YÖK raporu: Üniversiteye giriş sisteminin topluma maliyeti 1.5 milyar YTL

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 05 Temmuz 2006 10:51, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

YÖK'ün hazırladığı Türkiye'nin Yükseköğretim Stratejisi başlıklı raporda, dershane sektörüne dikkat çekilerek, bu sektörün ortaöğretime yardımcı olmaktan çok onu ikame eder hale geldiği vurgulandı.

Dershane sektörünün yanı sıra "bire bir özel eğitim" alanının da gelişmeye başladığı belirtilerek, bunun kayıt dışı olduğuna işaret edilen raporda, sınav sisteminin topluma maliyetinin 1.5 milyar YTL'yi aştığı bildirildi.

YÖK'ün Cumhurbaşkanı'na sunduğu raporda, yükseköğretimin sorunlarıyla ilgili tespitlere yer verildi.

Dershane sektörüyle ilgili de değerlendirme yapılan raporda, sınava girenlerin çok büyük kısmının üniversiteye yerleştirilemeyişinin, öğrencilerin ek bir hazırlık dönemi geçirerek ikinci, üçüncü kez sınava girmesine yol açtığına işaret edildi.

Öğrencilerin kendilerini yeniden eğitme talebinin karşılanması "özel dershaneler" eliyle olduğu kaydedilen raporda, konuya ilişkin yapılan bir araştırmaya atıfta bulunuldu.

Öğrencilerin yüzde 71.8'inin dershaneye gittiği, yüzde 16.5'nin hem dershaneye gittiği hem özel ders aldığı kaydedilen araştırmada, yükseköğretim önündeki yığılma arttıkça, dershane sektörünün genişlediği belirtildi.

2005-2006 eğitim-öğretim yılı itibarıyla, dershaneye devam eden

öğrenci sayısının 940 bin 928 olduğu, bu sektörde 51 bin 692 öğretmenin görev yaptığı ifade edilen raporda, şöyle denildi:

"Eğer bir ülkede ortaöğretim homojen nitelikte ve başarılı olarak verilemiyorsa, eğitimdeki açıkları kapatmak için 'özel dershanelerin' gelişmesi beklenen bir şeydir. Ama, Türkiye'de dershane sektörü konusunda yaşanmakta olan eleştiri yoğunlaşması bunların ortaöğretim kurumları üzerinde yarattığı olumsuz etkiler yüzünden olmaktadır.

Dershane sektörü devletin ortaöğretim kurumlarında iyi yetişmiş öğretmenleri kendine kanalize etmektedir. Ayrıca, sınavların tek amaç haline gelmesi sonucu, öğrencilerin okullarına devam etmeyerek dershanelere gitmesi ve ortaöğretimin son sınıflarını boşaltan etkiler yaratmasına yol açmaktadır. Bu tür bir etkileşme sonucu, 'özel dershaneler' ortaöğretimin açıklarını kapatacak bir işlev görmek için yola çıkarken, ortaöğretimin kalitesini daha da düşüren etkiler yaratmakta, kendine olan gereksinmeyi güçlendirmektedir."

MALİYET

Eleştirilerin bir başka yönünün de üniversiteye giriş sınavı sisteminin topluma ve ailelere maliyeti nedeniyle yapıldığı kaydedilen raporda, adayların hem sınav giderleri hem de dershane ve kitap kırtasiye giderleri hesaplanarak toplam maliyet çıkarıldı.

Dershane ücretinin öğrenci başına ortalama bin 800 YTL olarak baz alındığı hesaplamaya göre, hem sınav hem de dershane ve kitap kırtasiye harcamalarının ailelere ve topluma maliyeti 1 milyar 3 milyon 371 bin 780 YTL'yi buluyor. Sadece sınavın ailelere toplam maliyeti 116 milyon 66 bin 660 YTL. Raporda, "kayıt dışı harcamaların eklenmesi halinde bu miktarın daha da yükseleceğine" işaret edildi.

Türk Eğitim Derneği'nin konuyla ilgili araştırmasına da değinilen raporda, dershane sistemine olan talebin ortaöğretimin yetersizliğinden kaynaklanan nesnel temelleri olmasına karşın, bu durumun mevcut talebin derecesini açıklamakta yetersiz kaldığı belirtildi. Açıklamada, bu talebin nesnel gerekliliğinin üzerinde bir düzeye yükselmesinin önemli toplumsal nedenleri bulunduğu kaydedilerek, TED'in araştırmasına göre, lise son sınıf öğrencilerinin yüzde 41.4'ünün, velilerin de yüzde 21'inin dershaneye gitmeden ÖSS'nin kazanılabileceğine inandıklarına dikkat çekildi.

DERSHANE İÇİN VELİLER ISRAR EDİYOR

Dershane talebinin yüksekliğinde velilerin ısrarı olduğu vurgulanan raporda, yöneticilerin ve öğretmenlerin de etkisi bulunduğu ifade edildi. Raporda, "Günümüz koşullarında öğretmenler ve okul yöneticileri dershaneye ihtiyaç bırakmayacak bir öğretim verme iddiasını taşıyamamaktadırlar. Toplumda çok değişik aktörlerin karşılıklı etkileşim içinde pekiştirdiği dershane talebi, daha önce büyüklüğü üzerinde durduğumuz bir sektörün oluşmasına neden olmuştur" denildi.

BİRE-BİR ÖZEL EĞİTİM

"Üniversite seçme sınavlarının da katkısıyla ortaya çıkan öğrenim eksikliklerini tamamlamanın tek yolunun 'özel dershaneler' olmadığı" vurgulanan raporda, bu yola göre daha pahalı olan bire-bir özel eğitim gibi bir alan daha gelişmekte olduğuna dikkat çekildi. Raporda, "Bu ikinci yol, birinci yola göre çok daha büyük ölçüde vergi açısından kayıt dışı kalmaktadır" denildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber