Bozkır: Vize muafiyeti için 10 düzenlemeyi AB'ye gönderdik

AB Bakanı Volkan Bozkır, AB'nin vize muafiyeti yolunda Türkiye'den hayata geçirilmesini istediği 72 düzenleme arasında yer alan 10 yasal düzenlemenin tercümesini, dün akşam AB komiserlerine gönderdiklerini ve AB'nin görüşlerini talep ettiklerini açıkladı.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 16 Aralık 2015 11:59, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Bozkır: Vize muafiyeti için 10 düzenlemeyi AB'ye gönderdik

Anadolu Ajansı'nın (AA) sorularını yanıtlayan Bakan Bozkır, Türkiye'nin Suriyeliler için sadece kamplara 8 milyar avro harcadığını hatırlattı. Türkiye'de 60 bin Suriyeli çocuk doğduğunu, 450 bin çocuğun da eğitim sistemine dahil olduğunu anlatan Bozkır, "3 milyar avroyu alın, yeni kamplara koyun" şeklinde bir algı oluşmaması gerektiğini, böyle bir şeyin söz konusu olmadığını vurguladı.

Bozkır, şöyle devam etti:

"Biz dedik ki bu parayı Türkiye'ye verme. Bu tamamıyla Suriyeli misafirlerimiz için harcanacak bir para ve bunun karşılığında da Avrupa'ya gitmiş olan mültecilerden Türkiye'ye geri gönderilecek hiç kimse yok. Bu anlaşmanın boyutunda öncelikle 3 milyar avro bir yıl içinde verilecek ve sadece Suriyeliler için harcanacak. Nereye harcanacağına biz karar verelim istiyoruz. Bununla ilgili görüşmeler sürüyor. AB belli bir komisyon kuralım ve buna birlikte karar verelim diyor ve biz de diyoruz ki Türkiye'deki misafirlerle ilgili kararı biz kendimiz alırız. Nerelere harcanacağına ilişkin bir planımız var. Bunu da yakın planda paylaşacağız."

'11 YASAYI BİTİRMEMİZ GEREKİYOR'

AB Bakanı Bozkır, AB'nin vize muafiyeti yolunda Türkiye'den hayata geçirilmesini istediği 72 düzenleme arasında yer alan 10 yasal düzenlemenin tercümesini dün akşam AB komiserlerine gönderdiklerini ve AB'nin görüşlerini talep ettiklerini açıkladı. Bozkır, Geri Kabul Anlaşması imzalandığı an, 11 yasanın bitirilmesi gerektiğini belirtti. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin kanunun taslağının hazır olduğunu kaydeden Bozkır, bu yasayı ocak ayının başında geçirmeyi planladıklarını ifade etti. Bakan Bozkır, "Diğerlerini, meclisin çalışma taslağı etkilenmesin diye bir paket halinde sunma kararı alındı. Yani 10 kadar yasa paket halinde sunulacak" diye konuştu.

Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Türkiye'nin AB ile Gümrük Birliği güncellemesi müzakerelerine başlayacağını, sürece tarım, hizmetler ve kamu alımlarının dahil olacağını belirterek, "İnşallah 1-2 sene içinde de bu yeni platforma geçeceğiz. Yaklaşık 300 milyar dolarlık bir ticaret hacmine ulaşacağız" dedi.

AB'nin ekonomi, mülteci krizi ve terörizmle mücadele konularında Türkiye'nin kilit önemini fark etmesinin, birlikle son dönemde yeni bir dinamizme ulaşan ilişkilerin temel sebebi olduğunu söyledi.

Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk olan Bozkır, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Bozkır, Türkiye ve AB arasında paradigmanın değiştiğini ve kartların yeniden dağıtıldığını belirterek, "Türkiye'nin üyeliğine doğru yeni adımların atılacağı yeni bir platform oluştu. Burada sanıyorum ki Türkiye'de bir değişiklik yok. Bizim için AB üyeliği her zaman stratejik hedefimiz oldu" dedi.

Birlikle ilişkilerdeki yeni dönemin AB tarafında meydana gelen değişiklikten kaynaklandığının altını çizen Bozkır, AB'nin son yıllarda Birliğe üye olan eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) ülkelerini "hazmetmesinin" uzun sürdüğünü ifade etti. Bu süreçte Türkiye'nin "büyük ama ekonomik olarak zayıf" görülme noktasından, AB'nin gözünde "çok büyük hem de çok zengin" ülke konumuna geldiğini kaydetti.

Bozkır, AB'nin Türkiye'ye bakışında mülteci krizi konusunun da etkili olduğunu dile getirerek, AB'ye çeşitli yollarla ulaşan mülteci sayısının 1 milyonu aşması üzerine Türkiye'nin bu konudaki öneminin farkına varıldığını vurguladı.

Bakan Bozkır, son dönemde uluslararası terörizm eylemleriyle karşılaşan AB'nin, Türkiye'nin terörle mücadeledeki tecrübesinden faydalanabileceğini anlamasının da bir diğer etken olduğuna işaret etti.

AB'nin Türkiye'ye yaklaşması üzerine, Ankara'nın "Bize herhangi bir ülke olarak yaklaşmanıza müsaade etmeyiz. Biz üyelik müzakereleri yürüten bir ülkeyiz" şeklinde cevap verildiğini hatırlatan Bozkır, ikili ilişkilerin Türkiye'nin arzu ettiği üyelik perspektifi çerçevesinde ilerlemeye başladığını belirtti.

Bozkır, yeni dönemin ilerlemesi için iki tarafa da düşen çok büyük sorumluluklar olduğunu söyleyerek, parlamentoda güçlü bir çoğunluğa sahip AK Parti hükümetinin AB'ye verdiği sözleri rahatlıkla tutabileceğini ifade etti.

29 Kasım'da Brüksel'de gerçekleştirilen Türkiye-AB Zirvesi'nin önemine değinen Bozkır, bu tür zirvelerin senede iki kere tekrarlanacağını belirtti.

Bozkır, zirve sonucunda AB-Türkiye arasında siyasi, ekonomik, enerji ve gümrük birliği konularında yeni platformlar oluşturulduğunu anımsattı.

AB ile gümrük birliğinin güncellenmesi müzakerelerine bu sene başlanacağını belirten Bozkır, "150 milyar dolarlık ticaret hacmimiz var. Türkiye 15 bin kaleme yakın mal ihraç ediyor. Dengeli bir ticaret. Bununla ilgili Gümrük Birliği güncellemesi müzakerelerine başlıyoruz. Tarım, hizmetler ve kamu alımları dahil olacak. İnşallah 1-2 sene içinde de bu yeni platforma geçeceğiz. Yaklaşık 300 milyar dolarlık bir ticaret hacmine ulaşacağız" diye konuştu.

Bozkır, terörle mücadelede istihbarat paylaşımının önem arz ettiğini ifade ederek, "Sadece PKK ve DHKP/C değil aynı zamanda DAEŞ terör örgütü ile mücadele ediyoruz. Avrupa'dan yüzlerce kişinin DAEŞ terörüne katıldığı ortamda bilgi paylaşımı önem arz ediyor. DHKP-C'nin Avrupa bağlantılarının kesilmesi ve üyelerinin Türkiye'ye verilmesi önem arz ediyor. Tüm bunlar ışığında önemli bir işbirliğimiz var ve devam ediyor" diye konuştu.

-"AB'nin vereceği 3 milyon avronun tasarrufu bizim elimizde"

Bozkır, AB'nin Türkiye ile imzaladığı Ortak Eylem Planı çerçevesinde sığınmacılara sağlayacağı 3 milyar avroluk katkının tasarrufunun Türkiye'nin elinde olduğunu söyledi.

Bozkır, "'Bu 3 milyar avroyu Türkiye'ye verelim siz de Avrupa'daki yaklaşık 600 bin Suriyeliyi alın yeni kamplara koyun bu iş bitsin' şeklinde algılamanın söz konusu olmaması gerektiğini ifade ederek şunları söyledi:

"Biz dedik ki 'Bu parayı Türkiye'ye vermeyin.' Bu 3 milyar avroyu Türkiye'nin bütçesine katalım şunu yapalım şeklinde istemedik. 'Bu tamamıyla Suriyeli misafirlerimiz için harcanacak bir para olsun. Bunun karşılığında da Avrupa'ya gitmiş olan sığınmacılardan Türkiye'ye gönderilecek hiçbir Suriyeli olmasın. Onlar Avrupa ülkelerinin kendi sorumluluğunda olsun' dedik."

Türkiye ve AB arasındaki Geri Kabul Anlaşması'nın farklı bir konu olduğunun altını çizen Bozkır, bu anlaşmanın Avrupa'daki sığınmacı krizinin çok büyük bir boyuta kavuşmadan önce yapıldığını hatırlattı.

Bozkır, anlaşmaya ilişkin şu ifadeleri kullandı:

"Geri kabul Anlaşması ne içeriyor bunu belirlemek lazım. Birincisi illegal yoldan AB'ye gitmiş Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını biz zaten kabul ediyoruz. İkinci kategoride olan Türkiye'den illegal göçle Avrupa'ya gitmiş pasaportu olan kişileri de alıyoruz. Ama biz dedik ki 'Bize bir süre tanıyın, bu kaynak ülkelerle biz geri kabul anlaşmalarını imzalayalım.' Onları da tamamladık. En çok müzakere edilen konu, Türkiye'den geçtiği iddia edilen, pasaportu olmayan, hangi ülkeden olduğu belli olmayan kişileri bize geri göndermeleri ve bizim de bu kimseleri geri göndereceğimiz kaynak ülke olmaması halinde kendi ülkemizde misafir etmemiz gerekip gerekmediğiydi. Biz de şöyle bir formül bulduk. Bir komisyon kurulacak Türkiye'de ve bu komisyona diyecekler ki 'Biz şu kişileri yakaladık ve Türkiye'den çıktığına dair belgeleri var.' Komisyon belgeleri inceleyecek ve ona göre karar verecek. Bazı örnekler var ki hiç bir belgesi yok ve Edirne'den geçtiğine dair bir bilet bulunuyor. Burda Türkiye'nin bir kabahati olamaz. Komisyon burada tek tek kişi başına karar verecek ve geri göndermeler buna göre yapılacak. Suriyelilerle ilgili Türkiye'de bir kanaat oluşabilir. Bizim BM sözleşmesine koyduğumuz bir çekince var. Buna coğrafi çekince diyoruz. Güney komşularımızdan gelenlerin mülteci olarak kabul edilmeyeceğine dair bir çekincedir bu. Bunu ancak AB üyeliği ile birlikte düşünmeye başlayacağımızı ifade ediyoruz."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber