Türkiye ve Kuzey Irak anlaştı saldırılar arttı

Türkiye ile Irak Bölgesel Kürt Yönetimi'nin, Kuzey Irak petrollerinin Kerkük-Ceyhan boru hattı ile taşınması için vardığı 50 yıllık anlaşmanın ardından, Ankara ve Erbil, yurtiçi ve yurtdışından saldırı üzerine saldırı yaşıyor. ABD'nin bu anlaşmayı onaylamadığını resmen açıklamasının hemen ardından, Ankara ve Erbil, paralel yapı gibi silahsız, PKK ve DAEŞ gibi silahlı terör örgütlerinin artan saldırılarına hedef oluyor. Ankara kulislerinde, Türkiye'de ve Türkiye'nin Suriye-Irak sınırlarında bir anda hortlayan terör ile 'Kuzey Irak petrolünün, Türkiye üzerinden dünya piyasalarına gönderilmesi anlaşması' arasındaki dikkat çekici bağlantı konuşuluyor.

TEHDİT GİBİ UYARI

Bu anlaşmayı onaylamayacağını, daha anlaşma öncesi açıklayan Beyaz Saray, geçen sene gerçekleşen ilk sevkiyat ile birlikte de tepkisini ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki ile açıkça ortaya koymuş, "Petrol alım satım işine girişen taraflar çok ciddi yasal, potansiyel risklerle karşı karşıyalar" açıklamasını yapmıştı. ABD, petrol ticaretinden gelecek paranın Halk Bankası üzerinden dönmesine de açıkça karşı çıkmıştı.

AYNI GÜN MUSUL BASKINI

Psaki'nin, bu uyarıyı yaptığı aynı gün, 11 Haziran 2014'te, Türkiye'nin Musul Başkonsolosluğu, DAEŞ tarafından kuşatılmıştı. DAEŞ'ı, dünyanın en varlıklı terör örgütü haline getiren faktörün 'petrolden kaynaklanan gelir' olduğuna işaret eden uzmanlar, Musul bölgesinin günlük 2 milyon varil petrol üretim kapasitesi ile dünyanın en büyük rezervlerine sahip olduğunu anımsatıyor. DAEŞ'in, o dönemde Suriye'den Irak'a, ABD savaş uçaklarının eğitim ve devriye uçuşu yaptıkları bölgeden geçtiğine dikkat çeken kaynaklar, ABD'nin desteklediği Maliki Yönetimi'nin de Musul'u korumak için bir tek adım atmadığını anımsatıyor. STAR'a konuşan bir kaynak, baskın günü, Maliki'nin Ulusal Muhafızları'nın, hiçbir direniş göstermeden, hatta tanklarını, silahlarını bırakarak, Musul'dan ayrıldığını anımsatarak, "Amaç, bölgeye ABD müdahalesi getirip, Türkiye ile Kuzey Irak arasında yapılan ticari anlaşmaları sekteye uğratmaktı" dedi.

PYD İLE BOĞUŞUYOR

Anlaşmanın imzalandığı günden bu yana Türkiye PKK, Kuzey Irak Kürt Bölgesel Yönetimi ise PYD ile boğuşuyor. Mesut Barzani, PYD'yi defalarca Esad Rejimi ve terörist örgütle bağlantısından dolayı eleştirip, 'Özgür Suriye Ordusu'na dahil olun' çağrısı yapmasına karşın, bir sonuç alamamaktan şikayetçi.

Ayrıca, Kuzey Irak'ta Mesut Barzani'nin başkanlık süresinin uzatılmasının gündeme gelmesinin ardından muhalifler konsey seçimlerini boykot etmekle tehdit etti. Türkiye'de ise hükümet, seçim öncesi tüm enerjisini, PKK terörünü sonlandırmak için harcıyor. DAEŞ'e karşı imajıyla, koalisyon ülkelerinden cesaret ve silah alan PKK, Türkiye içinde neredeyse her gün bombalı terör eylemi düzeliyor.

KERKÜK- CEYHAN'A ALTERNATİF KERKÜK-BANİYAS

HDP-PYD arasındaki işbirliği de dikkat çekiyor. HDP, PKK ve PYD'nin askeri gücü YPG'nin Suriye'nin kuzeyinde kurmaya çalıştığı koridor projesine destek veriyor. PKK'nın Suriye'deki ayağı olan PYD, bir yandan Esad ile gizli işbirliği yaparken, diğer yandan da bölgedeki Türkmen ve Araplar'ı göçe zorluyor. Kaynaklar, ABD'nin, PYD aracılığı ile ulaşmak istediği amacı ise ABD, DAEŞ'i bölgeden uzaklaştırdıktan sonra Palmyra'nın, yeni Suriye rejimiyle anlaşmalı olarak PYD kontrolünde olmasını istiyor. Böylelikle, Kerkük'ten başlayıp, Suriye'nin Palmyra'daki liman kenti Baniyas'a ulaşan Petrol Boru Hattı yeniden onarılacak. Bu hat, Kerkük-Ceyhan Boru hattına alternatif olarak, Irak ve Suriye petrollerini Akdeniz'e akıtacak.