'Eğitim alanında idari düzenleme yapacağız'

Ağbal, "Eğitim alanında inşallah yasal ve idari düzenlemelerle hem ilk ve ortaöğretimde hem de özellikle yüksek öğretimde yapacağımız yasal düzenlemelerle önemli bir reform gündemini sizlerin de katkılarıyla gerçekleştireceğiz" görüşüne yer verdi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 25 Ocak 2016 19:36, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Eğitim alanında idari düzenleme yapacağız'

Maliye Bakanı Naci Ağbal, muhalefetin Sayıştay raporlarına ilişkin eleştirileri üzerine, "Sayıştay konusuna girerseniz kaybedersiniz. Çünkü bugün bize gösterdiğiniz Sayıştay raporlarının hiçbirisi 2002'den önce yoktu, yok hükmündeydi. Öyle bir raporu, herhangi bir şekilde parlamentoya getirecek bir yasal çerçeve yoktu" dedi.

Ağbal, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, 2016 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı'nın tümü üzerindeki görüşmelerinde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

2016 yılı bütçesinin AK Parti hükümetlerinin 14'üncü bütçesi olduğuna işaret eden Ağbal, "Dolayısıyla bütçe karnemizi, bütçe performansımızı, ekonomik politikalara ilişkin geçmişimizi her bakımdan test edebileceğimiz, tartışacağımız bir geçmişten geliyoruz" diye konuştu.

Bütçelerde yapılmak istenen, varılmak istenen hedefe varma noktasında 14 yılın hem ekonomik politikalar, hem de kamu maliyesi politikaları anlamında önemli kazanımların elde edildiği bir dönem olduğunu anlatan Ağbal, "2016-2018 Orta Vadeli Programı (OVP) ve 2016 yılı bütçesine bu açıdan bakıldığında bize göre gerçekçidir, bize göre dayandığı varsayımları itibarıyla tutarlıdır. Bize göre bu bütçe gerek gelir, gerekse harcama tarafı itibarıyla makroekonomik varsayımlarla tutarlıdır ve millete vadettiği hizmeti gerçekleştirecek özelliklere sahip bir bütçedir" değerlendirmesinde bulundu.

Bir ekonomi politikası veya bütçenin ancak siyasi istikrar varsa gerçekleştirilebileceğini ifade eden Ağbal, 2016 yılı bütçesinin arkasında yatan en önemli, en kuvvetli varsayımın siyasi istikrar olduğunu söyledi. Geçen yıl kasım ayında gerçekleştirilen genel seçimler sonrasında güçlü bir AK Parti hükümetinin kurulduğunu belirten Ağbal, siyasi istikrarın güçlü olmasının OVP'de ve bütçede öngörülen tahmin ve hedeflerin en güçlü dayanaklarının başında geldiğini kaydetti.

Özellikle yeni anayasa çalışmaları ve reform gündeminin bütçenin gerçekçiliğini ortaya koyan ikinci faktör olduğunu dile getiren Ağbal, "Tek başınıza iktidar olabilirsiniz ama eğer bir planınız, programınız, bir reform gündeminiz yoksa, o takdirde o bütçeyle, OVP'yle öngördüğünüz hedeflere ulaşmanız mümkün değil" dedi.

- "Adalet reformu ekonomiye itici güç sağlayacak"

Gelecek 3 yıl boyunca büyüme oranlarında artan bir ivme beklediklerini, enflasyonda aşağı yönlü bir patika ile cari açığın daha da aşağıya geleceğini öngördüklerini ifade eden Ağbal, işsizlik oranlarında ılımlı da olsa aşağıya yönlü bir patika öngördüklerini söyledi.

Bakan Ağbal "Kişi başına milli gelir artacak. Dolayısıyla bütün bunları sağlayacak olan hükümetin gündemidir, planıdır, programıdır, reformudur" şeklinde konuştu.

Seçim beyannamesi ve hükümet programında da ifade ettikleri şekilde güçlü bir reform gündemlerinin olduğunu anlatan Ağbal, "Önümüzdeki dönemde başta yeni anayasa olmak üzere hukuk devletinin daha da güçlendirilmesi, bu anlamda adalet reformu ekonomiye itici güç sağlayacak bir faktör olacaktır" dedi.

- Eğitim reformu

Eğitim reformunun da çok önemli olduğuna dikkati çeken Ağbal, bir ülkede beşeri sermayeyi, niteliği yukarı çekecek en önemli faktörün eğitim olduğunu kaydetti.

Ağbal, "Eğitim alanında inşallah yasal ve idari düzenlemelerle hem ilk ve ortaöğretimde hem de özellikle yüksek öğretimde yapacağımız yasal düzenlemelerle önemli bir reform gündemini sizlerin de katkılarıyla gerçekleştireceğiz" görüşüne yer verdi.

Eğitimde üç temel faktör bulunduğunu, bunların eğitim ortamı, öğretmen ve öğrenci olduğunu anlatan Ağbal "Öğrencinin eğitime erişiminden, nitelikli eğitim almasına kadar onu etkileyen bütün çevre faktörlerinin iyileştirilmesi babında, aileden başlayarak sınıfa kadar eğitim ortamının geliştirilmesi anlamında yasal ve idari düzenlemeler yapacağız" şeklinde konuştu.

- "Kamu maliyesi çerçevesini güçlendirmemiz lazım"

Kamu yönetimi alanında da önemli bir reform gündemleri olduğuna işaret eden Ağbal, özellikle bürokrasinin azaltılması, bürokratik işlemlerin kaldırılması, merkezi idarelerin yetkilerinin yerel idarelere kaydırılması anlamında çok sayıda düzenleme yapacaklarını ifade etti.

Kamu maliyesi konusuna da değinen Ağbal, "Anayasada öngörülen kamu maliyesi çerçevesini güçlendirmemiz lazım" dedi.

Ağbal, Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ve Sayıştay Kanunu ile ilgili yaptıkları yasal düzenlemelerin de Türkiye için önemli birer reform olduğunu anlatarak, bunun daha da geliştirilmesi gerektiğini söyledi.

Bakan Ağbal, "Biz de zaten hükümet programında önemli bir reform bileşeni olarak kamu maliyesi alanını özellikle seçtik. Çok yakında inşallah Meclise yeni bir kamu ihale kanunu getireceğiz" dedi.

- "Sayıştay konusuna girerseniz kaybedersiniz"

Muhalefetin Sayıştay raporlarına ilişkin eleştirilerini de yanıtlayan Ağbal, şunları kaydetti:

"Yani biliyorsunuz, 2011 yılında yaptığımız Sayıştay Kanunu düzenlemesi önceki hükümetler döneminde yapılmayan bir düzenleme. Bu düzenlemeyi de iktidarıyla muhalefetiyle birlikte yaptık. O yılları da biliyorum. Sayıştay konusuna girerseniz kaybedersiniz çünkü bugün bize gösterdiğiniz Sayıştay raporlarının hiçbirisi 2002'den önce yoktu, yok hükmündeydi. Yani öyle bir rapor düzenlenmiyordu, öyle bir raporu, herhangi bir şekilde parlamentoya getirecek bir yasal çerçeve yoktu. Raporların içeriği konusunu tartışılabiliriz, benim de eleştirilerim var ama bir hakkı teslim edelim; Sayıştay Kanunu ile yapılan bu düzenlemelerle kamu maliyesinde hesap verilebilirlik, şeffaflık, saydamlık güçlendirilmiştir."

Muhalefetin yasanın hazırlanması konusunda önemli katkıları bulunduğunu dile getiren Ağbal, daha sonra Sayıştay Kanunu çerçevesinde hazırlanan raporların kalitesinin daha da artırılması, içeriğinin zenginleştirilmesi konusunda en az muhalefet kadar istekli olduğunu belirtti.

Sayıştay raporlarının, idarenin kendisine ayna tutmasına fırsat verdiğini ifade eden Ağbal, "Eksiklik veya yanlışlıkları varsa, idare burdan ders çıkarır ve onları düzeltir" diye konuştu.

- "Raporların daha da geliştirilerek kalitesinin artırılması önemli"

Sayıştay raporlarında eleştiri konularının çoğunun taşra düzeyinde ve bürokratik düzeyde yapılan uygulama hataları veya mevzuata aykırılıklar olduğunu belirten Ağbal, şöyle devam etti:

"Olabilir, mevzuata yüzde 100 mükemmel uyum sağlansa zaten Sayıştay takdirname verir. Bu İngiltere'de de mümkün değil, Fransa'da da mümkün değil, Almanya'da da. Sayıştay raporlarının veya Sayıştay denetiminin en önemli beklenen çıktısı, aslında idarenin gelişmesi ve iyileştirme alanlarının tespit edilerek bu alanda yasal ve idari düzenlemeler yapılmasıdır. Yani siz büyük bir kütleyi inceliyorsunuz, bakıyorsunuz. Diyelim ki üç tane örnek buldunuz, o üç örnek aslında sistematik bir hata değil. Yani sistematik olarak yönlendirilen, bilinçli bir şekilde yapılan mevzuata aykırılık değil. Bir Sayıştay bulgusunun önemlilik dediğimiz derecelendirmeye uygun olarak raporlanması gerekir. Ben de görmek isterim, bizim önümüze getirilen bulgular gerçekten önemlilik eşiğini aşan bir bulguysa hep beraber onun üzerine gitmemiz lazım."

Bakan Ağbal, Sayıştay raporlarının daha da geliştirilmesi ve kalitesinin artırılması hususunun hep beraber sahip çıkılacak bir konu olduğunu vurguladı.

Maliye Bakanı Naci Ağbal, bütçedeki ödenek üstü harcamalarla ilgili, "2016 yılında da herhangi bir şekilde gelir fazlamız olursa yatırım harcamalarında kullanacağız" dedi.

Ağbal, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, 2016 yılı bütçesinin tümü üzerindeki görüşmelerde milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.

Vergi kanunlarının reformların arasında yer aldığını ifade eden Ağbal, Orta Vadeli Program (OVP) ve Orta Vadeli Mali Plan'ın arkasında yatan varsayımlar bağlamında, gelir vergisi ile vergi usul kanunlarını önemli bir reform alanı olarak belirlediklerini söyledi.

Ağbal, milletvekillerinin OVP ve bütçenin dayandığı temel varsayımlara ilişkin eleştirilerine, "Yapılan eleştirileri siyasi ve ekonomik istikrarı sağladığımız bir ortamda ve ekonomik görünümün Türkiye açısından olumluya gittiği bir dönemde çok gerçekçi bulmuyorum" diye konuştu.

Ağbal, Türkiye ile aynı gruptaki ülkeler karşılaştırıldığında Türkiye'nin en kırılgan olduğu faktörün cari dengede olduğunu belirterek, diğer parametlere bakıldığında Türkiye'nin kırılganlık göstergeleri bakımından gayet iyi performans sağladığını söyledi. Ağbal, "Türkiye'nin önümüzdeki dönemde olumsuz yönde ayrışacağı yönündeki değerlendirmeler uluslararası yapılan karşılaştırmalar bağlamında da çok gerçekçi durmuyor" şeklinde konuştu.

- OVP'deki revizyonlar

OVP'deki revizyonlara ilişkin eleştirilere de değinen Ağbal, zaman zaman Orta Vadeli Programların güncellendiğini, hedef ve tahminlerin revize edildiğini kaydetti. Ağbal, "2015 için biz hem 2014 yıl sonundaki OVP'de bir makro ekonomik seti yapıyoruz, bir de 2015'te yapıyoruz. İkisi de birbirinden farklı olabiliyor. Gönül arzu eder ki güncellemeler hep olumlu yönde olsun. Bazı güncellemeleri yaptığımız zaman hedefe göre aşağı yönlü güncellemeler de yapıyoruz" görüşüne yer verdi.

Bu güncellemelerin bütün OVP dokümanı hazırlayan ülkeler tarafından da yapıldığına işaret eden Ağbal, IMF'nin de yeni gelen verilere göre yılda üç defa güncelleme yaptığını kaydetti.

Bakan Ağbal, IMF güncellemelerinin de Türkiye'nin 2016 yılı makro ekonomik hedefleri bakımından olumlu işaretlere temas ettiğini belirtti.

-"Kamu maliyesi iyileşiyor"

Kamu maliyesi konusunda sağlanan iyileştirmelere değinen Ağbal, şöyle devam etti:

"Bütçe açıkları yüzde 10'lardan yüzde 1,2-1,3'lere gelmiş durumda. Kamu borç yükünün milli gelire oranı gerçekten önemli ölçüde azalmış. Bırakın 2002 karşılaştırmasını, 2011'den bu yana kamu maliyesi sürekli bir şekilde iyileşmektedir. Bu ülkede bir göstergenin iyileşmiş olmasından hepimizin mutlu olması lazım. Bunun arkasında farklı bir şey aramaya gerek yok."

Bankacılık sistemine ilişkin göstergelerin bugün uluslararası karşılaştırmalara bakıldığında son derece iyi olduğunu vurgulayan Ağbal, "Dolayısıyla 2016 yılı makroekonomik hedeflerimiz ve bütçemiz sağlanan siyasi istikrar ortada iken, makroekonomik istikrar veri iken gerçekçidir" diye konuştu.

-"2016'da belirsizlikler azalacak"

OVP'nin dayandığı temel varsayımlara teknik olarak bakıldığında, 2016'da 2015'e göre ekonomik anlamdaki belirsizliklerin bir miktar daha azalacağını öngördüklerini dile getiren Ağbal, küresel büyümenin de 2016'da yukarı yönlü bir ivme kazanacağının tahmin edildiğini kaydetti.

Ağbal, kendilerinin de global tahmin ve hedefler çerçevesinde tutarlı bir makroekonomik hedef seti oluşturduklarını söyledi.

Bütçe bağlamında önemli konulardan birinin de bütçe disiplini, mali disiplin olduğunu vurgulayan Ağbal, "Bütçe disiplini ve mali disiplin denildiğinde birinci sırada gelen gösterge bütçe açıklarının GSYH'ya oranıdır. Birinci derecede uluslararası karşılaştırmalarda kullandığımız gösterge budur. İkinci gösterge de kamu borç yükünün milli gelire oranındaki gelişmelerdir. Bu iki parametre üzerinden ekonomi politikaları üzerinde ciddi etki yapabilirsiniz. Bu açıdan bakıldığında bütçe performasımızda oranlar ortada" dedi.

-Ödenek üstü harcama

Milletvekillerinin ödenek üstü harcamalar konusundaki soruları ve eleştirilerini yanıtlayan Ağbal, ödenek üstü harcamaların yapılmaması gerektiğini söyledi.

Bütçe Kanunu ile verilen harcama yetkisi neyse onun içinde kalınarak bütçenin icra edilmesi gerektiğini ifade eden Ağbal, yıl içerisinde ilave harcama olması durumunda ek bütçe yapma imkanı bulunduğunun altını çizdi.

Ödenek üstü harcamaların geçmiş hükümetler dönemlerinde de yapıldığını dile getiren ve bununla ilgili 1990 yılı ve sonrasından örnekler veren Ağbal, söz konusu uygulamayı doğru bulmadığını söyledi.

MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal ve Samsun Milletvekili Erhan Usta, Bakan Ağbal'ın konuyla ilgili geçmiş yıllardan örnek vermesini eleştirdi.

Konunun MHP'li milletvekilleri ile Ağbal arasında karşılıklı konuşmaya dönmesi üzerine Komisyon Başkanı Süreyya Sadi Bilgiç uyarıda bulunarak milletvekillerinden Bakan Ağbal'ın konuşmasına müdahale etmemelerini istedi.

Geçmiş dönemlerde de kesin hesap kanunlarında tamamlayıcı ödenek maddesi bulunduğunun altını çizen Ağbal, "2016 yılında da 2015 ve önceki yıllarda da hep şunu söyledik. 'Yatırım harcamaları ile ilgili başlangıç ödeneklerinin azaldığını söylüyorsunuz.' Eğer yıl içerisinde ilave geliriniz olursa biz bunu yatırım harcamalarında kullanacağız. Bu bağlamda bizim 2016 yılında da herhangi bir şekilde bir gelir fazlamız olursa yatırım harcamalarında kullanacağız" ifadelerini kullandı. Ağbal, geçmiş dönemde de ödenek üstü harcamaları hep yatırım harcamalarında kullandıklarına dikkati çekti.

Bütçe disiplininin esas göstergelerinin bütçe açığı, program tanımlı faiz dışı fazla ve kamu borç yükünün geldiği seviye olduğunu kaydeden Ağbal, bu konularda önemli performanslar elde edildiğini belirtti.

Maliye Bakanı Naci Ağbal, "Bu ülkede güvenlikle ilgili herhangi bir meselede devletin güvenliği sağlayacak, terörün kökünü kazıyacak her türlü mali gücü vardır" dedi.

Ağbal, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, 2016 yılı bütçesinin tümü üzerindeki görüşmelerde milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.

HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan ve Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım'ın bütçe harcamalarının kompozisyonu ve özellikle savunma harcamalarının artıp artmadığına ilişkin sorularını yanıtlayan Ağbal, "Bu ülkede güvenlikle ilgili herhangi bir meselede devletin güvenliği sağlayacak, terörün kökünü kazıyacak her türlü mali gücü vardır" diye konuştu.

"Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi" bağlamında huzur, istikrar, barış ve kardeşlik ortamı olduğunu dile getiren Ağbal, söz konusu ortamı AK Parti hükümetlerinin sağladığını vurguladı.

- "Devlet güvenliği tehdit eden aktiviteye duyarsız kalmaz"

AK Parti hükümetleri döneminde on yıllardır üzerine gidilmeyen sorunların üzerine gidildiğini ve konuşulmayan konuların konuşulmaya başlandığını kaydeden Ağbal, "Fakat uluslararası birtakım gelişmelerden kaynaklı heveslenmeler, birtakım geleceği yanlış görmeler, birtakım izafi ve sanal güvencelere dayalı olarak bu bölgede belli bir dönemden itibaren terörist girişimde bulunulmuştur. Ne varsayıyorsunuz? Bir devlet herhangi bir ilde, herhangi bir yerde o bölgede güvenliği tehdit eden bir aktivite olacak, buna karşı duyarsız kalacak. Mümkün mü?" değerlendirmesinde bulundu.

Bu arada HDP Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım, Bakan Ağbal'ın değerlendirmeleri sürerken, "Sayın Bakan sorumun cevabı bu mu?" şeklinde tepki gösterdi.

Paylan ve Yıldırım'ın terörizmin neden olduğu ekonomik kayıplara karşı duyarlılık gösterdiklerini ifade eden Ağbal, "Bırakın ekonomik kayıpları, bizim önceliğimiz insan, insan. Siz insanı unuttunuz" dedi.

Yıldırım'ın "Hiçbir şey insan canıyla mukabele edilemez dedim mi, demedim mi?" şeklindeki sorusu üzerine Ağbal, Güneydoğu'daki operasyonlar sırasında bulunan silahları kast ederek "O zaman o silahların ne işi var orada? Cevap verin" diye sordu.

Yıldırım'ın "Ben mi koydum?" demesi üzerine Ağbal, "Evet siz koydunuz" ifadesini kullandı.

Ağbal, Yıldırım'ın söz konusu ifadeye tepki göstermesi üzerine, "Sizi kast etmiyorum. Siz de benim ne demek istediğimi biliyorsunuz. Ben de sizin ne demek istediğinizi biliyorum. Güvenlik konusu eğer karşımızdaysa Allah'a şükürler olsun devletimizin mali gücü bunları karşılamaya yeterlidir ve biz bunları da karşılarız" dedi.

Yıldırım'ın "Hayatım boyunca silahla işim olmadı" sözleri üzerine Ağbal, "Sayın vekilimiz yanlış anladıysa düzeltiyorum. Asla sizi şahsen kast etmedim. Siz de ben de ne demek istediğimizi gayet iyi biliyoruz. Sizi kast etmediğimi siz benden daha iyi biliyorsunuz ama neyi kast ettiğimi de biliyorsunuz" ifadelerini kullandı.

- "Devlet kendisine çekilen silaha karşı gerekli karşılığı verecektir"

Bölgedeki insanların her türlü sorununun devletin meselesi olduğunu dile getiren Ağbal, toplumsal taleplerin siyaset ve hukuk içinde olması gerektiğini söyledi.

Ağbal, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hukuki yolları bir tarafa bırakıp illegal birtakım yöntem ve yollar seçerseniz her devlet bu illegal yol ve yöntemlere karşı güvenlik tedbirlerini alır, alması da gerekir. Bölgede yaşanan ve terörden kaynaklanan toplumsal trajedinin her bakımdan yaralarının sarılması devletin en önemli öncelikli gündemidir. Bir an önce o bölgede, o mahallede, o sokaklarda bütün illegal unsurların bulundukları noktadan çıkması ve bu ülkenin sınırlarını terk etmesi lazım.

Devlet kendisine çekilen silaha karşı tabii ki gerekli karşılığı verecektir. Silahın doğrulduğu alan veya güvenlik tedbirinin alındığı alan da kişi de bellidir. Dolayısıyla burada eğer bir söylem geliştirip de barış dili kullanacağım diyorsanız önce bu sözü dönüp başka bir tarafa yöneltmeniz lazım. Önce silahların gömülmesi noktasında inisiyatif alması gereken kimlerse dönüp bu söylemlerinizi fazlasıyla onlara yapmanız lazım. O anlamda HDP'nin çok daha fazla sesini çıkartabilecek cesarete, yeteneğe, kabiliyete, yetkinliğe ulaşması gerekir."

Savunma ve güvenlik harcamalarının payının AK Parti hükümetleri döneminde azaldığına dikkati çeken Ağbal, 2002 yılında bütçeden eğitime ayrılan payın 11 milyar lira, savunma harcamalarına ise 12,2 milyar lira ayrıldığını belirtti. Ağbal, 2016 yılı bütçesinde eğitime 109 milyar lira, savunmaya ise 56 milyar lira ayrıldığının altını çizdi.

Ağbal, hazırladıkları bütçenin eğitime, sağlığa, sosyal yardımlara ve sosyal devlete katkı veren bir bütçe olduğunu dile getirdi.

Bakan Ağbal'ın soruları yanıtlamasının ardından 2106 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nın tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı. Komisyonda yarın TBMM, Cumhurbaşkanlığı, Sayıştay, Başbakanlık ve bağlı kuruluşların bütçeleri görüşülecek.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber