Bahçeli: Sayın Davutoğlu, Toros'u bırak, toz rafiğine bak

Bahçeli, Davutoğlu'nun "biz gidersek beyaz Toroslar gezer' dediğini hatırlatarak şunları söyledi: "Dün 'biz gidersek maaşlar ödenmez' diyenler, şimdi milleti Torosla korkutmaya çalışmakta, gizli bir örgütlenmenin şifrelerini vermektedir."

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 25 Ekim 2015 16:42, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Bahçeli: Sayın Davutoğlu, Toros'u bırak, toz rafiğine bak

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Toros'u bilmeyiz, bu millet dolmuşa binmeyecek, dolduruşa asla gelmeyecek" dedi.

Bahçeli, konuşmasında, "Oslo'da, İngiliz büyükelçinin arabuluculuğunda teröristlerle birlikte Türkiye'ye idam hükmü yazarlar. Adına milletin adamı derler, gavurun adamı olduğunu gizlerler" ifadesini kullandı.

MHP, 1 Kasım seçimine günler kala son mitingini Ankara'da gerçekleştirdi. Anadolu meydanında düzenlenen mitingde partililere seslenen MHP Lideri Bahçeli, konuşmasının büyük bölümünü 102 vatandaşın hayatını kaybettiği Ankara saldırısına ayırdı.

Ankara Garında terör saldırısını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "kolektif terör", Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun "kokteyl terör" ifadeleriyle tanımladığını hatırlatan Bahçeli, "Hükümet mazrufla değil, zarfla ilgilenmektedir. Bu cılız ve aciz zihniyet Ankara saldırısının maksat ve mesajlarını okumaktan, yorumlamaktan, gerekli tedbirleri almaktan oldukça uzaktır. Asıl sorun, asıl çarpıklık, asıl vahim tablo budur" ifadesini kullandı.

"İHANETLER ZİNCİRİ CANLI BOMBALARA YEŞİL IŞIK YAKTI"

Terör örgütlerinin ihmaller serisi sonucu Ankara'ya taşındığını anlatan Bahçeli, şöyle konuştu: "İhanetler zinciri canlı bombalara yeşil ışık yakmıştır. Türkiye terör parantezine alınmış, terör boyunduruğuna girmiştir. AKP, körle yatmış, şaşı kalkmıştır. Ülkemiz böyle gidemeyecek, bu şekilde yönetilemeyecek, canilerin oyuncağı olamayacaktır."

"Teröre dur demek, ülkenin geleceğine hizmettir" diye konuşan Bahçeli, teröristleri bu aziz vatandan temizlemek, denge ve düzeni sağlamanın ülkenin geleceği için mecburiyet olduğunu söyledi. Davutoğlu'nda bunu yapacak cesaret, dirayet ve hamiyet olmadığını belirten Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Erdoğan'da bunu başaracak niyetten, mizaçtan ve sicilden iz ve eser kalmamıştır. Türkiye'nin önüne kim geçerse, Türk milletinin ufkunu kim perdelerse Milliyetçi Hareket'in kahır ve azmiyle tanışacaklardır. Terörü; amasız, şartsız, fakatsız, bahanesiz bitirecek, kökünü kurutacak yegane kudret Milliyetçi Harekettir. Biz müzakere etmeyiz, mücadeleyi gittiği yere kadar sürdürürüz. Biz teröristlerden insaf beklemez, merhamet dilenmez; kiralık katillere hak ettiği ders ve cezayı korkusuzca veririz. Çünkü biz Türkiye'nin yılmaz bekçileri Milliyetçi Hareketiz. Çünkü biz kutlu davamızda haklı çıkan, hak yolunda hakikate sancaktarlık yapan şehadet ve yiğitlik markasıyız. Mevzu Türklük ve Türk milletiyse, gözümüzü ne daldan ne de budaktan sakınırız. Varlığımız tartışılıyor, güzel ülkemin güzel insanları teröre karşı korumasız bırakılıyorsa her mücadeleyi tereddütsüz yaparız."

"KİMSE ŞANSINI ZORLAMASIN"

Bahçeli, Türkiye'yi hiçbir odağa, hiçbir yabancı hevese, hiçbir haine, hiçbir teslimiyetçi piyona bırakmayacaklarını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Sonu nereye varırsa varsın, bedeli ne kadar ağır olursa olsun, 'Ne mutlu Türküm diyene' sözüyle geleceğe yürümekten yorulmayız. Türk milleti birdir, bayrak tektir, vatan namustur, devlet şereftir, Türkçe dünyaya bakışımızın şanıdır. Bu heyecan bizde var, bu irade bizde var, bu vatanperverlik, milletseverlik yüreklerimizde var. Bugün teröre, teröriste, bölücüye, bölünmeye, dağılmaya, ufalanmaya, zorbalara, küresel planlara, saray ve soygun soytarılarına, ak trol sürüsüne hayır diyor, geleceğe yürüyor, geleceği kucaklıyoruz."

Vatanımızın açık artırmadan kazanılmış ikinci el toprak parçası olmadığını belirten Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu ülke ikram, bağış, lütuf, bonus, eşantiyon değildir. Aksini düşünen varsa Yezid'in yol arkadaşı, satılmış ve vicdan devri yapmış Kandil havarileri, manda hasreti çeken soysuzların avukatı, düşman postallarının bakıcısıdır. Türk vatanının her karışı şehitlerin aziz hatıralarıyla perçinlenmiştir. Türk ülkesinin her taşı yakut, her köşesi cennetten bir köşk, her insanı ortak geçmişin anısı ve bereketidir. Biz bu berekete toz kondurmayız. Biz bu muazzez anıya leke sürdürmeyiz."

"SEN HALA OY HESABI YAPIYORSUN"

Bahçeli, konuşmasında Davutoğlu'nun 'Ankara patlamasından sonra oyumuz arttı' dediğini hatırlatarak sözlerine şöyle devam etti: "Be hey gafil, be hey densiz, be hey yüreksiz, insanlarımız ölüyor, sen hala oy hesabı yapıyorsun. Mehmetçikler, polisler şehit ediliyor; sivil ve masum vatandaşlarımızın canı alınıyor, sen oy çetelesi tutuyorsun. Hiç mi vicdanın sızlamaz, hiç mi yüreğin yanmaz, hiç mi Allah'tan korkmaz, kuldan utanmazsın? Bu nasıl bir sözdür? Bu nasıl bir beyan ve düşüncedir?"

"Bombalar patlıyor ve bu AKP'ye yarıyorsa, o zaman azmettiren bellidir" ifadesini kullanan Bahçeli, şunları kaydetti:

"Katliamlar yapılıyor, insanlarımız tabuta sokuluyor ve bu AKP'nin oyunu yükseltiyorsa, canilere hedef çizen, saldırı emri veren uzaklarda aranmamalıdır. AKP, kanlı döngünün bir numaralı sorumlusudur. AKP, terörizmin, her nevinden terör örgütlerinin gizli rehber ve lideridir. Dünyanın neresinde, bu kadar can gitmişken, bu kadar ana ağlamışken, bu kadar felaket yaşanmışken, bir hükümetin partisinin oyu artmıştır? AKP'ye oy veren değerli kardeşlerimi saf ve akılsız görmek kimin ne haddinedir? Davutoğlu'nun sözlerine AKP'li kardeşlerim tepki göstermeyecekler mi? PKK saldırsın, AKP oy kazansın. DHKP-C vursun, IŞİD bombalasın, AKP parlasın. Böylesi bir çürümüşlük, böylesi bir yenilgi, böylesi bir ilkellik nasıl olacak, nasıl dikiş tutacaktır? AKP yönetimi; uğursuz, bereketsiz, arsız ve yalancıdır. Adına açılım, çözüm derler, terör örgütü PKK'yla masaya otururlar. Adına barış derler, kundaktaki bebeklerin karnını kurşunla dolduran bir katille sistematik görüşme yaparlar. Adına milli birlik derler, Oslo'da, İngiliz bir büyükelçinin arabuluculuğunda, teröristlerle birlikte Türkiye'ye idam hükmü yazarlar. Adına milletin adamı derler, gavurun adamı olduğunu gizlerler. Adına ileri demokrasi derler, diktatörlüğü kurmak için faaliyete geçerler. Adına komplo derler, rüşvet ve yolsuzluğu saklarlar. Adına özgürlük derler, basını sustururlar, ekranları karartırlar, gençleri durdururlar, demokratik hak arayışlarını budarlar. Adına 'sıfır sorun' derler, dünya alemi düşman ederler. Türkiye'yi yalnızlığa iterler. Adına tabuları yıkmak derler, tarihte Ermeni'ye, Ege'de Yunan'a, Kıbrıs'ta Rumlara teslim olup özür dilerler. Bunların neresini düzeltelim? Bunların nesini maruz görelim, neresini makul bulalım? 12 yıl bir ve beraber olduklarıyla 17-25 Aralık'tan sonra düşman oldular, 'kandırıldık, aldatıldık, yanlış bilgilendirildik' dediler; her kepazeliği paralel safsatasına yüklediler. Türk askerine yapmadık eziyeti bırakmadılar. Silivri'ye umutları hapsettiler. İnsan onuruyla oynadılar. 'Darbe niyetlisi' diye Türk ordusunun ne kadar şerefli komutanı varsa içeri attılar, omurgasını çökerttiler, sonra pardon sözleriyle kumpasa sığındılar."

"SAYIN DAVUTOĞLU TOROS'U BIRAK, TOZ TRAFİĞİNE BAK"

Bahçeli, Davutoğlu'nun "biz gidersek beyaz Toroslar gezer' dediğini hatırlatarak şunları söyledi: "Dün 'biz gidersek maaşlar ödenmez' diyenler, şimdi milleti Torosla korkutmaya çalışmakta, gizli bir örgütlenmenin şifrelerini vermektedir."

Bahçeli, şimdilik Torosların gezmediğini ama çetelerin her yere konuşlandığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Toroslar gezmiyor ama Doğu ve Güneydoğu'dan devlet geri çekiliyor. '90'lara dönülmeyecek' diyen Davutoğlu farkında mıdır, Türkiye 1919 şartlarına çoktan girmiştir. Sayın Davutoğlu, Torosu bırak, devri iktidarınızda doğudan batıya çığ gibi artan toz ticaretine ve trafiğine bak. Torosu bırak, haram limanlarından demir alan rüşvet ve zillet gemiciklerine, kasalarından silah çıkan TIR'lara kafayı tak. HDP eşbaşkanı devlete katil derken, Davutoğlu'nun beyaz Toros hatırlatması tıpkısının aynısıyla devleti faili meçhul cinayetlerin azmettiricisi olarak göstermektir. Bu bir PKK üslubu, PKK ağzıdır. Terörü azdıran, bölücülüğü havaya kaldıran AKP yönetiminin içine PKK kaçmıştır. PKK terör örgütü değildir diyen Kandil vizeli milletvekilleri, gazeteci ve yarım aydınlar AKP'nin kanatları altındadır. Biz 'AKP eşittir PKK' derken boşuna söylemedik, boş yere iddiada bulunmadık. Toros'u bilmeyiz, bu millet dolmuşa binmeyecek, dolduruşa asla gelmeyecektir."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber