AB ile oldu da bitti maşallah yok!

Kaynak : Star Gazetesi
Haber Giriş : 18 Ekim 2015 10:29, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
AB ile oldu da bitti maşallah yok!

Suriyeli mülteciler Bodrumda Aylan bebeğin cesedi kıyıya vuruncaya ve özellikle karadan Avrupa kapılarına dayanıncaya kadar Avrupanın neredeyse kılı kıpırdamadı. İnsanlığı askıya alıp, işi idare edeceklerdi. Ama olmadı. Trakya üzerinden yüzbinlerce insanın Avrupaya çıkarma yapacağı görülünce işin öyle askıya alınamayacağını anladılar.

Mültecilerin ilk kapısı Türkiye idi ve Türkiye şu ana kadar 2.5 milyon mülteciye evini-yurdunu açmıştı. Türkiye ile konuşulmalı, mülteci akını önlenmeliydi.

Ama ondan önce Türkiye ile konuşulması gereken o kadar çok şey vardı ki... Türkiyenin AB ile ilişkileri her boyutu ile dökülüyordu. AB Türkiye için iyi bir partner mi idi? Türkiyenin açmaya-kapamaya hazır olduğu fasılların askıda tutulmasının gerekçesi Türkiyeye karşı olumsuz tavırdan başka neydi? Vizelerin kaldırılması konusunda Nuh deyip Peygamber dememenin gerekçesi neydi? Ve mülteciler Avrupa kapılarına yığılıncaya kadar Suriye konusunda üç maymun rolü oynamanın gerekçesi neydi?

Mülteciler ABnin bu Üç maymun oyununu bozdu. AB hareketlendi. Çözüm için Türkiyenin kapısını çalmaya başladı.

Ama göründüğü kadarıyla hala samimi değil. Hala Acaba Türkiyeyi oldu da bitti maşallah diyerek ufak şeylerle avutup, neticeye varabiliriz miyiz? hesabı içindeler. Türkiyeye AB yolunda uyuma katkı olsun diye ayrılan 1 milyar euroluk fonu -ki o fonda Türkiyenin de katkıları var ve üyelik yolundaki her ülkeye o fon kullandırılıyor- verelim, iş bitsin. Vize için muğlak ifadeler kullanıp üstüne yatalım. Türkiyenin önerdiği, üstünde ısrarla durduğu Suriyede güvenli bölge yerine, mültecilerin Türkiyede barındırılması gibi Amerika ve Rusyanın hesaplarına denk düşen bir formüle razı edelim vs. Bu arada Seçimler öncesinde Avrupadaki birçok odağın muhalefetine rağmen sizinle ilişkileri geliştirme gibi bir lütufta (!) bulunuyoruz havaları... Müzakere, müzakere, müzakere... Sonunda Oldu da bitti maşallah, anlaştık açıklamaları... Üstelik arada Türkiyeye Geri Kabul Anlaşmasını imzalatmak.

Ve bugün Türkiye için asla tam üyelik yok sözleriyle katı üslubunu bildiğimiz, son zamanlarda ise Türkiye mülteciler için çok şey yaptı diyerek gönül almaya çalışan Merkelin Ankara ziyareti...

Türkiye, bu AB hamlesinin içtenlikten yoksun olduğunun farkında. Ama uluslararası ilişkilerde maalesef içtenlik aranmıyor. Bu süreçte Aferin be yav, mültecilere ne iyi baktınız yollu güzellemelere karnımızın tok olduğunun bilincinde olarak, ABnin elini taşın altına ne oranda koyacağının ortaya çıkarılması lazım. Pazarlıksa pazarlık, evet. 2.5 milyon mülteci burada, Türkiyede duruyor ve Avrupanın kapısını çalıyor. Haydi insanlık sınavına...

İçerdeki ufunet

İçerde bir kesim ise Türkiyeyi çoktan unutmuş durumda. Onların mesela bir mülteci sorunu yok, onların mesela Suriyede Amerikanın, Rusyanın, İranın, Esedin hesabına ilişkin bir sorunu yok. Hatta PKK, PYD ve IŞİDin hesapları da onları ilgilendirmiyor. Mesela Amerikanın PKK uzantısı PYDye silah vermesi de ilgilendirmiyor. Onları en çok Türkiyenin Suriyede batağa saplanması ve bunun Erdoğana ve Ak Parti iktidarına ödeteceği bedel ilgilendiriyor.

Ayrıca onların mesela ABnin Türkiyeye yönelik uyguladığı örtülü ambargo, bu çerçevede fasılların Rum ipoteği, örtülü Alman-Fransız blokajı ile askıda olması da ilgilendirmiyor. Son mülteci akınında ABnin eteklerinin tutuşması ve Türkiye ile iletişime girme hamlesi karşısında da onları ilgilendiren ABnin bu hamlesi seçim sürecinde Erdoğana ve Ak Partiye doping anlamına gelir mi? hesabıdır. Neredeyse Avrupadaki Türkiye karşıtları ile ağız birliği içinde Ne yapıyorsunuz siz, Erdoğana ve Ak Partiye bu destek verilir mi? diyecekler. Erdoğana ve Ak Partiye yönelik kin ve öfke, zaten olmayan Türkiye hassasiyetini neredeyse sıfıra indirgemiş durumda. Yazık!

Ahmet Taşgetiren

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber