işlerini düzenleyen 53. maddede yapılan yeni düzenlemede ise cumhuriyet savcısının doğrudan kovuşturma yapacağı şu hallere yer verilmedi: "Öğrenme ve öğretme hürriyetini doğrudan veya dolaylı olarak kısıtlayan, kurumların sükûn, huzur ve çalışma düzenini bozan, boykot, işgal, engelleme, bunları teşvik ve tahrik, anarşik ve ideolojik olaylara ilişkin suçlar."
Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları ile Öğrenci disiplin
yönetmeliklerinin kanunu aşan sınırlama ve kayıtlamalar içerdiğinin kaydedildiği
raporda, "Kanun ile yönetmeliklerin Anayasa'ya göre daha fazla sınırlayıcı
olmalarının nedeni olarak 2001 Anayasa değişiklikleri ile Anayasa'da yapılan
liberalleşmenin kanuna yansıtılmamış olması gösterilebilir. Yapılması gereken
Anayasa'daki liberalleşmenin kanuna yansıtılması olmalıdır" denildi.
Yeni ÖSS 3 yıl sonra
Taslakta eğitim sistemine ilişkin birçok çarpıcı veri de yer aldı:
Öğretim elemanlarının yaklaşık yüzde 60'ının yabancı dil sorunu bulunurken,
yüzde 46'sı hiç yurtdışına çıkmamıştır.
ÖSYM tarafından bir yükseköğretim programına yerleştirilen adayların yüzde 16
kadarı kayıt aşamasında kayıtlarını yaptırmamaktadır. Kayıt yaptırmamanın,
özellikle açık ve örgün öğretimin önlisans kademesinde yoğunlaştığı
görülmektedir.
YÖK personeli fazla mesai alamaz. İdari personelin 17.30'dan sonra çalışmasını
motive edecek maddi bir olanak yoktur. Daire Başkanı düzeyinin altındaki
personelin maaşları son derece düşüktür.
ÖSS'de anadolu ve fen liseleriyle anadolu öğretmen liseleri dışındaki tüm okulların matematik ve fen sorularına verdikleri doğru yanıt sayıları çok düşüktür. Genel liselerden gelenler 45 matematik sorusundan ortalama 5.72, 45 fen bilgisi sorusundan ortalama 2.25 soruyu doğru olarak yanıtlayabilmiştir. İmam hatip lisesi öğrencileri ise 45 matematik sorusundan ortalama 1.38, 45 fen sorusundan 0.07 soruyu doğru yanıtlayabilmiştir. Matematik ve fen bilgisi bu kadar zayıf bir ortaöğretimin, yükseköğretim için yeterli temeli verebildiği söylenemez.
Ortaöğretim homojen nitelikte ve başarılı olarak
verilemiyorsa eğitimdeki açıkları kapatmak için dershanelerin gelişmesi beklenen
bir şeydir.
Dil öğrenmeyen mezun olamayacak
Türkiye'nin üniversite öğrencilerinin en azından bir yabancı dille donatılması
gerektiğinin belirtildiği raporda, "Üniversiteden mezun olacak öğrencilerden geçerliliği kabul edilen lisan düzeyi tespit sınavlarından belli düzeyde puan alınması istenebilir. Yüksek lisansa devam edecek öğrencilerin bu koşulu yerine getirmesi daha önce uygulamaya konulabilir" denildi
milliyet