Çanakkale Zaferi'nin unutturulan kahramanları

Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Prof. M. Ali Beyhan, Çanakkale Zaferi'nde payı olan bir çok ismin tarih kitaplarında isminin yer almamasının ideolojik bir tavırdan kaynaklandığını söyledi. Beyhan'a göre 1. dünya Savaşı'nın kaybedilmesinde 'tek suçlu Vahdettin' demek büyük haksızlık.

Kaynak : Star Gazetesi
Haber Giriş : 18 Mart 2015 09:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Çanakkale Zaferi'nin unutturulan kahramanları

Alev Dönmez

Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Profesör Mehmet Ali Beyhan, Çanakkale Deniz Zaferi'nde emeği geçen isimlerin ideolojik saplantılar nedeniyle unutturulmak istendiğini belirterek, "tarihe ideolojik saplantılarla bakılırsa o tarih olmaz' dedi.

Kaybedilen savaşların faturasının Sultan Vahdettin'e fatura edilerek tarihin yanıltıldığını, bu mağlubiyetlerden o dönemin tüm yönetici kadrolarının sorumlu olduğunu söyledi. "Osmanlı 1. Dünya savaşına girmeye mecburdu. Başka çıkar yolu yoktu gibi " ifadelerin çok da doğru olmadığını belirten Beyhan savaşın gidişatı ile ilgili şunları söyledi:

18 Mart kahramanı Cevat Paşa

İdeolojik nedenlerle bir çok kahramanın isimlerinin kitaplarda yer almadığını belirten Beyhan, 'gizli' kahraman Cevat Paşa ile ilgili şöyle konuştu: "Her sene Çanakkale kodlanır. Tekrar edilir. Tüm Türkiye'de törenler yapılır ama bir şey unutulur: deniz zaferinin mimarı müstahkem mevki komutanı Cevat Paşa'nın isminden bahsedilmez. Hiçbir kitapta adı geçmez. Bizim ordumuzun boğaza döktüğü mayınları itilaf donanması temizlemiş, geçişi güvenli bir hale getirmiştir. Onların haberi olmadan 17 Mart'ı 18 Mart'a bağlayan gece Cevat Paşa'nın emriyle boğaza yeni mayınlar döşenmiştir. Bu mayınların patlamasıyla itilaf donanması 7 gemisini kaybediyor, 12 gemesi ağır hasar alıyor. 19 gemi yani donanmalarının yüzde 35'ini kaybediyorlar. 'Cevat Paşa 18 Mart Kahramanı' ünvanıyla anılmaya başlanır. Yazılan kitaplarda kendisinden hiç bahsedilmez."

İdeolojik tarih, tarih değildir

Cumhuriyet ve Osmanlı'nın son dönemlerini içine alan yakın tarihin şahsiyetlerle ilgili, tarihi kurumlar üzerinde oluşturulan bir algı olduğunu belirten Beyhan "Bu algının temel nedenlerinden en önemlisi, ideolojik saplantıdır. Oysa tarih bir ilimdir. Bir disiplin, bir bil dalıdır ve kendine göre bir metodolojisi vardır. İşte kurallar çerçevesinde tarih incelenir ve doğru olan gerçek olan neyse o insanlara ulaştırılır. İdeolojik saplantılarla oluşturulan algılarla sakat edilen tarihten hiçbir şey beklenemez. Ne uluslar arası ilişkilerde, ne eğitim kademelerinde bunu kullanamazsınız. Tarih şuurunu bu sakat saplantılarla oluşturamazsınız" diye konuştu.

O subaylarla oraya kadar

Beyhan 1. Dünya Savaşı'nın gidişatını şöyle değerlendirdi: "Osmanlı 1914 öncesi 3 milyon km toprağa sahiptir. 150 yıllık bir mağlubiyetler dönemi yaşamıştır. Çanakkale cephelerden sadece bir tanesidir. Bu savaşların 3 önemli öğesi vardır. Ekonomik açıdan güçlü olunmalıydı. Osmanlı'nın bu güce sahip değildi. Askeri gücü kendiniz üretmeliniz ama üretemiyorsunuz. ABD'nin iç savaşta kullandığı silahları aldık.?Bir de Balkan ve 1. Dünya Savaşlarında subay kadrosunun zafiyeti. İttihat ve Terakki iş başına gelince subay seçiminde liyakate değil, ideoloji ön plandaydı.?Enver Paşa bunun en büyük örneğidir. 32 yaşında 18 günde rütbeleri yükseltilerek Harbiye Nazırı oldu. Bunlar tam olsaydı savaşlar kaybedilmezdi. Biz bu subaylarla savaş kaybettik. Osmanlı'yı savaşa sokanlar tabii ki vatanperver duygularla hareket etmiştir ancak yeterli değillerdi."

Vahdettin'e haksızlık ediliyor

Vahdettin konusunda tarihçilik yapılmadığını vurgulayan Beyhan "Taht sırası Abdülaziz'in oğlu Yusuf İzzettin Efendi'de iken intihar eder. Sıra Vahdettin'de olmamasına rağmen tahta çıkmak zorunda kalır. Vahdettin, tüm savaşları kaybetmiş, olmayan bir devletin başına geçmiştir. Tüm faturayı Vahdettin'e kesmek tarih değil. Müsebbibi tüm yöneticilerdir. Vahdettin olmasaydı Yusuf İzzettin de aynı kaderi yaşayacaktı" dedi.

Savaşa oldu bittiyle girmedik

"Diplomasi ve siyasetle savaşmadan çözüm bulunabilirdi. 1877 savaşıyla Rusya zaten Kars'ta. Osmanlı'nın oldu bittiye getirilerek savaşa sokulduğundan çok bahsedilmez. Bu Çanakkale için de söz konusu. Osmanlı sanki doğu da savaşa girmemiş gibi. Osmanlı savaş ilan etmemişken İtilaf Donanması boğazdan içeri girmek istedi. Zaten Osmanlı taraf devletlerden birisi olan Rusya ile savaş halinde. Elbette savaşa girmiş oluyorsunuz. İngilizler Fransızlarla ortaklaşa Çanakkale'yi zorlamak ve girmek istiyorlar. Ve giriyorlar da. Bu önemli bir noktadır. Osmanlı zaten fiilen savaşa girmiş durumda.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber