'Avrupalılar mülteci akınını durdurmamızı istiyor ama'

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 04 Şubat 2016 21:23, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Avrupalılar mülteci akınını durdurmamızı istiyor ama'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'den Türkiye'ye gelen mülteci sayısının 2 milyon 700 bini aştığını belirterek, "Dünyada Türkiye'den başka sayıda mülteci bakan başka bir ülke yok. Hala da geliyorlar, şu anda Halep'ten yaklaşık 10 bin kişi Türkiye'ye geçmek üzere sınırda bekliyor. Sürekli Rusya bombalıyor, rejim bombalıyor fakat dünya sessiz, Avrupa Birliği sessiz, Birleşmiş Milletler sessiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ekvador Devlet Başkanı Rafael Correa baş başa görüşmelerinin ardından, heyetlerarası görüşmede iki ülke heyetlerine başkanlık etti.

Burada konuşan Erdoğan, Ekvador'u ziyaret eden ilk Türk Cumhurbaşkanı olmanın gururunu yaşadığını belirterek Türkiye'nin, Latin Amerika ve Karayipler bölgesiyle ilişkilere önem verdiğini söyledi. Bu önem çerçevesinde bölge ülkelerinde yeni büyükelçilikler açtıklarını, Türkiye'nin Kito büyükelçiliğinin 2012, Ekvador'un Ankara büyükelçiliğinin de 2009'da açıldığını anlattı.

Correa ile kalkınma için ticaret anlaşması ve ticari konuları detaylı görüştüklerini ifade eden Erdoğan, "Ticaret hacmimiz, dalgalı bir süreç takip ediyor. Şu anda 119 milyon dolarlık ticaret hacmine sahibiz, ihracatımız 37,4 milyon dolar, ithalatımız ise 81,6 milyon dolar. Bu rakamı geneli itibariyle yetersiz görüyoruz, bunu artırma imkanına sahip olduğumuza inanıyorum. Bizim Ekvador'a vereceğimiz, buradan da alacağımız çok şey var" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, heyetinde yüzü aşkın Türk işadamı bulunduğuna işaret ederek Türk ve Ekvadorlu işadamlarının birlikte teşebbüslere girişebileceklerini, Türkiye, Ekvador ya da üçüncü bir ülkelerde müşterek adımlar atabileceklerini söyledi. Görüşmelerde askeri, siyasi, ticari, ekonomik, kültürel birçok alanı değerlendirme imkanı bulduklarını dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

"284 bin kilometrekare yüz ölçüme sahip Ekvador'da Türkiye olarak altyapıda ve üstyapıda birçok şeyleri yapmaya muktediriz, bu konuda ciddi deneyime sahibiz. Sağlık, eğitim sektörlerinde birçok adımlar atmaya muktediriz, bu deneyime sahibiz. Yoksulluğun düşürülmesi noktasında bizim 13-14 yılda aldığımız yol, geldiğimiz nokta, çok çok farklı. Yoksulluğu adeta yok denecek noktaya getirmiş durumdayız. Kişi başına milli geliri 3 bin 500 dolardan aldık, şu anda 10 bin 500 dolara kadar tırmandırdık. Bu gelişmeler, bu adımlar, bir istikrarın, güvenin neticesinde olmuştur. İnsanlar, size inanıyor, güveniyorsa girişimci yatırımcı size inanıyor, güveniyorsa bu adımları atmak, hem yurt içinde hem yurt dışında girişimcileri yakalamak mümkün olur. Devletçi politikaları bir yana bıraktık, burada bu süreçte özel sektörü özellikle teşvik ettik. Kolay değil 13-14 milyar dolar gibi bir yatırımı her yıl yapmış olmak, bir risk ister ama bu riski alabilmesi için girişimci devleti arkasında görmek ister. Şu anda bizim özellikle son 14 yıldaki yatırımlarımıza baktığımız zaman, reel yatırım noktasında, yerli ve yabancı ortaklığı sürekli olarak artıyor. Bu yıl, 14,1 milyar gibi bir yatırım söz konusu."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ve Ekvador arasındaki ikili ticareti daha dengeli hale getirmek istediklerini vurgulayarak Türkiye'nin müteahhitlik sektöründe Çin'den sonra dünyada ikinci ülke olduğunu, Ekvador'da Türk müteahhitlerinin altyapı ve üstyapı yatırımlarında önemli bir mevki alabileceğine inandığını söyledi.

Türkiye'de 2002'ye 6 bin kilometre bölünmüş yol bulunduğunu, son 14 yılda ise 18 bin kilometre bölünmüş yol yapıldığını aktaran Erdoğan, bu yollarla vatandaşların seyahatlerinde rahat ettiğini, trafik kazası oranlarının düştüğünü, kargo taşımacılığının ucuzladığını anlattı.

Havalimanından şehir merkezine gelirken kullandığı yolları çok kaliteli bulduğunu ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:

"Benim bir ifadem var, 'Yol medeniyettir' derim. Bunlar, medeni olanın en güzel ifadesidir. Yolların olmadığı yerde, medeni olmak söz konusu değil. Bu yollar, medeniyetin en güzel çağrışımıdır. Bir ifadem daha var, 'Su medeniyettir.' İstanbul'a Belediye Başkanı olduğum zaman İstanbul susuzdu. Susuz olan İstanbul'da medeniyetten bahsetmek mümkün değildi. 1-1,5 yılda İstanbul'u suya kavuşturduk. Bir insanın en önemli arkadaşı sudur, hem içerek hem kullanarak, o bakımdan şu anda İstanbul'un su sorunu kalmadı. Bizde bir laf var, derlerdi ki 'Su akar, Türk bakar.' Biz, bunu değiştiriyoruz, 'Su akar, Türk yapar.' Barajlar yapacağız içme suyu elde edeceğiz, barajlar yapacağız kullanma suyu elde edeceğiz, barajlar yapacağız hidroelektrik santrallerle enerji elde edeceğiz, barajlar yapacağız çevreyi güzelleştireceğiz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Hava Yolları'nın İstanbul-Sao Paulo-Buenos Aires hattına ilave İstanbul-Bogota seferlerinin yıl ortasında başlatılmasının hedeflendiğini belirterek sivil havacılık konusunun 2012'de imzalanan hava ulaştırma anlaşmasıyla yeni bir boyuta kavuştuğunu, bu anlaşmayla elde edilen 14 frekanslık yolcu ve sınırsız kargo uçuş hakkının yakın zamanda operasyonel hale gelmesini ümit ettiğini ifade etti.

Bölgede kalkınma projeleri yürüten TİKA'nın Ekvador sahilinin temizlenmesi projesine kanalize olacağını ve bölgeye yönelik faaliyetlerin eşgüdümü için Meksiko'da ofis açtığını, kısa zamanda Bogota'da da yeni bir ofis açacağını anlatan Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı:

"TBMM ile Ekvador Ulusal Meclisi arasındaki işbirliğini de çok çok önemsiyorum. Kültür, eğitim alanında birçok işbirliği geliştirmemizde faydalar olduğuna inanıyorum. Dışişleri Bakanlıklarımızın diplomasi akademileri arasındaki işbirliğinden memnunuz, bugüne kadar 7 genç diplomatınız uluslararası genç diplomatlar programımıza katıldı, bunun artarak devamını isteyebiliriz. Türkiye bursları olarak Ekvadorlu öğrencilere yüksek öğretim için burs tahsis edildi, şu ana kadar 8 adet. Bunun sayısını artırmamız mümkündür. Bilim ve teknoloji alanında TÜBİTAK ile işbirliğimiz söz konusu, bunları yapabiliriz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'den Türkiye'ye gelen mülteci sayısının 2 milyon 700 bini aştığına, şu ana kadar yapılan harcamanın 9 milyar doların üzerine çıktığına dikkati çekerek şöyle devam etti:

"Birleşmiş Milletler, bize yardım olarak 455 milyon dolar vermiştir. Başka bir destek yok, kaldı ki belediyelerimizin, sivil toplum kuruluşlarının yaptığı harcamaları söylemiyorum, bu 9 milyar dolar devletin kendi bütçesinden çıkan harcama. Suriye'den Türkiye'ye gelen mülteci sayısı 2 milyon 700 bini geçti. Dünyada Türkiye'den başka bu sayıda mülteci bakan başka bir ülke yok. Hala da geliyorlar, şu anda Halep'ten yaklaşık 10 bin kişi Türkiye'ye geçmek üzere sınırda bekliyor. Sürekli Rusya bombalıyor, rejim bombalıyor fakat dünya sessiz, Avrupa Birliği sessiz, Birleşmiş Milletler sessiz."

Erdoğan, Türkiye'nin terörle mücadelesinin de hız kesmeden devam ettiğini vurgulayarak "Terörle mücadelemizi başta DAİŞ olmak üzere PKK, YPG, PYD gibi birçok örgütlerle aynı şekilde kararlı durumda devam ettiriyoruz, devam ettireceğiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak'tan gelenlere de Türkiye'nin ev sahipliği yaptığını ve bunu insani görev olarak yerine getirdiklerini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Cenevre Görüşmeleri dün 25 Şubat'a ertelendi. Bugün buradan ben de düşüncelerimi dünya ile paylaşmak istiyorum, bu görüşmeler devam ederken, Suriye halkına yönelik hava bombardımanları ve saldırılar da devam ediyordu. Son olarak Halep'e yönelik saldırılar neticesinde binlerce sivil Türkiye'ye doğru harekete geçti. Avrupalı dostlarımız bizden mülteci akınını durdurmamızı istiyor. Suriye'de bunlar yaşanırken soruyorum ben, bu akım nasıl durdurulacak?" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ekvador Devlet Başkanı Rafael Correa baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından Carondelet Başkanlık Sarayı'nda ortak basın toplantısı düzenledi.

Ekvador'u ziyaret eden ilk Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olmaktan dolayı memnuniyet duyduğunu ifade eden Erdoğan, 2012 yılında Correa'nın Türkiye'ye bir ziyaret yaptığını ve ziyarette Başbakan sıfatıyla kendisiyle görüştüğünü hatırlattı. Erdoğan, "Ekvador ile diplomatik ilişkilerimizin 1950 yılında tesis edildiği düşünüldüğünde esasen bu ziyaretler çok gecikmiş vaziyette" dedi.

Correa ile yaptıkları baş başa ve heyetler arası görüşmelerde, gündemlerindeki tüm hususları ve bu konularda neler yapıldığı ve neler yapılabileceği konularını görüşme fırsatı bulduklarını belirten Erdoğan, şunları söyledi:

"Ülkelerimiz arasındaki ilişkilerin hukuki altyapısını güçlendirecek bazı anlaşmalara bugün bakanlarımız, yetkili arkadaşlarımız imzalarını atmış bulunuyorlar. Güvenlik İşbirliği Anlaşmasını, TİKA ve SETESİ İşbirliği Mutabakat Zaptını bugün imzalamış bulunuyoruz, DEİK ile PRO-EKUADOR arasında İş Konseyi Kuruluş Anlaşması iş konseyinde ayrıca imzalanacak. Ayrıca ilişkilerimizin daha da derinleştirilmesi için atılabilecek yeni adımlar konusunda şubat ayı sonunda Ekonomi Bakanı ülkemizi ziyaret edecek ve ekonomi bakanlarımız kendi aralarında bu görüşmeleri yapmak suretiyle özellikle serbest ticaret anlaşması noktasında ne gibi adımlar atacağız, atmamız gerekir bunlar da Türkiye'de ayrıca görüşülecek."

- "Bürokratik oligarşi kalkınmanın önündeki en büyük engeldir"

Yaptıkları görüşmelerin en öncelikli konusunun, Kalkınma için Ticaret Anlaşması olduğunu dile getiren Erdoğan, anlaşmaya yönelik müzakere sürecinin vakit kaybedilmeden sonuçlandırılması konusunda hemfikir olduklarını ifade etti. Erdoğan, "Ben tabii değerli dostum Correa'nın pratik olması sebebiyle bir ortak yanımızın olduğun da görmüş bulunuyorum, bu da beni ayrıca sevindirdi. Çünkü bu işte pratik olmadan çözüm olmuyor ve biz bürokratik oligarşiye de özellikle bu işleri mahkum etmememiz gerekiyor. Çünkü bürokratik oligarşi kalkınmanın önündeki en büyük engeldir" dedi.

İki ülke arasında 119 milyon dolarlık ticaret hacmi bulunduğunu ve kendilerinin bunu çok küçük gördüklerini söyleyen Erdoğan, "Görüşmemizde 'ilk etapta bunu bir 500 milyon dolara hatta hatta 1 milyar dolara çıkarmanın hesabını yapalım, adımlarını atalım bunun için de iş adamlarını bu konuda teşvik etmemiz gerekir' dedik" ifadesini kullandı.

Erdoğan, "İş adamlarımızın müşterek atacağı adımlar, hatta üçüncü ülkelerde atacakları adımlar inanıyorum ki Türkiye ile Ekvador'u çok daha farklı bir yere doğru sevk edecektir" dedi.

Ekvador'un kalkınan, gelişen ve altyapı yatırımlarına ağırlık veren bir ülke olduğuna işaret eden Erdoğan, "Ülke olarak Ekvador'un bu kalkınma hamlelerini yakından ve ilgiyle takip ediyoruz. Müteahhitlik sektörü, ülkemizin en güçlü ve en başarılı olduğu alanların başında geliyor. Dünyada Çin'den sonra müteahhitlik sektöründe ikinci sıradayız. Türk müteahhitlerinin bu başarısı burada da atılacak birçok adımlarda da inanıyorum ki takdire şayan olacaktır. Firmalarımız, bu engin birikimlerini Ekvador'un da hizmetine sunmayı arzu ediyor" şeklinde konuştu.

Ekonomi Bakanlığının önümüzdeki aylarda işbirliği fırsatlarını ele almak üzere, Türkiye Müteahhitler Birliği'nden firma temsilcileri ile Ekvador, Kolombiya ve Peru'ya bir ziyaret düzenleyeceğini dile getiren Erdoğan, bu ziyaretin yeni işbirliği projelerine vesile olacağına inandığını bildirdi. Ekvadorlu iş adamlarını ve girişimcilerini de Türkiye'ye davet eden Erdoğan, iş konseyi toplantısının ülkelerin potansiyelini harekete geçirmek için önemli bir zemin olacağını ifade etti.

- "Cenevre'den ümidi olan var mı?"

Görüşmede bölgesel ve küresel konuları da ele aldıklarını söyleyen Erdoğan, Türkiye'nin de içinde bulunduğu bölgenin sancılı ve meşakkatli bir dönemden geçtiğini belirtti.

"Suriye krizi, yakın tarihin İkinci Dünya Savaşı'ndan sonraki en büyük insani trajedisine yol açmış durumda" ifadesini kullanan Erdoğan, Türkiye'de sadece Suriye'den gelen mülteci sayısının 2 milyon 700 bin rakamına ulaştığını, dünyada bu kadar mülteciyi ağırlayan bir başka ülke bulunmadığını bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Bildiğiniz gibi Cenevre Görüşmeleri dün 25 Şubat'a ertelendi. Bugün buradan ben de düşüncelerimi dünya ile paylaşmak istiyorum, bu görüşmeler devam ederken Suriye halkına yönelik hava bombardımanları ve saldırılar da devam ediyordu. Son olarak Halep'e yönelik saldırılar neticesinde binlerce sivil Türkiye'ye doğru harekete geçti. Avrupalı dostlarımız bizden mülteci akınını durdurmamızı istiyor. Suriye'de bunlar yaşanırken, soruyorum ben, bu akım nasıl durdurulacak? Rusya, rejim, ağır bombardımanlar altında bu insanları tutarken, bu insanların oradan kaçmaktan başka bir çözümü olabilir mi? Bir diğer, bu insanlar nereye gidecekler? Müzakerelerin netice vermesi için bu saldırıların derhal durdurulması gerekmiyor mu? Bu saldırıları durduramayan dünya, bizden mülteci akınını durdurmamızı istiyor. Mantıkla bağdaşmayan, hiçbir stratejide olmayan böyle bir anlayış olabilir mi? Önce bunu çözmemiz gerekiyor ve şu anda Cenevre anlaşması durdu. Şimdi soruyorum, Cenevre'den ümidi olan var mı? Tabii ki muhalefet böyle bir yaklaşıma, böyle bir anlayışa olumlu yaklaşmayacaktır ve burada oynanan oyuna, kurulan tuzağa da muhalefet gelmeyecektir."

Suriye'de 400 bin insanın hayatını kaybettiğine, 5 milyon kişinin de ülke dışında olduğuna işaret eden Erdoğan, "Bütün bunlar şu anda dünyanın destek vermeden, Türkiye'de biz yaptığımız harcamayla 9 milyar doları aşmış vaziyetteyiz, bu milli bütçeden yaptığımız harcama. Belediyelerimizin, sivil toplum kuruluşlarımızın yaptığı harcamaları söylemiyorum ve bütün bunları biz yaparken, bu harcamaları milli bütçeden oraya ayırırken bize Birleşmiş Milletler'den gelen destek ne biliyor musunuz? 455 milyon dolar. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Konseyi'nin geldiği nokta budur, bizim attığımız adım budur" dedi.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Binlerce yıllık kadim mirasa ev sahipliği yapan şehirler, kütüphaneler, ibadethaneler Suriye'de tamamen yıkılmıştır, harap olmuştur. Tabi sormak gerekiyor, UNESCO nerede, bütün bunlara karşı tavır takınmanız gerekmiyor mu? Tarih yok oluyor, kültür yok oluyor, insanları zaten söyledim. Bütün bunlar karşısında yeri geldiği zaman bakıyorsunuz bir kaza, bir ördeğe petrol yığınları arasında 'ölüyor' diye kıyamet koparanlar dünyayı ayağa kaldıranlar, 400 bin insanın öldüğü bir Suriye'de ses çıkarmıyorlar. Aynı şekilde bütün bu tarihi miraslar gidiyor, ses çıkarmıyorlar. Bizim canımız yanıyor. Çünkü biz damdan düştük. 2 milyon 700 bin insan şu anda bizde misafir."

BM Mülteciler Yüksek Konseyi Başkanı Gutierrez'in Türkiye'deki bir çadırkenti gördüğünde modern bir kamp olduğunu söylediğini hatırlatan Erdoğan, Türkiye'de çadırkent ve konteynırkentler olmak üzere iki tür kamp bulunduğunu ve 280 bin insanın buralarda misafir edildiğini söyledi. Erdoğan, "Ayrıca ülkenin tüm şehirlerine dağılmış olan mülteciler var. Onlar da o şehirlerde belediyeler, STK'lar veya kiraladıkları evlerde kalıyorlar. Ve biz bu insanların dinine, diline, ırkına bakmadan bunları ülkemizde ağırlıyoruz" dedi.

- BM Dünya İnsani Zirvesi'ne davet

Mayıs ayında İstanbul'da düzenlenecek BM Dünya İnsani Zirvesine, Ekvador'un en üst düzeyde katılım sağlamasını beklediklerini ve Correa'dan bunun sözünü aldığını söyleyen Erdoğan, dünyada en çok canlı türünü barındıran Galapagos Adalarına sahip Ekvador'un, EXPO Botanik 2016'ya katılmasını da arzu ettiklerini bildirdi.

Dünya turizminde Ekvador-Türkiye işbirliğinin de bu atılacak adımlarla geliştirilmesinin mümkün olacağını söyleyen Erdoğan, botanik fuarının geçici değil kalıcı olduğunu ve Ekvador'un da burada olmasının tanınması konusunda fayda sağlayacağını belirtti.

Türkiye'nin Ekvador'da düzenlenecek Habitat toplantısına üst düzey katılım sağlayacağını söyleyen Erdoğan, "Başkan Correa'ya ülkenizin SELAK dönem başkanlığı sırasında gösterdiği başarılı liderlikten ötürü tebriklerimi sundum, sunuyorum. SELAK ile ilişkilerimizi daha da güçlendirme noktasında Ekvador'un desteğini bekliyoruz" dedi.

Türkiye'nin Latin Amerika bölgesine stratejik bir açıdan yaklaştığını, bölgede Meksika ve Brezilya olmak üzere 2 stratejik ortağı olduğunu anlatan Erdoğan, bölgedeki dış temsilcilik sayısını 14'e çıkardıklarını söyledi.

Erdoğan, "Şili ile mevcut Serbest Ticaret Anlaşmamıza ilaveten Ekvador, Peru, Kolombiya ve Meksika ile müzakere yürütüyoruz. SİKA ile de bir blok halinde müzakerelere başlamayı teklif ettik. Bölgeyle olan ilişkilerimizi daha da geliştirmek için Orta Amerika Entegrasyon Sistemi, Amerika Devletler Örgütü, Karayip Devletler Birliği ve Pasifik İttifakı gibi bölgesel örgütlere gözlemci üye olduk. Meksika'da 2015 yılında açtığımız ve Kolombiya'da yakında faaliyete alacağımız TİKA ofislerimizle kalkınma konusunda işbirliğimizi artırmayı hedefliyoruz" diye konuştu.

Türk Hava Yolları'nın (THY) bölgede yeni noktalara doğrudan uçuşlar başlatmasını planladıklarını söyleyen Erdoğan, "Önümüzdeki dönemin ilişkilerimizin sağlam temeller üzerinde yükseldiği, adeta altın çağını yaşadığı bir süreç olacağına inanıyorum. Değerli Dostum Corea'ya, şahsıma, heyetime ve iş adamlarımıza gösterdiği misafirperverlikten ötürü özellikle teşekkür ediyorum. Bu vesileyle tüm Ekvador halkına en kalbi selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum" dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber