MR, tomografide suistimal tartışması

Haber Giriş : 11 Ağustos 2006 12:20, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

NTV

Sağlık Bakanı Recep Akdağ'a göre var. Aşırı manyetik rezonans ve bilgisayarlı tomografi tetkiki isteniyor, abartılı fiyatlarla çekim yapılıyor. Bakanın açıklamalarının gerçekçi olmadığını vurgulayan 4 radyoloji derneği ise bugün bir basın toplantısı düzenledi.

Türk radyoloji, Türk Nöroradyoloji, Türk Manyetik Rezonans ve Türk Kardiyovasküler Girişimsel Radyoloji Dernekleri hükümetten 1 temmuz tarihli tasarruf genelgesinin düzeltilmesini istedi. Dernekler hükümetin 9 milyar doları bulan ilaç harcamalarındaki artışı , hastanın muayene tanı ve tedavi hakkına zarar veren tasarruf paketleriyle telafi etmeye çalıştığını, yıllık görüntüleme tetkiki harcamalarının 1 milyar dolara bile ulaşmadığını ileri sürdü.

TASARRUF TEBLİĞİ HALKI MAĞDUR ETTİ

İstanbul'da bir basın toplantısı yapan 4 radyoloji derneği başkanı,, tasarruf tebliğinin halkı, doktoru ve hastaneleri mağdur ettiğini savundu. Dernek başkanlarına göre Türkiye'de MR ve tomografi sayısı Avrupa ülkelerinden yüksek değil. OECD ülkeleri arasında yapılan bir araştırmaya göre Türkiye'de 1 milyon nüfusa 5 MR, 9 da tomografi cihazı düşüyor. Türk Radyoloji Derneği Başkanı Doç. Dr. Muzaffer Başak, ?Türkiye'de bakkal dükkanı açar gibi MR ve BT merkezi açılmıyor. 1 milyon nüfusa Avusturya'da 17, Almanya'da 14, Belçikada 11, Yunanistan'da 10.5, İsveç'te 9, İngiltere 6, Türkiye 5, Fransa 3.5 MR cihazı düşüyor? diye konuştu.

PAKETLER YETERSİZ, HER HASTAYA YATIŞ YAPILACAK

1 Temmuz tasarruf tebliğinin yalnız, yatması gereken, acil ve kanserli hastalara sınırlama getirmediğine işaret eden dernek başkanları, bu yüzden hastasına tanı koyabilmek için doktorların her hastayı yatırma yoluna gidebilecekleri, ya da kanser hastası gibi görmeye çalışacakları uyarısında bulundu.

ELEKTRONİK DENETİM GETİRİLMELİ

4 dernek başkanı, aşırı mr ve tomografi çekiminin önlenmesi için bir de öneri paketi sundu. Pakette, tetkik istenecek durumları belirleyen kılavuz oluşturulması; ilaçtaki provizyon sistemine benzer,, mr ve tomografi için elektronik denetim sistemine geçilmesi; hasta başına değil tanıya göre paket uygulaması başlatılması önerileri yer alıyor..

RADYOLOJİ DERNEKLERİNİN ÖNERİLERİ

Türk Radyoloji Derneği Başkanı Doç.Dr.Muzaffer Başak'ın başkanlık ettiği toplantıda, Nöroradyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Civan Işlak, Türk Manyetik Rezonans (MR) Derneği Başkanı Prof. Dr. Muhteşem Ağıldere ile Türk Kardiyovasküler ve Girişimsel Radyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Ahmet Memiş şu sorun başlıklarını dile getirdi:

TETKİK İSTENMEMESİNİN SAĞLANMASI HEDEFLENİYOR

?Sağlık alanında maliyetleri azaltmanın bir çok yolu vardır. Getirilmek istenen bu sistemde, görüntüleme yöntemlerine olan talebi azaltma, böylelikle sağlık giderlerinden tasarruf etme amacı mevcuttur. Bu talep kontrolü ise hekimlerin görüntüleme tetkiki istememesini sağlamak şeklinde planlanmıştır. Bir tetkikin karşılığının devlet tarafından ödenmiyor olması ülke kaynaklarının kullanılmıyor olması anlamına gelmemektedir.

SAĞLIK KURULUŞLARI ÖZ KAYNAKLARINI TÜKETECEK

Bir yıl süresince devletin bütçesinden hiç para harcanmamasına karşın ilgili tetkiklerin tıbbi zorunluluk nedeniyle yapılıyor olması sağlık kuruluşlarının öz kaynakların tüketilmesine neden olacaktır. Kamu finansmanı ile sağlanmış ve milyonlarca YTL harcanarak kurulmuş olan sistemler zararına çalışıp ciddi anlamda kaynak kaybına neden olacaklardır. Unutmamak gerekir ki harcanan her kuruş bu ülkenin parasıdır.

MALİYETİ AZALTMAK İÇİN BİLİMSEL KILAVUZLAR OLUŞTURULMALI

Görüntüleme yöntemlerinin kullanımında tetkik endikasyonlarının oluşturulacak bilimsel kılavuzlar ve rehberler eşliğinde konulması da maliyeti azaltacak unsurlardan birisi olacaktır. Bu amaçla dernek olarak Avrupa Komisyonu'nun 2001'de çıkartmış olduğu hangi durumda hangi görüntüleme tetkiki istenmeli kitapçığını Türkçe'ye çevirmiş bulunuyoruz. 280 klinik durumda ne tür tetkikler yapılacağı, ayrıntılı olarak belirlenmiş bulunmaktadır. Örneğin her bel ağrısında MR istenmemelidir. Tıbbi tetkikler, böyle bir klinik rehberin objektif kriterleriyle belirlenmelidir.

HER 100 HASTADAN 1'İNE MR İSTENEBİLMESİ GERÇEKCİ DEĞİL

Sağlık sektöründe tüm birimlerin aynı performans düzeyinde olması beklenmemelidir. Her seviyede çeşitli hizmetleri karşılayacak olan sağlık birimleri gereklidir. Örneğin 50 yataklı bir kurum ile 1500 yataklı ve 3. basamak sağlık hizmeti veren bir kurumun görüntüleme tetkiki ihtiyacı ve sıklığı farklı olmak durumundadır. Bunun nedeni bu kuruluşların ?var oluş nedeni? ile ilişkilidir. Bu iki kurumu bir tutarak hasta başına MRG tetkiki için 80 kuruş vermek ya da başka bir deyişle her yüz hastadan birine MRG tetkiki yapılsın anlayışı gerçekle bağdaşamaz. Bu durumda üst düzey referans hizmeti vermek yükümlülüğü olan sağlık kuruluşu kendi öz kaynaklarını kullanarak ve zarar ederek tetkikleri yapmaya devam edecek ve çok ciddi anlamda sermaye kaybına uğrayacak ya da hizmet sunmayı kesecektir.

UZMANLAŞMAYA DEĞER VERİLMELİ

Ülkemizde belirli alanlarda uzmanlaşmış referans hastaneleri bulunmaktadır. ?Uzmanlaşma? doğru kullanıldığında kısa sürede tanı ve tedaviyi sağladığı için maliyeti düşüren bir faktördür. Bu tebliğde uzmanlaşma ve ülke çapında maliyeti düşürme yapıları tamamen ortadan kaldırılmakta ve tüm hastalara, hastalıklara ve kuruluşlara aynı gözle bakılmaktadır. Bunun sonucunda kısa-orta vadede klinik açıdan yanlış ve kötü uygulamaların yapılacağı ve amaçlanılanın tersine yüksek maliyette hizmet alımının gerçekleşeceği açıktır.

TÜRKİYE'DE MR VE TOMOGRAFİ SAYISI YÜKSEK DEĞİL

2004 OECD verilerine göre Türkiye'deki MR cihazı adedi toplam 376'dır. Almanya'da bu sayı 1200, İtalya'da 440, İspanya'da 400, İngiltere'de 394, Fransa'da 210, Avusturya'da 180 adettir. Bu verilerden yola çıkarak 1 milyon kişiye düşen MR sayısı Avusturya'da 17, Almanya'da 14, Belçika'da 11, Yunanistan'da 10.5, İngiltere'de 6, Türkiye'de 5, Fransa'da 3.5'tur. Türkiye'deki MR sayısı, son 1.5 yılda 69 adet artarak 376'dan 445 adete yükselmiş durumdadır. Dünyadaki genel trendlere uygun ve kanıta dayalı tıp anlayışının etkin bir biçimde uygulanmasının sonucu olarak, makul ve normal ölçülerde bir artış vardır. Dernek olarak 2005 yılı için 40 tane üniversite ve eğitim - araştırma hastanesinde yapılan ankette toplam poliklinik sayısı 17 milyon; çekilen MR sayısı 357 bin olarak bulunmuştur. Diğer bir deyişle 100 hastada 2.1 MR tetkiki ortalaması söz konusudur.

70 YTL'YE MR ÇEKİLMESİ KALİTEYİ ETKİLER, TANIDA SORUN ÇIKAR

Özel görüntüleme merkezlerinin halihazırda çok düşük ücretlerle (bir MRG tetkikinin 70-80 YTL olması gibi) tetkik yaptığı bilinmektedir. Bir MR tetkik ücreti Avrupa ülkeleri ve ABD'lerinde ülkemize göre çok daha yüksek olup ortalama rakamlar Avrupa ülkelerinde 300-600 Avro arasında değişmektedir. Bu beyin MR, vertebra MR'ı gibi daha basit tetkikler içindir.

Kardiyak MR, abdomen MR, prostat MR, MR Anjiografi, MR spektroskopi, fonksiyonel MR, meme MR vb gibi her geçen gün daha fazla istenilen ve kullanılan tetkikler ise hem ek yatırım maliyeti, hem de ek zamanı gerektirmektedir. Bu işlemleri yapabilmek ek bir eğitim ve beceri kazandırılmasını da gerektirir. Bu durumda pek çok merkezde ve kuruluşta bu tip tetkikler yatırımı karşılamadığından veya yatırım yapılamadığında veya uzun zamana karşın aynı ücret ödendiğinden yapılmak istenmemektedir. Bu da pek çok hastaya tanı konulamamasına veya eksik ya da geç tanı konulmasına neden olmaktadır.

İlaç fiyatlarında bile en düşük 5 AB ülkesinin ortalamasının alınıp Türkiye'de fiyat belirlenirken BT ve MRG gibi ileri teknoloji gerektiren tetkiklerde niçin böyle bir yola gidilmediği merak konusudur. Öyle ki MRG tetkikinin birim fiyatı o tetkikte kullanılan kontrast madde fiyatının aşağısında kalmaktadır. Bu da çarpık fiyatlandırmaya iyi bir örnektir.

Yatırım bütçelerinin giderek kısıtlandığı ortamda hastaneler MR yatırım yapamamaktadır. Döner sermaye işletmeleri tarafınca da bu fiyatlarla yatırım ve hakkıyla hizmet yapılması mümkün değildir. Bütün bu noktalar göz önüne alınarak yapılan hesaplamada tetkik başına 248 USD rakamına ulaşılır ki bu minimum konfigürasyonda bir cihaz içindir. Fiyatlandırmada yapılan en büyük yanlışlardan biri de tetkikin birim fiyatında radyolog hekimlerin katkılarının neredeyse hiç olmadığının düşünülmesidir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber