AB istedi, 301 değişiyor

Haber Giriş : 14 Eylül 2006 08:50, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

AB'nin genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn'in, Dışişleri Bakanı Gül'e yazdığı mektupta TCK'nın 301. maddesinden duydukları rahatsızlığı dile getirmesi Hükümet'i harekete geçirdi

Avrupa Birliği'ne (AB) uyum çerçevesinde son bir yılda gerçekleştirilen siyasi reformlar AB'ye yetmedi. AK Parti Hükümeti, baştan aşağıya yenilen TCK daha ikinci yılını doldurmadan, yeniden değişiklik yapmaya hazırlanıyor. Değiştirilmesi düşünülen madde, 1 Haziran 2005'te yürürlüğe giren ifade özgürlüğüne ilişkin TCK'nın 301. maddesi. AB tarafından ağır eleştiri konusu yapılan 301. madde 19 Eylül'de toplanacak olan TBMM'nin ilk gündem maddesi olacak. TCK'nın 301. maddesi nedeniyle başta Orhan Pamuk olmak üzere Ermeni gazeteci Hrant Dink ve son olarak da yazar Elif Şafak hakkında soruşturma ve dava açılmıştı. AB'de tepkiye yol açan bu soruşturma ve davalar, üzerine AB'nin genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, bizzat Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'e mektup yazarak eleştirilerini dile getirmişti. Meclis 301. maddede değişiklik yaparak AB'nin bu eleştirilerini bertaraf etmeyi hedefliyor. GÜL TALİMAT VERDİ Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Avrupa Birliği Genel Sekreterliği'ne TCK'nın ifade özgürlüğüne ilişkin 301. maddesinin "alternatifli şekilde yeniden yazılması" talimatını verdiği öğrenildi. ABGS de Avrupa Birliği ülkelerindeki ceza kanunlarını incelemeye aldı. Adalet Bakanlığı ile de temasa geçen AGBS uzmanları, Avrupa'daki örnekleri göz önüne alarak, birkaç alternatif hazırladı. Meclis'in açılmasına kısa bir süre kala bu değişikliklerin gönderilmesi bekleniyor. AB ELEŞTİRMİŞTİ Avrupa Parlamentosu'nun son Türkiye Raporu'ndaki "demokratikleşme çalışmalarında yavaşlama" eleştirisinin yanı sıra AB'nin genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn de Bakan Gül'e bizzat mektup yazarak, AB'deki 301. madde rahatsızlığını dile getirdi. Rehn, Temmuz ayında yazdığı mektupta, daha önce AB çevrelerinin "gayrı resmi" düzeyde Ankara'ya ilettiği 301. madde eleştirilerini, ilk kez ?resmileştirmiş? oldu.

?Öteki' olarak görülenler hedef haline geliyor

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, "Türkiye bin yıllık bir tarihi birikim sürecinde, çok çeşitli kültür ve gelenekle yoğrulmuş olağanüstü bir tecrübenin sahibi olarak farklılıkların 'medeniyetler çatışmasına' dönüşmesinin önlenmesi hususunda kendini özellikle sorumlu görmektedir" dedi. Fransa Dışişleri Bakanlığı tarafından düzenlenen "Akdeniz Kültür Atölyesi: Halkların ve Kültürlerin Diyaloğu" konulu konferans, Fransa Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda başladı. Konferansın açılışında konuşan Gül, tarih boyunca farklılıkların, her zaman istismara ve önyargılara açık olmuş ve özünde gayri insani ve dışlayıcı olan "öteki" algılamasını kuvvetlendirdiğini ifade etti. Gül, "İnsanoğlunun tarihten ders çıkartmada her zaman başarılı olduğu söylenemez. Nitekim insanlık tarihi kültür ve din temelindeki farklılıkların istismarı sonucunda, 'öteki' olarak görülen toplumların hedef haline geldiği büyük acı ve trajedilerle doludur" diye konuştu.

3 günlük konferans Konferansın açılışına Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in eşi Suzan Mübarek, Paris Başhahamı Sırat, Ürdün Prensi Gazi, Fas Kralı'nın kardeşi Raşit konuşmacı olarak katıldı. 3 gün sürecek konferansta, Akdeniz ve Körfez ülkelerinden gelen çok sayıda bilim adamı, din adamı ve akademisyen, kültürler ve halklar arasındaki diyaloğun geliştirilmesinin olanaklarını tartışacak.

Reformlar beklenenden yavaş ilerliyor

Rehn mektubunda Türkiye'nin ifade özgürlüğü ve din özgürlüğü konusunda "beklenenden ve söz verilenden" çok daha yavaş kaldığını belirtti. Rehn'in mektubunda en büyük bölüm, Ceza Kanunu'nun 301. maddesine ayrıldı. Bu madde nedeniyle aralarında Orhan Pamuk, Hrant Dink, Elif Şafak gibi isimlerin yer aldığı pek çok gazeteci ve yazar hakkında dava açılmıştı. Rehn mektubunda, "Türk Ceza Kanunu'nun AB'deki özgürlükler standartlarıyla çelişen maddeler bulunduğunu" vurgulayarak, buna 301. maddeyi örnek gösterdi ve bu maddenin "gözden geçirilmesini" istedi.

Vakıflar Kanunu AB standartlarının altında

AB'nin üzerinde durduğu bir başka konu ise, vicdan özgürlüğü oldu. Bu çerçevede Rehn, Vakıflar Kanunu tasarısının pek çok konuda "AB standardının altında kaldığı" mesajını verdi. Diplomatlar, Bakan Gül'ün Meclis'ten Vakıflar Kanunu ve Milli Savunma bütçesinin Sayıştay Denetimine açılması hakkındaki kanunların "bir an önce" geçmesi için bizzat devreye girmeye hazırlandığı belirtiyorlar. Gül'ün, bu kanunları ele alacak olan Meclis komisyon başkanları ile ayrı ayrı toplantılar yapacağı belirtiliyor. Hükümetin amacı, kanunları AB Komisyonu'nun Kasım başında yayınlayacağı Türkiye ilerleme raporundan önce çıkarmak olduğu ifade ediliyor.

bugün

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber