'Kapıları açın'

Mültecileri kovup ziynet eşyalarına el koyan ve gemilere doldurarak Türkiye'ye geri gönderme planı yapan Avrupa ülkelerinin duyasızlığına tepki yağıyor. STK temsilcileri ve aktivistler, Türkiye'nin AB ile geri kabul anlaşması yapmak yerine, kapıları açmasını ve Avrupa'yı neden oldukları bu sorunla yüzleştirmesini istiyor.

Kaynak : Yeni Şafak
Haber Giriş : 29 Ocak 2016 08:58, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Kapıları açın'

Avrupa'ya ulaşan Suriyeli az sayıda mültecinin değerli eşyaları yağmalanırken, gemilere doldurulup geri gönderilmesi planlanırken, mülteci tekneleri batırılırken, "Müslüman" kimliği yüzünden ayrımcılığa tabi tutulurken aynı Avrupa Suriye meselesinin çözümünde de ikiyüzlü bir tavır sergiliyor.

CENEVRE SULANDIRILDI

Cenevre toplantılarına katılım sulandırıldı, hem Suriye halkının hem de milyonlarca mülteci barındıran Türkiye'nin hassasiyetleri engelleniyor. Suriye'de çözümsüzlük dayatılıyor, savaşın ömrü uzatılıyor. Türkiye'nin, mülteciler konusunda AB ülkeleriyle işbirliğini sonlandırması, mültecilerin Avrupa'ya geçmesi için kapıları açması, Suriye halkının Cenevre'ye doğrudan müdahalesinin yolunun açılması çağrıları yapılıyor: Türkiye geri dönüş anlaşması yapmasın, Avrupa'yı kendi mülteci sorunuyla yüzleştirsin!

AKTİVİSTLER ÖFKELİ

Muhalifler, savaş mağduru insanlara gereken özeni göstermeyen ülkelere tepki gösterirken, başta STKlar ve aktivistler Avrupa'ya giden kapıları açın çağrısı yapıyor. Savaşın başından bu yana mültecilere destek olan aktivistler, özellikle Suriye politikasına müdahil olan ancak mültecileri görmezden gelen ülkelere veryansın ediyor.

İKİ YÜZLÜ DAVRANIYOR

Avrupa'nın kayıtsızlığına son günlerde artan insanlık dışı tutumların da eklenmesi ise Suriyeli muhalifleri kaygılandırıyor. Cenevre'de ABD ve Avrupa'nın muhaliflere karşı iki yüzlü tutumu, Hollandalı bakanın Suriyelileri feribotlarla geri gönderme çalışması yapması, Danimarka'nın mültecilerin değerli eşyalarına el koyması, yemek verilenlere köle muamelesi Suriyeli Mülteciler krizi konusunda bardağı taşıran son damlalar oldu.

İNSANLIK DIŞI YÖNTEMLER

Ege ve Akdeniz kıyılarına vuran cansız bedenleri manşetlerine taşıyan Batı dünyası, bir yandan da kendi ülkelerine sığınmaya çalışanları engellemek için insanlık dışı yöntemler deniyor. 3 milyondan fazla mülteciyi barındırarak büyük bir yükün altına giren Türkiye'ye mültecileri Avrupa'ya göndermemesi için her türlü baskı yapılırken, çözüm için ufak bir adım dahi atmıyor.

Bu vebal çok büyük

Yönetmen ve aktivist Tülay Gökçimen "Bu vebal çok büyük. Nedir bu insanları yine de o botlara bindiren? Avrupa'da yaşam hakkı, dünyanın onların da insan olduğunu hatırlaması hepsi kağıt üzerinde kalan istekleri. Başta dünya ve Avrupa; 3 yaşındaki Aylan'ın Bodrum sahiline vurduğu gün insanlık sınavını kaybetti" dedi.

ÖZGÜRCE

Gökçimen, "Ben Türkiye'nin sınırları açmasından yanayım. Mülteciler Akdeniz'deki botları kullanmak yerine tüm sınırlardan özgürce geçebilmeli. İnsanlar balık gibi karaya vuracağına, yola çıkan 100 kişiden 20'si sadece Avrupa'ya ulaşacağına Türkiye kapıyı açmalı. En azından denizlerdeki bu ölümlerin sorumluluğunu üzerinden atmalı" şeklinde konuştu.

Feribotla iade planı

Hollandalı sosyal demokratların liderlerinden Diederik Samsom, sığınmacıların deniz yoluyla doğrudan Türkiye'ye geri yollanmasını

öngören bir plan hazırlandığını açıkladı. AB üyesi ülkeler yılda 150 - 200 bin dolayında sığınmacıyı alma taahhüdünde bulunuyor.

Diederik Samsom, Türk yetkililerin sığınmacıları geri almaya hazır olduğunu söyledi. İlk feribotların mart ve nisandan itibaren seferlere başlayacağı belirtildi.

Avrupa'nın insafsızlığı

*Suriyeli mülteciler, Avrupa ülkelerinde insanlık dışı uygulamalara maruz kalıyor. İşte Avrupa'nın utanç verici uygulamalarından bazıları:

*Danimarka'da savaştan kaçarak gelen mültecilerin değerli eşyalarına el koyma kararı yasalaştı.

*Almanya ve İsviçre de sınırlarına giren mültecilerin değerli eşyalarına el koyan ülkeler arasında.

*İngiltere'nin Middlesbrough şehrinde ise göçmenlerin kapıları kırmızıya boyanarak adeta ırkçı saldırıların hedefi haline getiriliyor. Öte yandan İngiltere'nin Cardiff kentinde mültecilere ücretsiz yemek dağıtımı yapan bir firma, mültecilerin bedava yemek yiyebilmeleri için bileklik takmalarını zorunlu kıldı.

*Almanya'da Ortadoğulu erkek göçmenlerin yerel bölgedeki havuzlara girmeleri yasaklandı. Danimarka ise benzer bir tutumla, göçmenlerin eğlence mekanlarına girememesi için, Danca, Almanca veya İngilizce bilmeyen yabancıların eğlence mekanlarına girmesini yasakladı.

*İsveç hükümeti bir yıl boyunca her gün 200 mülteciyi sınırdışı edeceklerinin sinyallerini verdi.

*Avrupa sınırlarına ulaşan mültecilere göz yaşartıcı gaz ve tazyikli su kullanımı neredeyse tüm ülkeler tarafından gerçekleştirliyor.

*Slovenya, Avusturya, Macaristan ve Makedonya'da inşa edilen 3 metre civarındaki dikenli teller ve Schengen anlaşmasına rağmen sınır kapılarına koyulan nöbetçiler mültecileri kontrol altına almak adına insanlık dışı muameleler uyguluyor.

*Fransa'nın kuzeyindeki Calais bölgesinde geçtiğimiz günlerde kamptan alelacele atılan mültecilerin geride bıraktıkları kişisel eşyaları ise Fransız polisi tarafından imha edildi.

İnsanlık bu değil

Mülteci krizinin Suriye meselesiyle birlikte ses getirdiğini söyleyen Uluslararası Mülteci Hakları Derneği Başkanı Uğur Yıldırım, "Dünyanın en fakir ülkeleri bile Avrupa'dan daha fazla mülteciye sahip çıkıyor" dedi. Dünya üzerindeki mülteci coğrafyasına dikkat çeken Yıldırım, "Türkiye şu anda dünyada en fazla mültecinin olduğu ülke. Yol üzerlerine dikenli teller koyarak mülteci akını durdurabilirsiniz ama insanlığı durduramazsınız. Suriye gerçeğini Avrupa'nın hissetmesi gerekiyor. Bunun için kapılar mültecilere açılabilir" şeklinde konuştu. İHH Yönetim Kurulu Üyesi İzzet Şahin ise Ege kıyılarına vuran Aylan bebeğin dahi Avrupa'nın mülteci tutumunu değiştirmediğini söyledi.

AB bedel ödemeli

Kapıları kapatarak insanları mağdur eden Batı ülkelerinin Suriye'de sebep oldukları savaşın bedelini ödemeleri gerektiğini vurgulayan Suriyeli Türkmen lider Samir Hafez, "Türkiye'nin Avrupa'ya açılan kapıları kapalı olduğu için deniz yolunu kullanan mültecileri de hatırlatan ve birçoğunun denizlerde boğularak trajik şekilde hayatını kaybettiğini dile getiren Hafez, "Avrupa, yüksek tahsilli olanları alıp geri kalanları reddediyor. Bu durum aslında mültecilere dahi ne kadar çıkar amaçlı yaklaştıklarını gösteriyor" ifadelerini kullandı.

Türkiye'yi örnek alın

Suriyeli Dernekler Platformu Başkanı Mehdi Davut, "Her ne kadar ben Suriyelilerin Avrupa'ya gitmelerine karşıysam ve ülkelerine yakın olmalarını istiyorsam da insanlık adına artık Avrupa'nın da bu yükün altına girmesi gerekiyor. Ancak Avrupa'nın mülteci akınıyla yüzleşmesi için sınırlarda insani koridorlar açılmalı. Mülteciler Avrupa sınırlarına dayanarak, bu sorunu onlara canlı olarak göstermeli" dedi. Avrupa ve Amerika'nın hem savaşa müdahil olduğunu hem de bunun sonuçlarını umursamadığını söyleyen Davut, "Herkesin Türkiye'yi örnek alması lazım. Türkiye "Açık Kapı" politikasıyla tüm mültecilere kucak açarken Avrupa sırtını dönmesin. Türkiye mülteciler ülkeye girerken uyguladığı açık kapı politikasını çıkarken de uygularsa Avrupa gerçeklerle yüzleşir" açıklamasında bulundu.

Neslihan Önder

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber