AB'nin Türkiye politikasına sert eleştiriler

Batı basınında, Avrupa Birliği'nin Türkiye ile ilgili tutumunun eleştirildiği üç sert yazı yayımlandı.

Haber Giriş : 07 Mart 2016 13:11, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
AB'nin Türkiye politikasına sert eleştiriler

BBC Türkçe'nin haberine göre; bunlardan ilki, İngiliz Times gazetesinin editoryal yazısı. Yazıda, Ortadoğu'daki gelişmelerin Batı'yı, Erdoğan'ın 'otoriter ve kaprisli' tutumunu eleştirmekten alıkoymaması gerektiği görüşüne yer veriliyor.

Yazının başında bugün AB ve Türkiye arasında bir göçmen krizi zirvesi gerçekleştirileceği hatırlatılıyor. Times, "AB'nin Türkiye'ye, kaçak göçmen akınını durdurması için 3 milyar euro vermeyi kabul ettiğini ancak karşılığında bir şey görmediğini, Türkiye'nin daha fazla para istediğini" belirtiyor.

Gazete, "kilit bir stratejik NATO müttefikini kızdırmaktan korkan, eli zayıf Avrupalıların, bu nedenle Türk hükümetinin son dönemdeki korkunç tavrını önemsemediğini" öne sürüyor.

Gazete, "normal zamanlarda bu tavır çabuk ve açık bir kınamayı hak eder" diye yazıyor.

Yazının sonunda, "Türkiye'nin dünyanın istikrarsız bir bölgesinde, kendisine soğuk davranılamayacak kadar önemli bir müttefik olduğu" belirtiliyor.

Gazete, bununla birlikte, "bölgedeki istikrarın sağlanmasında Türkiye'ye ihtiyacın, Batı'nın, Erdoğan'ın git gide artan çok kötü ve kaprisli tutumunu eleştirmekten alı koymaması, bunun Batı'yı susturmaması gerektiğini" ekliyor.

"UTANÇ VERİCİ"

Independent gazetesinde bugün yayımlanan bir analizde, AB'nin göçmen krizinde işbirliği beklentisi nedeniyle Türkiye'de gitgide artan otoriter uygulamalara sessiz kaldığı yorumu yapıldı.

Yorum yazısı gazetenin İstanbul muhabiri Laura Pitel imzasıyla yayımlandı. "AB utanç verici şekilde Türkiye'deki insan haklarına yönelik saldırıları görmezden geliyor. Ve ne için?" başlıklı yazıda Pitel özetle şu görüşleri savunuyor:

"Brüksel, Avrupa'ya insan akınını önlemeye yardımcı olması karşılığında Türkiye'de git gide artan otoriterliği görmezden gelmeye niyetli olduğunu önceden belli etmişti. Ancak Zaman gazetesinin ele geçirilmesinin (Cuma günü) zamanlaması daha utanç verici olamazdı... Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Donald Tusk'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'la el sıkışmasından hemen sonra, Zaman gazetesi binası dışındaki göstericilere biber gazı sıkıldı."

"Bir zamanlar Müslüman demokrasi için bir model olarak desteklenen Adalet ve Kalkınma Partisi bugün, Batı başkentlerinde gitgide daha fazla bir şekilde, kaçan bir tren olarak görülüyor."

"NAİFLİK OLUR"

Gazetenin editoryal yazısında da bugün AB ile Türkiye arasında yapılacak zirve ele alınmış.

Yazıda, "Türkiye ile AB arasındaki bir anlaşmanın mültecilerin Avrupa'ya akışını keseceğini umut etmek naiflik olur" görüşüne yer veriliyor.

Gazete, Donald Tusk'ın kaçak göçmen akınıyla mücadele konusunda bir mutabakata varılmasına dair umut veren açıklamalarını şöyle yorumlamış:

"Daha önce yapılan, 3 milyar euroluk anlaşmaya rağmen binlerce insanın Ege üzerinden akışını göz önünde bulundurursak, ortadaki bu yeni parlak fikrin daha iyi bir şekilde sorunun üstesinden geleceğine inanmak için bir neden olur mu?"

Independent, sorunun asıl çözümünün insan kaçaklığıyla mücadele olduğunu savunuyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber