Davutoğlu: Öksüz ve yetim çocuklara 100 lira ödeme yapılacak

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Davutoğlu, öksüz ve yetim her çocuğa 100 lira ödeme yapılacağını açıkladı

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 31 Mayıs 2015 19:46, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Davutoğlu: Öksüz ve yetim çocuklara 100 lira ödeme yapılacak

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisince Diyarbakır'da düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, "HDP, 'İyi Kürt, bana tabi olan Kürt'tür' diyor" dedi.

Davutoğlu, "Mazlum ve masum bir tek Türkmeni, bir tek Kürdü, bir tek Arabı dahi zalime teslim etmedik, etmeyeceğiz, ne IŞİD'e ne Esed'e. IŞİD'e yardım ettiğimiz iddiasıyla Türkiye'yi karalamaya çalışıyorlar. İki yıl IŞİD'le yan yana yaşayan onlardır ama biz hiçbir terör örgütüne yardım etmedik, etmeyeceğiz" diye konuştu.

"27 Mayıs'tan itibaren başlattığımız tarım destekleri ödemelerinde bugün ve yarın çiftçilerimize 2 milyar Türk Lirası ödeme yapıyoruz. Yıl başından bu yana 7,1 milyar (lira) ödeme yaptık. İkinci müjde, bunu ilk defa burada açıklıyorum, ta ki devletimizin şefkatini herkes görsün. Bugünden itibaren aldığımız kararla, Türkiye'de öksüz ve yetim her çocuğa 100 Türk Lirası ödeme yapılacak."

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Diyarbakır, yüreğimizin şehri. İmanımızın şehri Diyarbakır'ı, bir an Konya'dan ayrı tutarsam, Allah ikinci nefesi bize nasip etmesin" dedi.

Başbakan Davutoğlu, İstasyon Meydanı'nda düzenlenen mitingde, halka hitap etti.

Davutoğlu, konuşmasına, "Peygamberler şehri Diyarbekir'e selam olsun. Kendisinden her zaman ders aldığımız mürşid şehrimiz, öncü şehrimiz, ışık şehrimiz Diyarbekir'e selam olsun. Kudüs'ün kardeşi Diyarbekir'e, Mescid-i Aksa'nın kardeşi Ulu Cami'ye selam olsun" şeklindeki sözleriyle başladı.

Diyarbakır'ın ilim ve uleması ile ilçelerinin de isimlerini sayarak selamlarını ileten Davutoğlu, vatandaşların sevgi gösterileri üzerine, Türkçe 'başım gözüm üstüne" anlamına gelen "ser sera ser çava" ifadesini kullandı.

Meydandaki coşkulu kalabalığa işaret eden Davutoğlu, "Hiç bir zaman bu manzarayı unutmayacağım. Diyarbekir, bugün ayakta ve 7 Haziran'a hazır" dedi.

-"Ulu Cami'ye gidemeyenler, Diyarbekir'i anlayamazlar"

Davutoğlu, alandakilerin tekbir getirmesi üzerine, "Ne güzel tekbirler getirdiniz. Diyarbekir için 'mürşid şehir' dedim. Emin olun, her gelişimde, Diyarbekir'in kokusunu alışımda ben tevhid kokusu alıyorum, Hazreti Muhammed kokusunu alıyorum. Şimdiye kadar hiçbir Diyarbekir ziyaretim olmadı ki Hazreti Süleyman'ın huzuruna varmamış olayım, Ulu Cami'de şafağı görmemiş olayım. Ulu Cami'ye gidemeyenler, Diyarbekir'i anlayamazlar" değerlendirmesinde bulundu.

Davutoğlu, bugün sabah namazı için Ulu Cami'ye gittiğini anlatarak, şunları söyledi:

"Ulu Cami'ye gittiğimde dedim ki 'Ya Rabbi burada Mescid-i Aksa kokusu var, Bursa Ulu Cami kokusu var, Hazreti Mevlana kokusu var ve Hazreti İbrahim'in kokusu var. Ya Rabbi, bu diyarı İslam'dan uzaklaştırmak isteyenlere fırsat verme, tevhitten uzaklaştırmak isteyenlere fırsat verme.' Secdeye kapandım, dedim ki 'Ya Rabbi Mescid-i Aksa'nın kardeşinde, bu diyarlar, Kudüs Yahudilerindir, diyenlere fırsat verme. Allah'a yalvarıyoruz, o Rabbül Alemine yalvarıyoruz. Selahaddin Eyyubi'nin diyarlarından kelime tevhidi eksik eylemesin.'

Birileri, 'Kudüs Yahudilerin mekanıdır' diyor, onlara haddini bildirecek miyiz? 'Kudüs, Diyarbakır'ın kardeşidir, ezelden ebede kadar kardeşi kalacaktır' diyecek miyiz? Bakın işte bu ses dün İstanbul'da da vardı. İstanbul'da da fetih coşkusunu yaşadık, orada da vardı. İstanbul'un fethinin 562 yıldönümü. Diyarbekir'de de 1376. yıldönümü. Buradan anlasınlar diye söylüyorum, Diyarbekir bize tevhidi anlatır, millet-i İbrahim-i anlatır. Diyarbakır, etnik ve ulusalcılar karşısında ilahi kardeşliği anlatır. Ebu Eyyub-el Ensari, İstanbul'a niçin yürüdüyse, o yaşına rağmen İstanbul'un fethine niçin yürüdüyse, Halit-bin Velit'in oğlu Hazreti Süleyman da Diyarbakır'a onun için yürüdü. İstanbul'u, Diyarbakır'dan ayırabilirler mi? İstanbul, Diyarbakır'ın aziz ve ulvi kardeşidir ve hep bareber, Kudüs'ün, Mekke'nin ve Medine'nin kardeşidir."

Vatandaşların, 'Diyarbakır seninle gurur duyuyor" şeklindeki slogan atması üzerine de Davutoğlu, "Biz sizlerle gurur duyuyoruz. Şu coşku var ya herkese en güzel cevabı veriyor. Allah, Diyarbekir'den razı olsun, Diyarbakır'ın muhabbeti bizde daim, bizim muhabbetimizi Diyarbakır'da daim kılsın" diye konuştu.

Davutoğlu, TBMM'deki bir görüşmede, "İstanbul'un kaderi, Kudüs'ün kaderidir, Saray Bosna'nın kaderidir" dediğini, bunun üzerine bir HDP'linin de "Neden İstanbul'un kardeşi Diyarbakır'dır, demiyorsunuz?' diye sorduğunu anımsattı. Davutoğlu, "Dedim ki, bunu zül addederim. Bu, dışarıda olan için söylenir. Biz Diyarbakırız, Diyarbakır biziz. Diyarbakır, yüreğimizin şehri, imanımızın şehri Diyarbakır'ı bir an Konya'dan ayrı tutarsam, Allah ikinci nefesi bize nasip etmesin. İşte bunlar bize böyle aşka bağlı değiller. Bunların gönülleri parçalı. Bunlar anlayamazlar ki, Konyalı, İstanbullu, Diyarbakırlı, Siirtli Mescid-i Aksa için, tevhid için hep aynı şeyi hissederler."

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı eleştirerek, "Birisi Mavi Marmara şehitlerinden bihaber, diğeri Selahaddin Eyyubi'den. Bunlar Diyarbakır'ı temsil edebilir mi?" dedi.

Davutoğlu, partisinin Diyarbakır mitinginde yaptığı konuşmada, bugün İsrail'in Mavi Marmara gemisine düzenlediği saldırının yıldönümü olduğunu anımsattı.

Saldırıda yaşamını yitiren Ali Haydar Bengi'nin Diyarbakırlı olduğunu belirten Davutoğlu, meydandakilerden Bengi ve saldırıda hayatını kaybedenler için dua etmelerini istedi.

Saldırıda ölenlerin Kürt, Türk, Alevi, Sünni demeden Gazze'ye yürüdüğünü ifade eden Davutoğlu, şunları söyledi:

"O gün onlar şehit edildiğinde hemen bütün programımı değiştirerek Birleşmiş Milletler'e gittim. Allah'ın huzuruna başka amelle gidemezsem, Allah şahit bir tek şeyi yanımda götürmek isterdim. O şahadet Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde yaptığım konuşmayı. Orada, İslam dünyası adına, İslam ümmeti, Türkiye Cumhuriyeti adına konuştum ve döndüm, onlara bütün bu kardeşlerimin şehadeti üzerinden terörist devlet diye açık bir şekilde İsrail'e gereken cevabı verdik."

Haçlıların da Kudüs'ü işgal ettiğini ama Selahaddin Eyyubi'nin bu duruma son verdiğini vurgulayan Davutoğlu, "Allah hür ve özgür Kudüs'ü, Mescid-i Aksa'yı bize nasip etsin" diye konuştu.

-"Birisi Türk ulusalcısı, biri Kürt ulusalcısı"

Davutoğlu, Toroslar'da doğduğunu ancak ezeli ve ebedi Diyarbakırlı, Türkmen Obası'ndan, Kürtlerin ve Zazaların kardeşi olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:

"Benden daha iyi Ulu Cami'yi kimse anlayamaz. Benden daha iyi Diyarbakır'ın ruhunu kimse anlayamaz. Ulu Cami'nin huzuruna varmayan, oraya diz çökmeyen, Hazreti Süleyman'ın huzuruna varmayan, Selahaddin Eyyubi'nin kim olduğunu bilmeyen birisi, 'Kudüs Yahudilerin kutsal mekanıdır' diyor. Şimdi bu kişi ve onun tayfaları gelip Diyarbakır'da halkın huzuruna çıkabilir mi, destek isteyebilir mi? Aynı şekilde Kılıçdaroğlu, CHP aynı zihniyet. Birisi Türk ulusalcısı, biri Kürt ulusalcısı. 'İsrail'de niye büyükelçimiz yok' diye soruyor. Birisi Mavi Marmara şehitlerinden bihaber, diğer, Selahaddin Eyyubi'den. Bunlar Diyarbakır'ı temsil edebilir mi? Diyarbakır tevhit şehridir. Alsınlar ve öğrensinler, onların yanına katılan müftü efendi de öğrensin. Diyarbakır, Kudüs'ün ebedi kardeşidir. Mescid-i Aksa Ulu Cami'nin ebedi kardeşidir, kimse bunları birbirinden ayıramaz. Taksim değildir kıble, kıble ilk kıblemiz Mescid-i Aksa, son ve ebedi kıblemiz Kabe'dir, Mekke-i Mükerreme'dir."

-"71 vilayeti ziyaret ettim"

Seçimlerde birlik, tevhit ve bütün mazlumların birliği siyaseti ile parçalayanın oylanacağını belirten Davutoğlu, partisinin hareketinin birlik ve tevhit hareketi olduğunu söyledi.

AK Parti'nin parçalamaya değil birleştirmeye geldiğini vurgulayan Davutoğlu, "Şimdiye kadar Diyarbakır ile birlikte 71 vilayeti ziyaret ettim. İnşallah 81 vilayete de gideceğiz. 81 vilayete de gidip AK Parti'nin birlik hareketi olduğunu cümle aleme göstereceğiz inşallah" diye konuştu.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "28 Şubat'ın ikna odacılarıyla bunların ne farkı var? Birisi Kürt, birisi Türk. Bir farkı var mı bunların? Birisi vaktinde CHP, Diyarbakır'ın Kürt kimliğini, kendi kültürel kimliğini, dilini reddetmişti. Bu gelen Kürt baasçıları da Diyarbakır'ın İslam kimliğini reddetmek istiyorlar. İzin verir misiniz?" dedi.

Başbakan Davutoğlu, partisinin Diyarbakır mitinginde yaptığı konuşmada, "Allah birliğimizi daim etsin, dirliğimizi bozmak isteyenlere fırsat vermesin" diye konuştu. Meydandaki kalabalığın, "Serok Ahmet" sloganları üzerine Davutoğlu, "Dilinize kurban. Güzel Türkçeye de güzel Kürtçeye de kurban" ifadelerini kullandı.

"Ahmet Hoca" sloganları üzerine ise Davutoğlu, "Bunlara bir tarih dersi verecek miyiz? Bunlara Kudüs dersi verecek miyiz? Bunlara Selahaddin Eyyubi dersi verecek miyiz? Söz mü? Bütün mahalleleri dolaşıp bir tevhid dersi verecek miyiz?" diye sordu.

- "Ezan-ı Muhammedi kıyamete kadar aslıyla okunacak"

Muhalefet partileri ile karşılaştırmada bulunan Davutoğlu, "Bir, onlar parçalar, biz birleştiririz, iki, onlar kültürümüze yabancıdır, biz kültürümüzü savunuruz" dedi.

CHP ve HDP için "Biri Türk, biri Kürt ırkçısı" nitelemesinde bulunan Davutoğlu şöyle konuştu:

"Kılıçdaroğlu 'Diyaneti kaldıralım' diyor, Demirtaş da 'doğru kaldıralım' diyor. Bu Ezan-ı Muhammedi var ya CHP döneminde Türkçe okutuldu, aslından koptu hasret kaldı. Bu Demirtaş da diyor ki 'Allah Kürtçe bilmiyor mu?' Bre gafil, Allah alimdir herşeyi bilir. Ama Ezan-ı Muhammedi bu semalarda kıyamete kadar aslıyla okunacaktır."

Mardin'de Kasımiye Medresesi'nde katıldığı Kürtçe Mevlit programını hatırlatan Davutoğlu, "Ne güzeldi o Kürtçe Mevlid-i Şerif. Diyanet İşleri Başkanlığımız ve Kültür Bakanlığımız basıyor. Ahmed-i Hani'nin o güzel Kürtçesi, Hz. Mevlana'yla Yunus Emre'yle aynı dili söyler. Kürtçe, Arapça, Türkçe, Farsça... Bu dil gönül dili, gönlü olan anlar bunu. Ne güzeldi her dilde Allah'a yakarmak... Her dilde biz Allah'a yakarır, adalet deriz, hikmet deriz, irfan deriz" diye konuştu.

- "Diyarbakır'ın İslam kimliğini reddetmek istiyorlar"

HDP milletvekilinin "Başörtüsü kadını aşağılayan bir ritüeldir" dediğini belirten Davutoğlu, meydandaki kalabalığa şöyle seslendi:

"Diyarbakırlılar böyle bir adama oy verir mi? 28 Şubat'ın ikna odacılarıyla bunların ne farkı var? Birisi Kürt, birisi Türk. Bir farkı var mı bunların? Birisi vaktinde CHP, Diyarbakır'ın Kürt kimliğini, kendi kültürel kimliğini, dilini reddetmişti. Bu gelen Kürt baasçıları da Diyarbakır'ın İslam kimliğini reddetmek istiyorlar. İzin verir misiniz?"

HDP'nin neden Batı'daki adaylarını buraya gelip göstermediğini soran Davutoğlu, "Her adayımızı Diyarbekir sınavına sokarım ben. Diyarbekir ne demek hepsi anlatır. Ama HDP'nin İstanbul, Eskişehir, İzmir adayları gelip ahlak abidesi, iman abidesi Diyarbekir'in huzuruna çıkabilir mi? Gelsinler batıda söylediklerini burada da konuşsunlar. Diyarbekir'in ahlakına, irfanına aykırı sözleri burada söyleyebilirler mi?" diye sordu.

"Burada gelip başörtülü bacımın yüzüne bakarak "başörtüsü kadını aşağılayan bir ritüeldir" diyebilir mi?" diye soran Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"O zaman böyle iki yüzlülere siz oy verir misiniz? Tevhitten nasipsizlere siz oy verir misiniz? Edepten, aileden nasipsizlere siz oy verir misiniz? Ama bunların aile ahlakını ortadan kaldıran adayları var. Bunlara oy verir misiniz?"

İki muhalefet partisinin baskıda ve tek tipçilikte aynı zihniyete sahip olduklarını dile getiren Davutoğlu, "Bugün CHP ile HDP anlaşıyor. Ama tek parti döneminde Diyarbakır'ın kimliğini kim reddetti, CHP. 12 Eylül'de Diyarbekir'de bu zulmü yapan 12 Eylül zihniyeti, bu yaptığı zulümle abad oldu mu? Mümkün mü?" diye konuştu.

"Bunları HDP mi yaptı, AK Parti mi?" diye soran Davutoğlu, kalabalığa şu soruları yöneltti:

"Olağanüstü hali kim kaldırdı? Yol yasaklarını kim kaldırdı? Devlet Güvenlik Mahkemelerini kim kaldırdı? EMASYA'yı kim kaldırdı? Köylere dönüşü kim getirdi? Kürtçe üzerindeki yasakları kim kaldırdı? Anneler gittiğinde hapishanede çocukları ile Kürtçe konuşamazdı bu yasağı kim kaldırdı? 12 yıl önce ben buraya gelsem 'Serok Ahmet' deseniz hakkınızda dava açılırdı. Bütün bu yasakları kim kaldırdı? TRT Şeş'i kim kurdu? TRT Kürdi'yi kim yayına soktu?"

Bütün bu özgürlükleri herhangi bir baskı sebebiyle yapmadıklarını ifade eden Davutoğlu, "Güzel Kürtçemizi güzel Türkçemiz gibi sevdiğimiz için yaptık. Feqiye Teyran'ı, Yunus Emre gibi sevdiğimiz için yaptık. Ahmed-i Hani'yi Hz Mevlana gibi sevdiğimiz için yaptık. Bizim kültürel anlayışımız, özgürlük anlayışımız bu" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2005 yılında Diyarbakır'da yaptığı konuşmayla Çözüm Süreci'ni başlattığını ifade eden Davutoğlu, "O günden bugüne her türlü demokratikleşme adımlarını attık. Her şeyi yaptık. Şimdi tam da seçimlere giderken, artık bütün bu meseleler aşılmışken hala Kadıköy'de, Şişli'de barış sözünü kullanıyorlar, Diyarbekir'de, Siirt'te, Ağrı'da, Erzurum'da, Kars'ta, Mardin'de, Şırnak'ta baskı kullanıyorlar. Şimdi sormak gerekmez mi, dün bu adımlar atılmışken silaha niye ihtiyaç hissediliyor, niye anneler ağlıyor, niye annelerin çocukları dağlara kaçırılıyor?" diye sordu.

HDP ve arkasındaki örgütün "İyi Kürt bana tabi olan Kürt'tür, bana tabi olmazsa Kürt de olsa Türk de olsa hepsiyle savaşırım, tehdit ederim, hepsini baskı altına alırım" demek istediğini dile getiren Davutoğlu, "Ama bilmez, bilmezler, Diyarbekir'e baskıyla şiddetle boyun eğdirilir mi?" dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber