'Devlet Denetleme Kurulu'nu görevlendirdim'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı olarak ben de şu anda Devlet Denetleme Kurulu'nu görevlendirdim ve Devlet Denetleme Kurulumuz da bu konuyu ayrıca onlarda farklı bir bakış açısından ele almak suretiyle Anayasamızın 108'inci maddesinin verdiği yetki ve görevi istinaden kapsamlı bir inceleme ve araştırma yapılmasının talimatını verdim" dedi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 13 Ekim 2015 19:43, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Devlet Denetleme Kurulu'nu görevlendirdim'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'daki terör saldırısının Türkiye'ye yapıldığını, saldırının hedefinin orada bulunan vatandaşlarla birlikte ülkenin ve milletin tamamı olduğunu belirterek, "Biz terörü, kendini nasıl tanımladığına, hangi ismi kullandığına, söylemine, yöntemine göre tasnif etmiyoruz, sadece bu sıfatla adlandırıyoruz. Meseleye bu şekilde yaklaşmayan, terör karşısında, terör örgütleri karşısında çifte standart kullanan herkes, teröre destek vermektedir" dedi.

Erdoğan ve Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö, baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde ortak basın toplantısı düzenlendi.

Konuşmasına, 2009'da Finlandiya Parlamentosu Başkanı olarak Türkiye'ye gelen Niinistö'yü cumhurbaşkanı sıfatıyla ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülke arasında tarihi olarak iyi ilişkilerin bulunduğunu vurguladı.

Osmanlı Devleti'nin, 1917'de bağımsızlığını ilan eden Finlandiya'yı ilk tanıyan ülkelerden biri olduğuna işaret eden Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti ile Finlandiya arasında 1924'te imzalanan dostluk anlaşmasıyla kurulan diplomatik ilişkilerin aradan geçen 91 yılda giderek geliştiğini anlattı. Erdoğan, "Bugün de bu ilişkiler, bu tarihi dostluktan ve iyi münasebetlerden ilham alarak her geçen gün daha da çeşitleniyor, güçleniyor. Finlandiya'nın ülkemizin AB adaylık sürecinde çok müstesna bir yeri var. Finlandiya'nın dönem başkanlığı sırasında gösterdiği gayretin de katkısıyla, 1999'da Helsinki Zirvesi'nde Türkiye'nin AB adaylığı tescil edildi" diye konuştu.

Niinistö'nün ziyaretinin, iki ülke arasındaki dostluğu bir adım daha ileriye taşıdığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, verimli görüşmeler gerçekleştirdiklerini ve ikili ilişkileri ilerletme konusunda ortak iradenin teyit edildiğini aktardı.

İki ülke arasında siyasi, ekonomik, ticari ve kültürel alanlarda işbirliğinin daha da güçlendirilmesi için atılabilecek adımların değerlendirildiğini söyleyen Erdoğan, "2014 yılında yaklaşık 1 buçuk milyar dolar olarak gerçekleşen ikili ticaret hacmimizi daha da yukarılara taşımak istiyoruz. Bu kapsamda, iki ülke arasında tesis edilen Ekonomik ve Ticari Ortaklık Komisyonu, ilk toplantısını 2 Aralık'ta Helsinki'de yapacak" ifadesini kullandı.

Ziyaretinde Niinistö'ye Finlandiya'nın önde gelen bazı firmalarının yöneticilerinin eşlik ettiğini anlatan Erdoğan, yarın İstanbul'da DEİK ve FİNPRO'nun koordinasyonunda, Türk özel sektörü temsilcileri ile Finlandiyalı muhataplarının bir yuvarlak masa toplantısında bir araya geleceklerini vurguladı. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin de katılacağı toplantıda, iş dünyası temsilcilerinin ortak proje ve yatırım imkanlarını kapsamlı bir şekilde ele alacaklarını belirten Erdoğan, toplantının yeni ortaklıklara da vesile olacağını kaydetti.

"Türkiye ile Finlandiya'nın ekonomik yapıları, gerek iki ülke arasında gerekse üçüncü ülkelerde verimli işbirliklerinin kurulmasına son derece müsaittir" diyen Erdoğan, geçen yıl 228 bin Fin turistin Türkiye'yi ziyaret ettiğini, bu rakamın gelecek yıllarda daha da artmasının beklendiğini dile getirdi. Türkiye'nin sağlık ve kültür turizmi alanlarında da çok ciddi atılım içinde olduğuna, dünyanın farklı ülkelerinden her yıl yaklaşık 400 bin hastanın tedavi için Türkiye'ye geldiğine dikkati çeken Erdoğan, Finlandiyalıların da Türkiye'deki bu imkanlardan yararlanmasını istediklerini kaydetti.

- "Barış İçin Arabuluculuk Girişimini güçlendirmek istiyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Niinistö ile ikili ilişkilerin yanı sıra Avrupa'ya yönelen göç krizini, terörizmle mücadele konusunu, Suriye ve Irak'taki gelişmeleri de ele aldıklarını aktararak, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Ayrıca her iki ülkeyi ilgilendiren bölgesel ve uluslararası konularda görüş alışverişinde bulunduk. Yakın coğrafyamızdaki kritik gelişmeler, barış ve güvenliğin ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Bilhassa çatışmaların çözümlenmesi, tarafların bir araya gelerek sorunları diyalogla, barışçıl yollardan çözmesi bu süreçte son derece önemlidir. Türkiye, bu noktada öteden beri önemli bir rol oynamıştır. Finlandiya ile bu alanda sürdürdüğümüz mevcut işbirliğimizi çok daha ileri taşımak istiyoruz.

Bugün Türkiye ve Finlandiya, evrensel ilke ve değerler temelinde BM, AB, AGİT ve Avrupa Konseyi gibi platformlarda güç birliği yapıyor. Bilhassa, Finlandiya ile BM bünyesinde başlattığımız 'Barış İçin Arabuluculuk Girişimi'ne büyük önem veriyoruz. Değerli dostumla hem bu girişimi hem de bu girişim vesilesiyle teşkil edilen 'Arabuluculuk Dostlar Grubu' kapsamında kaydedilen ilerlemeleri ele aldık. Küresel barışın ve huzurun tesisi konusunda önemli rol oynayacağına inandığım bu girişimi güçlendirmek istiyoruz."

Türkiye'nin AB üyelik sürecine, Finlandiya'nın verdiği destek için teşekkür eden ve Finlandiya'nın kuvvetli ve görünür desteğinin süreceğine olan inancını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Niinistö'nün ziyaretinin ikili işbirliği ve uluslararası alandaki ilişkilerin daha da güçlendirilmesine ve halklar arasındaki dostluğun derinleştirilmesine katkıda bulunacağını kaydetti.

-"Türkiye, terörün sinsi ve acımasız yöntemleriyle ilk defa karşılaşmıyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, basın toplantısında Ankara'daki terör saldırısına ilişkin değerlendirmelerde de bulundu.

Ankara Garı önünde yaşanan iki ayrı patlama sonucu 97 vatandaşın hayatını kaybettiğini, çok sayıda vatandaşın yaralandığını anımsatan Erdoğan, "Demokratik haklarını kullanmak üzere bir araya gelen sivil toplum kuruluşlarımızın düzenlediği toplantı öncesinde yaşanan bu elim olay, bizi derinden üzdü" dedi.

Terör saldırısında hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına ve millete başsağlığı, yaralılara acil şifa dileyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Türkiye'nin birliğine, beraberliğine, huzuruna, istikrarına, hedeflerine yönelik bu terör saldırısını bir kez daha şiddetle kınıyorum. Şu gerçeğin tüm dünya ve tüm vatandaşlarımız tarafından bilinmesini istiyorum, bu saldırı Türkiye'ye yapılmıştır. Saldırının hedefi, orada bulunan vatandaşlarımızla birlikte ülkemizin ve milletimizin tamamıdır.

Yine üzüntüyle belirtmek mecburiyetindeyim ki Türkiye, terörle, terör örgütleriyle, terörün sinsi ve acımasız yöntemleriyle ilk defa karşılaşmıyor. Devlet ve millet olarak maalesef farklı isimler altında faaliyet gösteren terör örgütleriyle ve onların saldırılarıyla uzun zamandır mücadele ediyoruz. Sadece son 40 yılın bilançosunu çıkardığımızda dahi, bu gerçeği tüm çıplaklığıyla görmemiz mümkündür."

- "Terör örgütleri karşısında çifte standart kullanan herkes, açık söylüyorum, teröre destek vermektedir"

Ermeni terör örgütü ASALA'nın, 1973'ten itibaren 42 diplomatın şehit edilmesiyle sonuçlanan terör eylemleri gerçekleştirdiğini, 1970'li yıllar boyunca çok sayıda illegal örgütün faaliyetine sahne olan Türkiye'de her kesimden binlerce vatandaşın, binlerce gencin bu karanlık dönemde yaşanan olaylara kurban verildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"PKK'nın 1984 yılından itibaren sürdürdüğü terör eylemlerinde, bugüne kadar 14 bin civarında güvenlik görevlimiz, kamu personelimiz ve sivil vatandaşımız hayatını kaybetti. Farklı isimlerde uzun bir geçmişi olan, yaklaşık 21 yıldır DHKP-C adıyla faaliyet gösteren terör örgütü, Özdemir Sabancı ve savcı Mehmet Selim Kiraz cinayetleri başta olmak üzere çok sayıda olaydan sorumludur. El Kaide tarafından 2003 yılında İstanbul'da bomba yüklü araçlarla düzenlenen saldırılarda 57 kişi hayatını kaybetti.

Son olarak, Suriye ve Irak'ta ortaya çıkan DAİŞ de ülkemiz sınırları içinde yaptığı çeşitli eylemlerle, Türkiye'ye karşı mücadele eden örgütler arasına katıldı. Bugün de farklı isimlerle aynı çatı altında faaliyet gösteren örgütlerden oluşan PKK ile DHKP-C ve DEAŞ, karşımızdaki en menfur terör tehditleri olarak varlıklarını sürdürüyorlar.

Biz terörü, kendini nasıl tanımladığına, hangi ismi kullandığına, söylemine, yöntemine göre tasnif etmiyoruz, sadece bu sıfatla adlandırıyoruz. Meseleye bu şekilde yaklaşmayan, terör karşısında, terör örgütleri karşısında çifte standart kullanan herkes, açık söylüyorum, teröre destek vermektedir."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'daki terör saldırısının diğer olaylar gibi titizlikle araştırılacağını belirterek, "Eylemi yapanlarla ilişkiler belirlenecek, suçlular adalete teslim edilecektir. Hükümetimiz bu çalışmaları sürdürüyor. Aynı şekilde Cumhurbaşkanı olarak ben de şu anda Devlet Denetleme Kurulunu görevlendirdim ve bu konuyu ayrıca onlar da farklı bir bakış açısından ele almak suretiyle Anayasamızın 108'inci maddesinin verdiği yetki ve görevi istinaden kapsamlı bir inceleme ve araştırma yapılmasının talimatını verdim" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö, gerçekleştirdikleri baş başa ve heyetlerarası görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Erdoğan, terör örgütü PKK tarafından Ceylanpınar'da evlerinde uyurken şehit edilen polisler, Malazgirt'te eşinin ve çocuğunun yanında şehit edilen binbaşı, Dağlıca'da şehit edilen yarbay ve 15 silah arkadaşı, Iğdır'da şehit edilen 13 polis, evlerinin önünde, çarşıda, pazarda, özel araçlarının içinde eşlerinin, çocuklarının gözleri önünde alçakça şehit edilen uzman çavuşlar, astsubaylar, subaylar ve polisler, DAİŞ tarafından görevi başında şehit edilen astsubay ve polis için de son 3 ayda içinde verilen tüm şehitler ve geçmiştekiler için de Silvan'da ekmek almaya giderken bombayla öldürülen 13 yaşındaki Fırat ve Bismil'de roketle parçalanan 9 yaşında Elif ile diğer tüm masum siviller için de Gaziantep'te terör örgütü PKK'nın bombalı kamyonla yaptığı saldırıda katledilen 10 vatandaş, Suriye Devlet Başkanı Esed'in güdümündeki bir örgüt tarafından Reyhanlı'da katledilen 52 vatandaş, Suruç'ta canlı bomba eyleminde katledilen 33 vatandaş ve son olarak Ankara Garı'nda yine canlı bomba eyleminde hayatını kaybeden 97 vatandaş için de yüreklerinin aynı samimiyetle yandığını vurguladı.

Ankara'daki terör saldırısını kınadığını ifade eden Erdoğan, ölümler arasında ayrım yapmadıkları gibi katiller ya da terör örgütleri arasında da ayrım yapmadıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tüm terör örgütleri bizim nezdimizde aynı derecede cani, aynı derecede ahlaksız, aynı derecede kötüdür. Biliyoruz ki diğer terör olayları gibi, Ankara Garı'ndaki hadise de bizim için bir sınavdır, bir sınamadır. Allah'ın yardımı, güvenlik güçlerimizin çalışmaları ve milletimizin dirayetiyle, bu sınamadan da başarıyla çıkacağımıza inanıyorum" ifadesini kullandı.

-"Devlet Denetleme Kurulunu görevlendirdim"

Türkiye'de faili meçhuller döneminin uzun yıllar önce kapandığını, diğer olaylar gibi, Ankara'daki terör saldırısının da titizlikle araştırılarak, eylemi yapanlarla ilişkili kişilerin belirleneceğini, suçluların adalete teslim edileceğini vurgulayan Erdoğan, hükümetin çalışmalarını sürdürdüğünü, kendisinin de Devlet Denetleme Kurulunu görevlendirdiğini söyledi. Erdoğan, "Devlet Denetleme Kurulumuz da bu konuyu ayrıca onlar da farklı bir bakış açısından ele almak suretiyle Anayasamızın 108'nci maddesinin verdiği yetki ve göreve istinaden kapsamlı bir inceleme ve araştırma yapılmasının talimatını verdim" diye konuştu.

Ankara'daki terör saldırısıyla ilgili hiçbir ihtimalin göz ardı edilmemesi gerektiğini düşündüğünü belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"DEAŞ, PKK ve onun türevleri olan PYD-YPG ile DHKP-C dahil tüm ihtimaller sonuna kadar araştırılmalı, sadece maşalar değil, onları kullanan, yönlendiren güçler de mutlaka ortaya çıkartılmalıdır. Ülkemizin parçalanması, milletimizin bölünmesi için bugüne kadar yürütülen sayısız operasyonun hepsini de birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi koruyarak sonuçsuz hale getirmeyi başardık. İnşallah, bir süredir yoğunlaşan bu saldırıları da aynı şekilde boşa çıkartacağız.

Buradan tüm milletime seslenmek istiyorum; milletçe metanetimizin, sabrımızın, soğukkanlılığımızın, birliğimizin,

beraberliğimizin, kardeşliğimizin sınandığı bu dönemde, 78 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak hepimize düşen çok önemli görevler var. Tarih, herkesi, işte bu kritik günlerde takındığı tutuma, söylediği söze, gösterdiği tavra göre kaydedecektir. Diğer tüm hesaplarını bir kenara bırakıp ülkesinin ve milletinin yanında yer alanlar ile kendi çıkarları için farklı yollara sapanlar için, böyle dönemler bir turnusol kağıdı işlevi görür. Milli ve yerli bir duruş gösterenlerle, başka projelerin, başka hesapların, başka güçlerin dümen suyuna girmiş olanların ayırt edildiği günlerden geçiyoruz. Şehit edilen askerlerimizi, polislerimizi, korucularımızı, kamu görevlilerimizi, alçakça katledilen masum vatandaşlarımızı, çocuklarımızı taş kesilmiş kalpleriyle görmezden gelenleri tarih kaydediyor. Ve şehitlerimizin, hayatını kaybeden vatandaşlarımızın dul kalan eşleri, yetim kalan evlatları, yürekleri yanan anne-babaları için kıllarını dahi kıpırdatmayanları tarih kaydediyor."

- "Kendilerince romantik kasım güzellemeleri yapanları, yaşanan acıları siyasete alet edenleri ibretle izledik"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütlerinin hepsini aynı sıfatla anıp, aynı ilkeli tutumla onların karşılarına dikilmeyenleri ve acılar, ölümler üzerinden kendilerine bir ikbal inşa etmeye çalışanları tarihin kaydettiğine işaret ederek, "Ankara Garı'ndaki patlama sonrasında yaşananlar bunun en son örneğidir. Daha bombanın dumanı dağılmadan, maktullerin bedenleri yerden kaldırılmadan, yaralılara müdahale edilmeden, ortada en küçük bir işaret, delil, bilgi yokken suçlu ilan etme yarışına girenlerin samimiyetsizliklerini üzüntüyle takip ettik" dedi.

Erdoğan, "Hayatlarını kaybedenlerin kanları dahi kurumamışken olay yerine gidip seçim gününü işaret edenleri, kendilerince romantik kasım güzellemeleri yapanları, yaşanan acıları siyasete alet edenleri ibretle izledik. Henüz cenazeler toprağa verilmeden eylem çağrısında bulunanların, hayatı durdurma kampanyası başlatanların iki yüzlülüklerine hep birlikte şahit olduk" ifadelerini kullandı.

Saldırının arkasından televizyon ekranlarında, gazete sayfalarında, sosyal medyada millete hakaret edenler, milleti birbirine karşı kışkırtan, kalemini silah gibi kullanmaya çalışanlar olduğunu belirten Erdoğan, "Elbette birlik, beraberlik, kardeşlik, dayanışma içinde olmamız gereken bir günde, kendilerine uzatılan eli anlamsızca, sorumsuzca havada bırakanları da unutmuyoruz. Bu tutumların, bu tavırların hepsinin de teröre, terör örgütlerine hizmet ettiğinin bilinmesini istiyorum" şeklinde konuştu.

- "Milletimiz, kendisinin ve çocuklarının geleceğine sahip çıkma konusunda kararlıdır"

Türkiye'nin bu süreçte çok şeye şahit olduğunu, çok şey öğrendiğini, terör başta olmak üzere, yaşanılan sorunları aşabilmenin yolunun da birliğe, beraberliğe, istikrara, huzura, istikbale sahip çıkmaktan geçtiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şunu büyük bir memnuniyetle ifade etmek isterim ki bu süreçte en iyi imtihanı milletimiz verdi. Münferit olaylar haricinde milletimiz, hiçbir tahrike, hiçbir provokasyona izin vermeyerek, tercihinin birlikten, beraberlikten, huzurdan, güvenden, istikrardan yana olduğunu gösterdi. Halkımız, etnik bölücülük, mezhep kışkırtıcılığı, ideolojik ayrıştırma peşinde koşanlara itibar etmediğini, etmeyeceğini, duruşuyla herkese ilan etti. Bunun için milletimizin her bir ferdine ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Artık terör olaylarının yoğun olarak görüldüğü bölgelerde yaşayan vatandaşlarımızın da giderek daha güçlü şekilde, ülkesinin, devletinin, güvenlik güçlerinin yanında yer almaya başladığını görüyoruz. Milletimiz, kendisinin ve çocuklarının geleceğine sahip çıkma konusunda kararlıdır. Siyasi, ekonomik, sosyal çalkantıların bu ülkeye ve millete maliyetini hep birlikte görüyor, yaşıyoruz. Bu dönemi en kısa sürede geride bırakıp, yeniden bir olma, iri olma, diri olma kararlılığını ortaya koyacağımız günlerin yakın olduğuna inanıyorum. Yaşadığımız bu elim hadise dolayısıyla çeşitli kanallarla üzüntülerini ifade eden, acımızı paylaşan, dayanışma sergileyen tüm dost ülkelere de teşekkür ediyorum."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin, tarih boyunca yaşadığı diğer sıkıntılı dönemleri gibi bugünü de aşacağını, istiklal ve istikbal mücadelesi doğrultusunda yoluna devam edeceğini belirterek, "Acılarımızın bizleri birbirimize daha da yakınlaştıracağına, kardeşliğimizi güçlendireceğine, saflarımızı daha da sıklaştıracağına inanıyorum" dedi.

Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö ile yaptığı görüşmede, ortak basın toplantısında, Ankara'daki terör saldırısına ilişkin değerlendirme yapacağı için müsaade aldığını ifade ederek, Niinistö'nün da bunu anlayışla karşıladığını söyledi. Erdoğan, konuk Cumhurbaşkanı Niinistö'ye anlayışından dolayı teşekkür ederek, vatandaşlara bir kez daha başsağlığı diledi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber