Prof. Özgen: Hükümet üniversiteleri kazanmak zorunda

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 26 Eylül 2006 15:40, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Rektörü Prof. Dr. Tunçalp Özgen, ''ülkesini daha ileriye götürmek isteyen bir hükümetin, devletin

kurumlarından biri olan üniversiteleri kazanmak zorunda olduğunu'' söyledi.Hacettepe Üniversitesi'nin 2006-2007 Akademik Yılı, Hacettepe Kültür Merkezinde düzenlenen törenle açıldı.

Törene, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Kemal Nehrozoğlu, Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu ile Çankaya Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz da katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan törende daha sonra HÜ Senfoni Orkestrası bir konser verdi.

Konserin ardından açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Özgen, üniversitenin çalışmaları hakkında bilgi verdi.

Gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda Şanghay Üniversitesinin yaptığı dünyanın ilk 500 üniversitesi sıralamasına girebilen iki Türk üniversitesinden birinin HÜ olduğunu ifade eden Özgen, hedeflerinin ilk yüz içerisine girmek olduğunu kaydetti.

Prof. Dr. Özgen, son günlerde zaman zaman Türk eğitim sisteminin suçlandığını belirterek, ''Türkiye Cumhuriyetinin eğitimi sanıldığı gibi genelde yetersiz, çok kötü olsaydı, bugün ulaştığımız seviyeye ulaşamazdık'' dedi.

Dünyada ilk üniversitenin 1088 yılında kurulurken, Darülfünun'un 1876'da kurulduğunu kaydeden Özgen, Rönesans yaşamamış olmanın eksikliğinin kısa sürede kapatılamayacağını vurguladı. Özgen, ''bu eksikliği kapatmanın bir bedeli olduğunu, bu bedelin toplum ve iktidar olarak ödenmediği ve ödenmemeye devam edildiğini'' söyledi.Toplumun genel eğitim düzeyinde, okullaşma oranında eksiklikler olduğunu ifade eden Prof. Dr. Özgen, şunları kaydetti:

''Atatürk devrinde başlamış olan Eğitim Enstitüleri Projesi kanımca dünyanın en büyük, en ileri eğitim projesidir. Bu proje, maalesef yarım kalmasa, daha doğrusu yarım bıraktırılmasa bugün ülke olarak çok farklı bir yerde olurduk. Bu projeyi bugün nasıl güncelleştirip uygulayacağımızı düşünmemiz gerekir. Hacettepe Üniversitesinin geliştirdiği Toplum Okulları Projesi bir bakıma bunun sağlamaktadır.''

AKADEMİK VE KURUMSAL ÖZGÜRLÜK

Akademik özgürlük ve kurumsal özerklik olmadan yükseköğretim, araştırma ve eğitim-öğretimin olamayacağını belirten Prof. Dr. Özgen, modern dünyanın ve çağdaş toplumların gereksinimlerinin, ancak tüm politik ve dini yönlendirme ve özellikle ekonomik baskılardan, moral ve entelektüel olarak bağımsız bir akademik yapıyla gerçekleşebileceğini ifade etti. Özgen, akademik özgürlük ve kurumsal özerklik olmadan demokratik geleneklerin de yerleşemeyeceğini kaydetti.

Her üniversitenin araştırma ağırlıklı olamayacağını belirten Özgen, bazı gelişmiş üniversitelerin araştırma, diğerlerinin eğitim ağırlıklı olması gerektiğini vurguladı. Özgen, bugün üniversitelerde yaşanan sorunların en

önemlilerinin üniversiteleri aynı görmek, onlardan aynı işlevleri beklemek ve aynı kurallarla idare etmekten kaynaklandığını söyledi.

Türk üniversitelerinin çağdaş üniversiteler düzeyinde olduğunun altını çizen Özgen, ''Bu görüşümün delili de hemen her alanda düzenlemeler ve değişmeler isteyen AB'nin tarama sürecinde Türk üniversitelerinden fazladan hiçbir talebinin olmamasıdır'' diye konuştu.

Türkiye'de günlük olaylar ve siyasi yönelimlerin ideolojik temelde Cumhuriyet karşıtı bir söylemle dile getirilmeye başlandığını savunan Prof. Dr. Özgen, şöyle konuştu:

''Atatürk devrimlerinden adeta rövanş alırcasına zemin bulmaya başlayan din merkezli yapılanma, toplum içinde ve çeşitli kurumlarda dikkati çekmektedir. Diğer taraftan bölücü terörün yarattığı huzursuzluk, nefret ve karşı reaksiyon toplumu sarmakta ve germektedir.

Cumhuriyetin kuruluş felsefesi ve Atatürk ilkelerinden uzaklaşarak dış güçlerin istekleri doğrultusunda hareket etmenin ülkenin zararına sonuçlar doğuracağına ve vicdanlarda onarılmaz yaralar açacağına dikkatinizi çekmek isterim.

Cumhuriyetin kazanımlarının yavaş yavaş kaybedilmesindeki esas etken olan sosyal ve ahlaki çöküş, toplumsal ve milli değerleri de kaybetmemize neden olmaktadır. Kimi alanlarda reform olarak ilan edilerek yapılan bazı değişiklikler, Cumhuriyet rejiminin, kurumların değerlerini ve ulusal

bütünlüğümüzü bozuyorsa bu konuda attığımız adımları birçok defa gözden geçirmemiz gerekir. 15 sene sonra bütçesine ortak olacağımız bir AB'ye giriş şartlarını dikte edildiği şekilde ezbere kabul etmemeli ve Türkiye'nin tam üye olmasının AB'nin lehine olduğunun bilincinde olarak kendi şartlarımızı ileri sürmeliyiz.''

''HÜKÜMETLER ÜNİVERSİTELERİ KAZANMAK ZORUNDA''

Ülkesini daha ileri götürmek isteyen bir hükümetin devletin kurumlarından biri olan üniversiteleri kazanmak zorunda olduğunu vurgulayan Özgen, bu nedenle üniversite mensuplarını teşvik ederek, daha fazla üretmeye yönlendirme ve onları yüreklendirme görevinin hükümetlere düştüğünü söyledi.

Prof. Dr. Özgen, Türkiye'de sağlık hizmetlerinin organizasyonuyla ilgili çalışmalar yapıldığını hatırlatarak, üniversite hastanelerinden bir yandan özel sektör gibi hareket etmesinin istendiğini, diğer yandan da özel sektörün sahip olduğu hakların tanınmadığını ileri sürdü.

Üniversite hastanelerinin kamu ve sosyal güvenlik kurumlarından alacaklarının bazı nedenlerle ödenememesi veya geciktirilerek ödenmesinin, döner sermayeleri nakit sıkıntısına soktuğunu ifade eden Özgen, faturalamalarda kasıtlı veya kasıtsız hatalar olabileceğini, devletin görevinin, kasıtlı bir suç varsa suçluyu yakalayıp kanun önüne çıkartmak olduğunu belirtti.

Özgen, sağlık hizmetinin dünyanın her yerinde pahalı bir hizmet olduğunu söyledi.Konuşmaların ardından Rektör Özgen, HÜ Senatosunca belirlenen, ''hizmet'', ''bilim'' ve ''sanat'' ile ''bilim ve sanatta teşvik ödülleri''ni almaya hak kazananlara ödüllerini verdi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber