Bademcikler ne zaman alınmalı?

Kaynak : Vatan
Haber Giriş : 02 Kasım 2006 09:10, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Anıl Güngör, ?Bademcik ve geniz etinin alınması için bazı şartlar var. Bunların başında çok sık enfeksiyon geçirmek geliyor? diyor. Peki ne kadar sık? Altı ay içinde en az 4 ve daha fazla...

Çocukken her kış, en az 2-3 kez bademciklerim şişerdi. Ateşler içinde, yatak döşek yatardım... Bir haftadan önce de düzelemezdim. Şimdi çevreme bakıyorum, yine herkesin çocuğu hasta. Malum kış geldi, okullar açıldı, bulaşıcı hastalıklar ortalıkta kol geziyor. Peki ama bu hastalıktan korunmanın yolu yok mu? Hadi korunamadık diyelim, ne yapmak gerekiyor? Aldırmak çözüm mü? Ya da alınmazsa kalp ve böbreklere zarar verir mi? Bu ve benzeri pek çok konuyu Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Anıl Güngör'le konuştuk.

BADEMCİKLER NE İŞE YARAR?

* Hocam bademciklerin görevi ne?

Şöyle anlatayım; geniz eti ve boynumuzdaki lenf bezelerini aslında birbirine bağlı bir karayolu sistemine benzetebilirsiniz. Bunlar birbirine lenf kanallarıyla bağlıdır. Lenf kanallarına otoyollar dersek, lenf düğümleri, yani bademcikler ve geniz etleri de ara istasyonlar ve şehirlerdir. Görevleri ise, bu bölgedeki bağışıklık cevabının ilk basamağı olmaktır. Solunum yoluyla, burnumuzdan ve ağzımızdan, yiyeceklerle aldığımız mikroplar, virüsler, sigara dumanı gibi iritanlar önce bağışıklık sisteminin bu ilk ayağıyla karşılaşırlar. Gözcü ya da ileri karakol diye de düşünebilirsiniz bademcik ve geniz etlerini. Buradaki özelleşmiş hücreler, mikrobu, virüsü gördükleri anda tanıyarak bağışıklık sisteminin diğer hücrelerine, bir başka deyişle askerlere tanıtıcı birtakım reaksiyonlarda bulunurlar. ?Düşman geldi, onu tanıdım. Üzerine kırmızı bir işaret koydum ki, benim esas vurucu askerlerim o kırmızı boyalı hücreleri yakalasın, öldürsün' diye... En çok bakteri ve virüslerle karşılaştığımız yaşlar çocukluk dönemi ve bu dönemde sistem aşırı çalışıyor. Ve çocuklarda bu sistemin önemi çok daha fazla.

* Neden?

Çünkü çocuklarda bağışıklık sisteminin diğer elemanları erişkinlerdeki gibi güçlü değil. Onun için bademcikler ve geniz eti çok çalışıyor. Çok çalışan bir organ da doğal olarak büyüyor. Dolayısıyla bademcikler ve geniz eti çocukluk çağlarında enfeksiyonlarla büyüyüp, büyük kalabilir. Ama bu dönem uzun sürmez. Yani bademcikler ve geniz eti kalıcı problem yaratmaz. Ergenlik çağından sonra hemen hemen atrofiye, dumura uğrarlar. Yani küçülür ve problem haline gelmezler.

* Peki küçülmüyorsa?

Çok nadiren küçülmüyorsa, ergenlik çağınının da ötesinde artık yapısını değiştirip nedbe dokusu halinde kalmışsa, o zaman problem yaratabilir.

* Ne gibi problemler?

Çocuklarda bademcikler ve geniz eti o kadar çok büyüyebiliyor ki, zaten küçük olan anotomiyi tamamen tıkıyabiliyorlar. Her hastalıkta biraz daha büyüyüp eski haline dönemeyebiliyorlar. Yani sık sık iltihaplanan bademcik ve geniz eti solunum yolunu tamamen kapatabiliyor...

BAĞIŞIKLIĞA KATKILARI VAR

* Geniz eti ve bademciklerin fonksiyonları aynı mı?

Evet. Bunların hepsi birbirine bağlı.

* Sadece bademciklerin mikropları topladığını sanıyordum...

Geniz eti de aynı dokudur, farkı sadece şudur: Bademciklerin bir kapsülü vardır. Yuvarlak haldedir. Geniz eti ise karnıbahar gibidir. Yumuşak damağın arkasındadır. Genizde yaygın olarak bulunur. Bunların bağışıklık sisteminde çok önemli, bakterileri, virüsleri öldürücü rol oynayan birtakım molekülleri salgılama yetenekleri vardır. O yolla da bağışıklıklığa katkıda bulunurlar.

* O zaman bademcikler hemen alınmamalı, değil mi? Çünkü doktora gidiyorsunuz, ?Aa şişmiş alalım bunları' diyor...

Hayır. Alınmamalı... Sadece şişmiş olmaları alınmaları için yeterli değil. Büyümüş olmaları onların fonksiyonel olduklarını, birtakım reaksiyonlar verdikleri için büyüdüklerini gösteriyor.

* Peki bademcikler ne gibi durumlarda alınmalı?

Şimdi modern endikasyonlar çok değişti. Eskisi gibi kolaylıkla alınmalarını önermiyoruz. Alınmaları için birtakım şartlar var. Bunların başında da çok sık enfeksiyon geçirmek geliyor.

* Ne kadar sık?

Altı aylık dönemde 4 ve daha fazla...

* Yılda iki-üç kez bademcik enfeksiyonu geçiriyor olmak yeterli kriter değil yani...

Hayır. Bu düşük bir kriter. Ama iki-üç defa ve streptokok dediğimiz özel bir bakteriyle enfekte oluyorsa bademcikler, bu ameliyat endikasyonuna giriyor. Çünkü streptekokun özelliği şu: Sadece bademcikleri, geniz etini enfekte etmekle kalmıyor. Vücutta da romatizmal kalp hastalığı, romatizmal böbrek hastalığı, eklem hastalığı gibi çok ciddi reaksiyonlara yol açabiliyor. Onun için 2 sene üst üste ve her sene ikişer kere, veya bir sene üç ya da daha fazla streptekokal enfeksiyon (beta) geçiriyorsa çocuk ve bu boğaz kültürüyle de saptanıyorsa, o zaman bademciklerin alınmasına karar verilebiliyor.

* Bu durumda bademcikleri bırakmak tehlikeli yani?

Evet.

* Streptekok nasıl bulaşıyor peki?

Damlacık enfeksiyonu yoluyla... Genellikle hedef organ bademcikler ve geniz eti olduğu için o organda enfeksiyon oluyor.

* Bademciklerle birlikte geniz etini de alıyor musunuz?

Yaş grubuna bağlı olarak evet. Eğer streptekokal enfeksiyon 6-7 yaş çocuğunda varsa, geniz eti de aynı mikropla çok kolaylıkla enfekte olacağı için aynı zamanda alıyoruz. Bademcikleri ve geniz etini almamızda çok önemli bir endikasyon da uyku apnesi dediğimiz solunum yolunun tıkanmasına bağlı, uykuda solunum sıkıntısı.

Kİmdİr?

Amerika'da uzmanlaştı

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni bitirdi. Aynı üniversitede ?Kulak Burun Boğaz' ihtisasını tamamladı. Üst ihtisas için Amerika'ya, Chicago Üniversitesi'ne gitti. Kazandığı bursla 3 sene rinoloji (burun ve sinüs hastalıklarının tümü) ve alerji üzerine araştırmalar yaptı. Ardından Arkansas Üniversitesi'nde ?Çocuk Kulak Burun Boğaz' hastalıkları üzerine bir üst ihtisas daha yaptı. İhtisasını tamamlar tamamlamaz Pittsburgh Çocuk Hastanesi'nde öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladı. Ulusal ve uluslararası 12 ödül sahibi olan Op. Dr. Anıl Güngör, Anadolu Sağlık Merkezi'nde Türkiye'de bir ilke imza attı ve ?Çocuk Kulak Burun Boğaz' branşını kurdu. Bir yıldır da başında...

Patatesi kızartmadan önce mikrodalga fırında pişirin, kanser riskini azaltın

Mersin Üniversitesi'nde yapılan ve yabancı basın kuruluşlarıyla internet sitelerinde geniş yer bulan bir araştırmada, patatesi kızartmadan önce mikrodalga fırında pişirmenin, kansere neden olan maddelerin azalmasını sağlayabileceği belirlendi. İngiltere'nin Journal of the Science of Food and Agriculture dergisinde yayınlanan ve Yard. Doç. Koray Palazoğlu tarafından yapılan araştırmada, mikrodalga fırınla yapılacak ön pişirme sayesinde, yüksek sıcaklıklarda kızartmayla ortaya çıkan kanser yapıcı ?acrylamide' adlı madde oranının azalmasının, aynı anda zaman tasarrufu sağlanabileceği ortaya çıktı.

KIZARTMA SÜRESİNE DİKKAT!

Araştırmada, mikrodalga fırında patatese ön pişirme uygulandıktan sonra kızartma süresinin azaltılmasının acrylamide oranını önemli ölçüde azalttığı belirlendi. Ön pişirmeden sonra 190 derecede kızartılan patatesin acrylamide oranının tüm yüzde 60, 150 derecede kızartılanının yüzde 36 azaldığı ortaya çıktı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber