'FETÖ, dünya tarihinde gelmiş geçmiş en sinsi yapılanma'

İzmir'deki "Gizli bilgi ve belge bulundurma" davası sanıklarından emekli albay Coşkun Başbuğ, tutuksuz yargılandıkları davada kendilerine "Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması" tarafından kumpas kurulduğunu belirterek, "Fetullah Gülen Silahlı Terör Örgütü, belki de dünya tarihinde gelmiş geçmiş en sinsi yapılanma. Bunun perde arkasında elbette dış güçler var. ABD, İsrail ve İngiltere başta olmak üzere. Bu devletlerin desteğiyle bizim milletimizi, dini kullanarak en zayıf yerinden vurdular" dedi.

Başbuğ, İzmir merkezli 18 ilde düzenlenen operasyonla ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, kamuoyunda "Gizli bilgi ve belge bulundurma davası" olarak bilinen soruşturmanın 1 numaralı şüphelisi olduğunu, örgüt lideri olarak 3,5 yıl önce tutuklandığını ve yaklaşık 2,5 yıl cezaevinde kaldığını belirtti.

Geçen yıl tahliye edildiğini ve şu anda aynı davada tutuksuz yargılandığını dile getiren Başbuğ, bugün İzmir merkezli 18 ilde düzenlenen operasyonun, "Gizli bilgi ve belge bulundurma' davası kumpasını kuran kişilere yönelik yapıldığını" ifade etti.

Başbuğ, "örgütü yönetmek ve çeşitli şantajlarla askeri personelden devlete ait gizli bilgi ve belgeleri toplayıp dış ülkelere satmakla" suçlandığını anlatarak, şöyle devam etti:

"Bugün gerçekleşen operasyon, geç kalınmış ama yerinde bir operasyondur. Biz bunların kumpas olduğunu defalarca söyledik. Bu davaların nasıl ve kimler tarafından tezgahlandığını sağır sultan bile duydu. Kumpastan öte bu davayı başlatanların amacı ne? Bunları konuşmak gerek. Ben bu davada en başından beri ifade ediyorum. Fetullah Gülen Silahlı Terör Örgütü, belki de dünya tarihinde gelmiş geçmiş en sinsi yapılanma. Bunun perde arkasında elbette dış güçler var. ABD, İsrail ve İngiltere başta olmak üzere. Bu devletlerin desteğiyle bizim milletimizi, dini kullanarak en zayıf yerinden vurdular."

"Gizli bilgi ve belge bulundurma" davasının, bugün gözaltına alınan gruplarca devlet kadrolarına sızmak için başlatıldığını öne süren Başbuğ, "Bu dava bu kapsamda tezgahlandı ve seri davaların sonuncusuydu. Kapanış davasıydı bana göre. Devlete son hançeri vurup, devletin tüm kurumlarına sızıp devleti ele geçirmeyi amaçlayan bir davaydı. Burada amaç devletin tasfiyesi ve kurumları ele geçirip, mevcut hükümete darbe yapıp yönetimi ele geçirmekti" ifadelerini kullandı.

"Paralel Devlet Yapılanması" operasyonu

Bu arada, İzmir merkezli 18 ilde düzenlenen "Paralel Devlet Yapılanması" operasyonunda gözaltına alınan 3 şüphelinin avukatı İsmail Hakkı Küçük, gazetecilere yaptığı açıklamada, gözaltındaki şüphelilerin "Anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs", "Terör örgütü kurup yönetmek, üye olmak" ve "Sahte delil üretmekle" suçlandığını dile getirdi.

Küçük, şöyle konuştu:

"İzmir'de şu an yargılanması devam eden, kamuoyunda da casusluk davası olarak bilinen gizli bilgi ve belge bulundurma davası ve bu dosyanın sanıkları hakkındaki suç delillerini ayarladıkları, polislerin arama yapmadan önce ilgili sanıkların evlerine yerleştirildiği, asılsız gerçek dışı kumpas olduğu iddiaları var. Dosyada gizlilik kararı var. O nedenle detay veremem ama ben şunu gördüm. Bu operasyon casusluk davası olarak bilinen davanın delilerini şaibeli, etkisiz hale getirmek için açılmış bir soruşturmaya benziyor."