Okul önlerine bombalı barikat kurmuşlar

64. Hükümet'te yeniden Milli Eğitim Bakanı olarak görevine devam eden Nabi Avcı ilk kez Yeni Şafak'a konuştu. Avcı Güneydoğu bölgesinde yaşanan terör olaylarından etkilenen öğretmen ve öğrencilere, yeni atanacak öğretmenlere, öğretmen akademisine, takviye kurslarına kadar bir çok konuda özel açıklamalarda bulundu:

REHİN İHBARLARI GELİYORDU

Cizre'de 42 bin 850, Silopi'de 37 bin 306 öğrencimiz var. Şırnak'ta toplam öğrenci sayımız 150 bin 841. Bölgedeki bazı illerde ve ilçelerde özellikle öğrencilerin can güvenliği konusunda zaman zaman ciddi endişeler taşıyoruz. Özellikle öğrencilerin terör örgütü tarafından canlı kalkan olarak kullanılacağı, rehin muamelesi göreceği ihbarları, teşebbüsleri ve duyumları geliyor.

TEDBİR ALMAK ZORUNDA KALDIK

Bölgede terör örgütünün faaliyetleri neticesinde bazı okullarımızda dersler aksadığı için müfredatın yetiştirilememesi gibi bir sorunumuz vardı, bu sorun halen de var. Dolayısıyla derslerin yapılamadığı günlerin telafisinde yapılması gerekenlerle ilgili bölgedeki öğretmenlerimize bu konuda hizmet içi eğitim verme ihtiyacı ortaya çıkmıştı. Biz de bu terör olaylarından öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin etkilenmemesi için böyle bir tedbir almak zorunda kaldık.

PROPAGANDALAR GERÇEK DEĞİL

Öğretmenlerimiz de, öğrencilerimiz de aldığımız bu tedbirden genel anlamda memnunlar. Öğretmenlerin çocukları bırakıp gittiği yok. Örgüt kaynaklı propagandalar gerçeği yansıtmıyor. Hiçbir öğretmenimiz orada isteyerek çocuğunu bırakmaz, bırakmamıştır. Biz bakanlık olarak onları hizmet içi eğitime çağırdık. Buna da uymak zorundaydılar ve uydular. Öğretmenler gayet tabii dönecekler. Üstelik aldıkları bu hizmet içi eğitimle müfredat açığını kapatmanın eğitimini de almış olarak görevlerine dönecekler.

GÖZLE GÖRÜLÜR BİR TEHDİT VAR

16 Aralık tarihinde New York Times'da bir haber çıktı: "640 bin öğrenci şu anda Los Angeles Birleşik okul bölgesinde 900 okulda 720 milkare alanda okula gitmiyor." Neden gitmiyor? Almanya'dan gönderilen bir maille buraya yönelik bölümde terör tehdidi algısı oluşmuş. Şimdi bizim çocuklarımızın güvenliği Los Angeles'taki çocukların güvenliğinden daha mı az değerli. Kaldı ki bizim ki öyle mail tehdidi falan da değil, apaçık görülen bir tehdit. Sokaklarda barikatların kurulduğu, okullarımızın önüne bombalı barikat tuzaklarının kurulduğu, zaman zaman okullarımıza yönelik saldırıların yapıldığı elle tutulur gözle görülür bir terör tehdidi ile karşı karşıyayız. Onun için hiç kimse bunun üzerinden terör örgütünün söylemlerine meşruluk kazandırmaya çalışmasın. Tedbirimiz doğru bir tedbirdir.

SİİRTLİ GENÇ MARDİN'DE KULLANILIYOR

6-7 Ekim olaylarında birçok okulumuz yakıldı. Hemen o dönemde 60 milyon liralık ilave ödenekle bölgede ne kadar zarar görmüş okul ve kurum varsa hepsini tekrar en kısa zaman içerisinde işler hale getirdik. Mardin'de hiç unutmuyorum, yakılan bir meslek kursu binasını ziyaret etmiştim. O civarda yaşayan ve kursta eğitim alan kardeşlerimizin söylediklerini unutamıyorum. Dediler ki: "Biz burada oturuyoruz. Burada hepimiz birbirimizi az-çok tanırız. Burayı yakanlar buraya dışarıdan gelmişti." Daha sonra istihbarat bilgileri gösterdi ki; terör örgütü böyle bir yola da başvuruyor. Mardinli çocuğu Siirt'te, Siirtli genci Ağrı'da bu tür olaylarda kullanıyor. Burada halk birçok yerde rehin olunmuş vaziyette. Güvenlik güçlerinin, devletin bu konudaki bütün çabası bölge halkını bu rehin durumdan kurtarmak.

NUSAYBİN'DE MAZERET SINAVI ERTELENDİ

Çocukların aksayan eğitimini, giremediği sınavları telafi edeceğiz. Nitekim en son Nusaybin'de okullarda uzun aralar verilen zamanlar oldu. Çocuklarımız düzenli olarak okula gidemediği için müfredatı tamamlayamadılar ve biz bu mazeret sınavını Nusaybin için Ocak ayına erteledik. Buradaki müfredat eksikliği hafta sonu verilecek takviye kurslarıyla, hızlandırılmış-yoğunlaştırılmış programlarla tamamlanacak. Nusaybin'de TEOG mazeret sınavına girecek olan çocuklarımızın mazeret sınavı tarihini de erteledik.

180 İŞ GÜNÜ TAMAMLANACAK

Hafta sonlarında ve sene içerisinde yoğunlaştırılmış programlarla mümkün olduğu kadar okulları uzatmadan telafi etmeye çalışıyoruz. MEB yasal olarak 180 iş günü eğitim yapmak zorundadır. Her halükarda 180 iş gününü tamamlamamız lazım. Sene içerisinde değişik nedenlerle ara vermek zorunda kalan yerlerde bu 180 iş günü tamamlanacak.

Babalar ceketlerini satmaktan kurtuldu

Dershanelerin dönüşüm süreci başarılı bir şekilde gerçekleşti. Halen kendini dershane olarak tanıtan bazı kurumlar oluyor. Bunları tespit ettiğimizde hemen yasal işlem yapıyoruz. Dershaneye duyulan ihtiyaç aslında üretilmiş sanal bir ihtiyaçtı. Bizim kültürümüzde eğitime önem verilir. Anne babaların fedakarlığı unutulmamalı. Babalar "ceketimi satarım ama yine de çocuğumu okuturum" derdi. Bu dershane sürecinde bu ceketler maalesef yanlış yerlerde satıldı. Vatandaşın ceketinde yanlış oyunlar oynandı.

4 MİLYON 300 BİN ÖĞRENCİ TAKVİYE KURSUNA GİDİYOR

Dershanelerin dönüşümü ile birlikte okullarda takviye kursları başladık. Geçen yıl başladığımız kurslarımıza 2 milyon 300 bin öğrenci gitti. Bu yıl 4 milyon 300 bin öğrenci bu kurslardan yararlanıyor. Okulların yüzde 95'i bu takviye kurslarını veriyor.

Yeni atananlar 4 ay staj yapacak

2016 Şubat'ında 30 bin öğretmen ataması yapacağız. Bununla ilgili olarak Maliye ve Çalışma Bakanlığı'na yazımızı yazdık. Bu atamalardan itibaren sistemimiz de çok köklü bir değişiklik yapıyoruz. Şubat ayından itibaren şöyle yapacağız: Şubat'ta atamamız yapılacak herkes nereye gideceğini bilecek ama kendi tercihine bağlı olarak tercih yapacak. Öğretmenlere tercih ettiği yerde, en az 10 yıl mesleki tecrübesi olan ve Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından belirlenmiş bir danışman öğretmen atayacağız. Her yeni atanan öğretmenimizin bir danışman öğretmeni olacak. Yeni atanan öğretmenimiz danışman öğretmeniyle birlikte, kendi branşı her ne olursa olsun değişik okul türlerinde ve değişik derslerde gözlemde bulunacak. Böylece ikinci sömestri bir tür hizmet içi eğitim, bir oryantasyon alarak geçirmiş olacak.

Temel Kürtçe'yi öğrenmeliler

Yaz tatilinde bütün öğretmenlerimize meslek içi eğitim seminerleri yapıyoruz. Bu öğretmenlerimiz için de atandıkları bölgenin özelliğine göre dersler verilecek. Diyelim ki ana dili Kürtçe olan bir köye atanmışsa öğretmen, temel Kürtçe cümleleri öğrenecek. Bölgelerin kültürü hakkında, onlarla ilişkilerinde dikkat etmesi gereken hassasiyetlerin neler olacağını bilecekler. Temel kültürel özelliklere ilişkin eğitim vereceğiz. 15 Eylül'de donanımlı olarak mesleklerine başlayacaklar.

Akademiyle kalite artacak

Önümüzdeki dönemde yapacağımız en önemli projelerden birisi Öğretmen Akademisi. Öğretmen Akademisi'ni iki işlevi olacak şekilde tasarlıyoruz. Birincisi mevcut öğretmenlerimizin niteliğinin yükseltilmesine yönelik olacak. Mevcut öğretmenlerimizin envanterlerinin daha nitelikli hale gelmesi için programlar uygulanacak. Orta vadede öğretmen seçimlerini akademi üzerinden örgütlemek istiyoruz.