Medyum kadına ait banka hesabının boşaltıldığı iddiası

İzmir'de vergi levhasıyla "Fal, Astroloji ve Spiritualistlik Hizmeti" veren Fadime Gür, bu meslekten kazandığı yaklaşık 112 milyon lirasını yatırdığı banka hesabının, banka personeli tarafından boşaltıldığını öne sürerek dava açtı.

Bornova ilçesine bağlı Altındağ semtinde 1994 yılından bu yana "Medyum Fadime" ismi ile derdi olan insanlara yardımcı olan 65 yaşındaki Fadime Gür, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu meslekten kazandığı parayı ilçedeki bir bankada açtığı hesapta biriktirdiğini söyledi.

Zamanla adının duyulduğunu yurt içinden ve dışından bazı insanların hastalığına şifa, derdine deva bulmak için kendisini ziyaret ettiğini, deva bulmalarının ardından çeşitli hediyelerle yüksek meblağlarla para verdiğini aktaran Gür, bu paraları düzenli olarak söz konusu hesaba yatırdığını belirtti.

Eşinin kendisini ve çocuklarını yaptığı meslek dolayısıyla terk ettiğini anlatan Gür, okuma yazma bilmediğini, yakınlarının yardımıyla bankaya dilekçeyle başvurarak, hisse senedi alınması talimatı verdiğini savundu.

Gür, 2004 yılına kadar bankadaki paraya herhangi bir gereksinim duymadığı için bakmadığını, o yıl bir ihtiyacına karşılık para çekmek için şubeye müracaat ettiğini ancak kendisine hesabından yalnızca 4 bin 250 lira bulunduğu yönünde cevap verildiğini iddia etti.

Parasının peşine düştüğünü, bunu için hukuki mücadele yaptığını kaydeden Gür, banka yetkililerin sürekli kendisini oyaladığını, kötü davrandığını ve hatta hesap cüzdanını yırttığını, parasının bankanın şube müdürü ile bazı personeli tarafından gasp edildiğini ileri sürdü.

Çeşitli kurumlara başvurarak, bankadaki hakkının yaklaşık 112 milyon lira olduğunu öne süren Gür, bunun kendisine verilmesi için avukat Mürsel Ünlü aracılığıyla İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde banka ve sorumlu çalışanlar hakkında dava açtı.

Medyum Gür'ün avukatı Mürsel Ünlü, müvekkilinin vergi levhasıyla işini yaptığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Okuması yazması yok, 1994 yılında bankada bir hesap açıyor. Müvekkilimden yazılı talimat almışlar, bu talimata göre bankadaki parasıyla hisse senedi alım satımı yapılıyor. 2004 yılına kadar hiç para ihtiyacı olmamış, 2004'te para ihtiyacı olup, bankaya gittiğinde 'Şubemizde 4 bin 250 lira paran var' demişler. Nasıl olur diye itiraz ettiğinde hesap cüzdanını elinden alıp, yırtmışlar. Daha sonra ilgili birimlere müracaat etmiş."

Avukat Ünlü, Gür'ün daha sonra konuyu çeşitli hukuku mercilere taşıdığı ancak bir sonuç alamadığını belirterek, şöyle devam etti:

"Öte yandan söz konusu bankanın o şubede çalışan 5 kişinin bir çete olduğu ve benzer şekilde birçok kişiyi dolandırdıkları tespit edilmiş ve hapse atılmışlar. Banka geriye dönük hesap ekstrelerini istememize rağmen vermiyor. Elimizdeki diğer verileri birleştirdiğimizde bugünkü parayla 112 milyon liraya tekabül eden bir paraya ulaşıyoruz. Ancak bu para ortadan kaybolmuş, biz bu paranın varlığının ve nereye gittiğinin tespit edilmesi ve yasal faizleriyle müvekkilime iade edilmesi için dava açtık."

Bankanın yazılı olarak kendilerine Gür'ün parasıyla 575 milyon hisse senedi alındığını ancak 2004 yılında Türk Lirası'nda 6 sıfır atılmasıyla hisselerden de 6 sıfır atıldığı için bunun 575'e düştüğünü ifade eden bir yanıt verdiğini ileri süren Ünlü, "Banka çalışanın yaptığı yolsuzluk neticesinde adam çalıştıranın sorumluluğu sıfatıyla bir tazminat sorumluluğu var. Ancak şu anda topu taça atıp, bu parayı ödemeyi düşünmüyorlar. Hukuken haklıyız ve kazanacağımızı düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.