Otizmli Ferhat'ın askerlik mücadelesi

Hatice Sema Akgümüş, otizmli oğlu Ferhat Şeker'in eğitim alması için mücadale verdi, normal okullarda okuttu. Ancak bu kez karşılarına zorunlu askerlik hizmeti çıktı. Uzun uğraşlar sonunda oğlunun askerlikten muaf tutulmasını sağlayan anne "Eğitim aldırdığım için üzüleyim mi, sevineyim mi?" diyor.

Haber Giriş : 13 Ocak 2015 23:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Otizmli Ferhat'ın askerlik mücadelesi

Manisa'da yaşayan Ferhat Şeker'e 2.5 yaşındayken otizm teşhisi konuldu. Hayata küsmeyen anne Sema Akgümüş, oğlunun, eğitiminden geri kalmaması için mücadeleye girişti.

Okul kapısında bekleyip kaynaştırma öğrencisi olarak on yıl boyunca ilk ve ortaokul eğitimi almasını sağlayan Akgümüş, oğlu 20 yaşına geldiğinde ise askerliğe çağrılmasıyla büyük endişe yaşadı. Bu kez aldırdığı eğitim nedeniyle bilgi sorunu yaşamayan ve ilk bakışta rahatsızlığı belli olmayan oğlunun askerden muaf olması için uzun uğraşlar verdi.

Oğlu otizmli olduğunu tekrar kanıtlamak zorunda kalan anne Akgümüş "Eğitim aldırdığım için üzüleyim mi, sevineyim mi? O eline silah verilip askere gönderilecek bir çocuk değil. O, evde büyüyen, sürekli gözetim altında olması gereken bir çocuk" diyor.

"Sorun olacağını tahmin etmemiştim"

21 yaşında olan oğlunun açık liseye devam ettiğini söyleyen Akgümüş'ün anlatımlarına göre oğlu henüz beş yaşındayken otizmin belirtisi olarak kendi kendine okumayı öğrendi. Dokuz yaşına geldiğinde ise konuşmaya başladı.

Otizmli bireylere sahip ailelerde en büyük görevin annelere düştüğünü söyleyen Akgümüş "Ben de oğlumun eğitimini aksatmadım. O da her türlü eğitime cevap verdi ve büyük aşama kaydetti. Bugün pek çok aileye zekası ve yetenekleriyle örnek teşkil eden, sosyal ortamlarda iletişimi güçlü olan otistik bir birey oldu. Fakat askerlik çağı geldiğinde bunun karşımıza günün birinde sorun olarak çıkacağını tahmin etmemiştim." diyor.

"Üç defa İstanbul'a gittik"

Anne Akgümüş, geçen sene oğlunun askerlik yaşına gelmesiyle yaşadıklarına ise tepki gösteriyor. Anlatımlarına göre, önce oğlunun durumunu merak edip askerlik şubesine kendisi giden anneye, 'kayıtlara göre yoklaması olduğu' söylendi. Anne Akgümüş de tüm raporları gösterdi, rahatsızlığı anlattı. Bu kez askerlik şubesi aileyi İzmir'e sağlık raporu almaya yönlendirdi.

İzmir'deki sağlık kuruluşu ise kontrollerin ardından Şeker'e bir yıllık rapor vererek, süre bitiminde tekrar kontrole gelmesi gerektiğini söyledi.

Zamanı geldiğinde tekrar kontrole giden anne-oğulu yeni bir prosedür daha bekliyordu. Görevliler "Yeniden bir yıllık rapor verebileceğini ancak kesin çözümün GATA'da heyete girmek olduğunu" söyledi. Gerekçe olarak ise, otizmli Şeker'in tüm sorulara doğru cevap vermesi, görünüşünde bir sorun olmamasının şüpheli karşılandığı söylendi.

Bu görüşme üzere sevk alan aile 11, 23 ve 29 Aralık 2014 tarihlerinde üç kez GATA'ya gitti. Üç görüşme ve komisyon sonucunda Şeker'e askerlikten muaf olduğu raporu verildi.

"Raporlarımız olmasa kanıtlayamazdık"

Oğlunun askerden muaf olmasının sevincini yaşayan Akgümüş, GATA'ya gidilmeden bu sorunların çözüme kavuşturulmasından yana:

"Bazı insanların askerlik yapmamak ve askerden kaçmak için sahte raporlar alması gibi suistimallerin kurbanı bizim çocuklarımız oluyor. Zihinsel engelli, psikolojik sorunları olduğunu söyleyen herkese askeri yetkililer şüpheyle bakıyor ve denetimi sıkı tutuyor. GATA'ya gidip gelmelerimiz maddi, manevi bizi perişan etti. Elimizde raporlarımız olmasa prosedörleri aşamazdık, oğlumun otizmli olduğunu kanıtlayamazdık."

Raporlarını elinde tutmayan birçok aile olduğunu söyleyen Akgümüş'e göre; diğer otizmlilerin bu sorunu yaşamaması için ülke çapında otizmliler ile ilgili ortak bir kayıt tutulmalı, merkez oluşturulmalı. GATA'ya gidilmeden kentlerdeki askeri hastanelerde bu sorun çözülebilmeli.

"Kurabiye yapan çocuğa silah verilir mi?"

Akgümüş, yaşadıklarını, üzücü ve yıpratıcı buluyor. Oğlunun, kendisini rol model aldığını söyleyen Akgümüş, "Otistik oğlumun eğitimli olması suç mu? Eğitim almış ve sosyalleştirdiğimiz otistik çocuklarımıza askerlik ne kadar uygun? Eğitim aldırdığım için üzüleyim mi, sevineyim mi? O eline silah verilip askere gönderilecek bir çocuk değil. O, evde büyüyen, sürekli gözetim altına olması gereken ve benim yaptıklarımı taklit eden bir çocuk. Kurabiye, pasta yaparak mutlu oluyor. Başka yönleri, yetenekleri var. Şimdi onu askere alsalardı kışla kapısında yatardım" diyor.

"Durumlarını ortaya koymada sıkıntı var"

Otistik Bireyler Engelsiz Aileler Derneği Başkanı Serpil Dede'ye göre, otizm görünemeyen ve somut bulgularla ortaya konulamayan bir rahatsızlık olduğu için çocukların askerlik dönemleri geldiğinde durumlarını ortaya koymada sıkıntı yaşanıyor:

"Askerlik vazifesini yerine getirmek istemeyen kişiler çare olarak kendilerinin zihinsel veya psikolojik engelleri olduğuna yönelik sahte raporlar almaya kalkışabiliyorlar. Bunların ceremesini de yine biz otistik çocuk anneleri çekiyor. Bunun için askeriye sıkı denetimler yapıyor. Bizler bu tür suistimallerin kurbanı oluyoruz. Herkes yaşadığı şehirde bu sorunu çözebilmeli.

Muayeneler için gittiğimizde çok büyük sorunlar yaşıyoruz. Hem otistik çocuklar hem de aileler açısından oldukça yıpratıcı bir süreç yaşanıyor."

Al Jazeera Türk

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber