Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı niye istifa etti?

SOSYAL Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanvekili Tuncay Teksöz, geçen cuma günü istifasını, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu'na verdi.

Bu sürpriz oldu. Çünkü Teksöz, 11 yıldır sosyal güvenlik işiyle ilgileniyor ve yeni sosyal güvenlik reformunun da mimarı olarak biliniyor. Yani, yeni çıkan sosyal güvenlik reformu ve kurulan çatı örgüt Sosyal Güvenlik kurumu bir anlamda Teksöz'ün çocukları sayılır.

İnsanın bu kadar emek verdiği bir işin başından ayrılmasının çok zor olduğunu biliyoruz.

Peki, buna rağmen Tuncay Teksöz neden istifa etti?

Şunu söyleyelim ki; son bir haftadır Çalışma Bakanlığı koridorlarında, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun yeni binası tartışılıyor. Perşembe günü Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından hizmete açılacak olan binanın kapısına yazılacak yazı, bir haftadır tartışma konusuydu.

Tuncay Teksöz ve kurumdakiler binanın kapısına kesin olarak "Sosyal Güvenlik Kurumu" yazılması konusunda ısrarlılar. Buna karşılık Bakanlık bürokratları ise binanın kapısına "Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı- Sosyal Güvenlik Kurumu" yazılmasını istiyorlar.

Sonuçta Bakanlık bürokratları bu tartışmadan galip çıkınca, SGK Başkanı Tuncay Teksöz de bu görevden istifa etmek istiyor. Çalışma Bakanı Başesgioğlu ile geçtiğimiz cuma günü konuyu uzun uzun tartışıyorlar ve sonunda Teksöz istifasını kabul ettiriyor.

Bakan ile Teksöz'ün ilişkilerini her iki taraftan da bilen bir gazeteci olarak, ikisinin aralarının kötü olmasına imkan olmadığını söyleyebiliriz. Zaten kulislere göre Bakan ile Teksöz görüşmesi yine çok medeni bir görüşme olmuş ve çok dostane geçmiş.

Peki, binanın kapısına asılacak tabela bu kadar önemli mi?

Çok şekilsel ya da yüzeysel bir gerekçe gelebilir ama bu tabela, sanıldığından çok daha önemli. Bu tabelanın ileriye dönük Kurumun varlığını belirleyecek simgesel bir önemi var.

Önemi şu; bakanlık bürokratları yeni kurulan SGK'yı, yeni SSK, Bağ-Kur gibi eski devasa kurumların birleştirilmiş halini ellerinden, inisiyatiflerinden kaçırmak istemiyorlar. Bu nedenle "bizim malımızsınız" der gibi bakanlık isminin yazılmasını şart koşuyorlar.

Halbuki SGK'nın Yasasında "özerk bir kurum" yazıyor. Bırakın yasada yazmasını, daha önce Yüksek Denetleme Kurumu (YDK) yıllarca SSK ve Bağ-Kur'un başına Bakanlık isminin yazılmasına itirazları etti ve biliyoruz ki Bağ-kur isminin başından bakanlık ismini çıkardı.

BAKANIN ÖRNEK TAVRI

Sosyal Güvenlik Kurumu, bakanlığın sadece "ilgili" kuruluşu statüsünde. Ama bakanlık üst düzey bürokratları eski hegemonyacı ve devletçi anlayış nedeniyle bağımsız ve özerk kurumları içlerine sindirebilmiş değiller.

Tuncay Teksöz'ün bu simgesel eyleme karşı çıkacağını bütün bakanlık bürokratları biliyorlardı. Yani bu bahane ile aynı zamanda güçlü bir ismin kurumun başında kalmasını, bu yolla özerkliğini ve bağımsızlığını pekiştirmesini istemediler ve bu hareketi planladılar gibi...

İşin çirkin tarafı ise dün bir gazetede Teksöz'ün istifası ile birlikte "bazı projelerde usulsüzlük nedeniyle görevinden alındığı, istifasının istendiği" yazıldı. Bu "belden aşağı" vuruşlara karşı çıkan ise örnek davranışı ile Bakan Başesgioğlu oldu. Bakan bir yalanlama göndererek, bu iddiaların doğru olmadığını söyledi ve "Teksöz'ün ayrılmasının tamamen kendi iradesiyle gerçekleştiğini" söyledi. Bakan "adil ve namuslu bir idareci" olduğunu bizce göstermiş oldu.

Teksöz de dün kendi çalışanlarına bir veda mesajı yayımladı. Teksöz bu kurumun "özerk" olarak yoluna devam edeceğini belirterek, yasaları hazırlamak kadar doğru şekilde hayata geçirmenin de önemine dikkat çekiyor. Teksöz "Tarihi sorumluluğu olan bu sürece, bugüne kadar olduğu gibi temel amacına odaklanmış, bireysel rekabetten çok ekip çalışması kültürünü benimsemiş, bilgiye dayalı politikalar üretebilecek yetkinlikte, uygulamalarını kamuoyu ile şeffaflık içinde paylaşabilecek kadar güvenilir ve bu sorumluluğu taşıyabilecek kadar güçlü siz değerli çalışma arkadaşlarım damgasını vuracaktır" diyor.

Sizce bu değerlere sahip bir SGK Başkanı isteniyor mu? Şimdi reform ne olacak?

erdal sağlam/hürriyet