KESK Başkanı Tombul: Hak verilmez alınır

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 29 Ağustos 2006 16:06, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

KESK GENEL BAŞKANI DR. İSMAİL HAKKI TOMBUL'UN 29 AĞUSTOS 2006 TARİHİNDE YAPTIĞI BASIN AÇIKLAMASININ METNİDİR?

Sevgili mücadele arkadaşlarım?

Değerli basın emekçileri?

Bildiğiniz gibi KESK toplu görüşmeler olarak ifade edilen ?orta oyununun' figüranlarından biri olma rolünü reddederek ?çözüm toplu görüşmede değil, toplu sözleşme ve grev hakkının kullanılmasındadır' diyerek masadan çekilmişti.

Bugün görüşmelerin son turu gerçekleştirilmektedir yani oyun ısrarla devam ettirilmektedir. Bir kez daha söylüyoruz: çözüm kapalı kapılar ardında, son sözü kimin söyleyeceği belli olan masalarda değil, sokakta, alanlarda işyerlerindedir. Biz masayı sokaklara, işyerlerine, alanlara kurduk. Gerçek masa burasıdır, gerçek hak arama yeri burasıdır.

Bakan Mehmet Ali Şahin'in geçen yıl 5 YTL sendika aidat yardımı, bu yıl da beraber basın açıklaması yapma taktiklerini hep beraber izliyoruz. Bazı konfederasyonların emekçilerin hak ve taleplerini savunmak yerine bu oyunun bir parçası haline gelmeyi kabul etmesi, bunu ısrarla devam ettirmesi üzücü bir durumdur. Daha başlamadan son sözü kimin söyleyeceği belli olan bu görüşmelerin emekçilerin hak ve çıkarlarını koruyacağını, geliştireceğini söylemek mümkün değildir. Hükümet uyguladığı ekonomik ve sosyal politikalarla seçiminin emekçiden değil, sermayeden yana, IMF'den yana olduğunu göstermiştir. Bu hükümetin bütçe dengeleri söyleminin arkasına sığınarak emekçileri, emeklileri ve tüm çalışanları yoksulluğa mahkûm ettiği bilinmektedir.

Bakan Şahin bu yılki toplu görüşmelerde geçen yıldan farklı bir taktik izlememiş, ilk önce konfederasyonlar arasında yandaşlık ilişkisi geliştirmiş daha sonra da kamu emekçileri ile halkı karşı karşıya getirmeye çalışmıştır. Bu tutumun yanlış olduğunu ve kınadığımızın altını bir kez daha çiziyoruz. KESK'in masadan çekilmesinin emekçilerin elini zayıflattığı iddiasını tekrarlamaya devam edenlere de bir çift söz söylemek istiyoruz; %4 zam + enflasyon farkı tartışmalarının yapıldığı toplantılarda ?geçen yıl %5 hakaret değildi de, bu yıl ki %4 mü hakaret oluyor' diye açıklama yapan Bakan Şahin emekçilerin ellerinin geçen yıldan itibaren nasıl ve kimler tarafından zayıflatıldığının ipucunu vermiyor mu? Geçen yıl KESK'in şerh koymasına rağmen mutabakat metnine imza atan konfederasyon başkanları kamu emekçilerinin ellerini kendilerinin zayıflattığını ve bu oyuna devam ettikleri sürece durumun değişmeyeceğini göremiyorlar mı? Kamu emekçilerine sesleniyoruz: Bu oyuna son verecek olanlar sizlersiniz. Hak ve çıkarlarınızın kapalı kapılar arkasında yapılan pazarlıklarla savunulamayacağını en iyi siz biliyorsunuz. Biz genel olarak emekçilerin özel olarak kamu emekçilerinin başarısının yegâne yolunun ortak mücadeleden geçtiğini söyledik ve söylüyoruz. Yapay ve sahte ayrımlar yaratarak emek mücadelesini zayıflatanlar, kapalı kapılar ardında pazarlıklar yapanlardır.

Biz diğer konfederasyonlara da buluşacağımız adresi söylüyoruz: Bütün kararların hükümetin iki dudağının arasında olduğu bu şartlarda, kamu emekçilerinin haklarının savunulacağı yerler sokaklardır, alanlardır, iş yerleridir; sonucu belli görüşme masaları değil. Gelin sokaklarda, alanlarda kamu emekçilerinin hakkını savunmak için bir arada olalım diyoruz.

Bakan Şahin yaptığı açıklamalarda ?KESK'in ideolojik bir tavır içinde olduğunu' söylemiş. Evet doğrudur. Nasıl ki iş başındaki hükümet ideolojik seçimler yaparak ilk önce IMF, sonra özelleştirme sonra kadrolaşma için bütçe dengelerini oluşturuyorsa, KESK de ilk önce başta kamu emekçileri olmak üzere tüm çalışanların, emeklilerin, işsizlerin hakkı diyerek, halk için bütçe diyerek ideolojik bir seçim yapmaktadır, yapmaya da devam edecektir. Sendika olmanın gereği de budur!

5. tur görüşmelerde ?grev ve toplusözleşme' hakkı tartışılmış. Bu konuyu tartışmaya gerek yoktur. Anayasa'nın 90. Maddesi ve ILO anlaşmaları bu konuda nettir. Kamu emekçilerinin grev ve toplusözleşme hakkı vardır. Yapılması gereken tek şey bu hakkın kullanılmasına yönelik engelleyici tutumdan vazgeçilmesidir. Bir kez daha ısrarla vurgulayarak söylüyoruz: Kamu emekçilerinin toplusözleşme ve grev hakkı vardır, engel sadece hükümetin kafasındadır!

KESK görüşmeler başladığı günden itibaren söylediklerinin arkasındadır. Kamu emekçileri için en düşük maaş 1050 YTL olmalıdır. Kamu emekçilerinin geçen yılki kaybı en az %10'dur, bu ek zamlarla telafi edilmelidir. Bu ek zamlar emeklilere de yansıtılmalıdır! Ancak bu yetmez, ?Devlet Memurları Kanun Tasarısı' adı altında iş güvencesini ortadan kaldırmaya ve esnek ve sözleşmeli istihdamın önünü açmaya yönelik bütün çabalardan da vazgeçilmelidir. IMF patentli neoliberal ekonomik politikalara artık dur denilmeli, ekonomik politikaların merkezine halkın ihtiyaçları ve toplumsal yarar konulmalıdır. Bir yağmaya dönüştürülen özelleştirme uygulamalarına son verilmeli ve kamu hizmetlerinin tasfiyesinden vazgeçilmelidir. Bunlar konusunda somut adımlar atılmadan yapılacak bütün görüşmeler anlamsız olacaktır!

KESK, bütün olumsuz şartlara rağmen, mücadele tarihinden ve birikimlerinden aldığı güçle, ?hak verilmez alınır' şiarıyla, kamu emekçilerinin ve emeklilerin meşru taleplerini savunmaya devam edecektir. Ne sus payı olarak sendika aidatlarının devlet tarafından ödenmesini kabul edecektir ne de kapalı kapılar arkasında pazarlık yapacaktır. KESK meşruiyetini milyonlarca kamu emekçisinin mücadelesinden almaktadır ve buna uygun olarak onurlu ve başı dik olarak yolunda devam edecektir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber