Ömer Çelik'ten Rıza Sarraf yorumu

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik AK Parti Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi. Rıza Sarraf'ın Amerika'da tutuklanmasını "Savcının tasarrufu" olarak değerlendiren Sarraf, "İbretle izlediğim şudur, Amerika'daki bir savcının tasarrufu üzerinden iç siyasetin nasıl dizayn edilebileceğine yönelik hastalıklı bir muhalefet var" dedi. Çelik'in açıklamaları:

* Terör eylemine karşı Belçika'nın acısını paylaştığımızı bir kere daha ifade ediyoruz. İnsanlığın ortak acısıdır. Terör örgütlerine karşı topyekün tavır almalıyız.

* DAEŞ'e gösterilen hassasiyetin PKK'ya gösterilmemesi açık bir çifte standarttır.

* Bir diğer çifte standart da PKK ile PYD'ye yöneliktir.

* PKK yönetiminin hesaplarının bir parçası olarak teröristler bir hiç uğruna yok olacaklardır. Bu şekilde ulaşılacak bir siyasi amaç yoktur. Siyasi katılım yollarının kapalı olduğu dönemde bu belli bir etki alanı bulabiliyordu. Ama bugün bu yol açıktır. Terör dünyanın her yerinde insanlığa karşı işlenen suçtur.

* Kırım'ın ilhakının ikinci yıldönümü. Türkiye Kırım'ın ilhakını tanımamıştır. Kırım Tatarlarının haklarının korunması için hassasiyetimiz devam ediyor.

* Hükümetin vaatlerinin yüzde 100'e yakını gerçekleşti. Takvimde bir aksama olmaksızın vaatler yerine getiriliyor. AK Parti hükümetleri her zaman reform hükümetleri oldu. En son taşeronlarla ilgili bir karar alındı. Bundan yarar görecek bütün vatandaşlarımızı da tebrik ediyoruz.

"YENİ TALEPLERLE İŞİ YOKUŞA SÜRMEYE GEREK YOK"

Dokonulmazlık, parlamentolara verilmiş bir haktır. Parlamenter sistemin herhangi bir şekilde baskı altına girmemesi için yapılan bir düzenlemedir. Uzun süredir fezlekeler var. Bu siyaset üzerinde bir yüktür. Bazı vekillerin de aleni bir şekilde terör örgütüne destek verdiği görülmüştür. Parlamentoda nefret suçu savunulamaz. Teröre destek verilemez. Parlamentonun saygınlığı bizzat dışarıya karşı konulmuşken bizzat parlamento içinde kirleniyorsa adım atılması gerekir. Teröre destek verenlerin dokunulmazlığının kaldırılması toplumsal talep olmuştur. Diğer fezlekelerle ilgili birtakım argümanlar ortaya atıldı. Sayın Başbakanımız da 'Buyrun hepsini kaldıralım' dedi. Bu kadar fezleke ile ilgili siyasetin bunu daha fazla taşımasına gerek yok. Siyaset bu yükten kurtulmaya karar vermiştir. Şimdi yeni teklifler geldi. Bunları arkadaşlarımız değerlendirecek. Burada CHP'nin, MHP'nin, HDP'nin taleplerini karşılayan bir karşılık vermiştir Sayın Başbakan. Her seferinde yeni talepler getirerek işi yokuşa sürmeye gerek yok. Bir anayasa değişikliği ile topluca bu yükü aşalım diyoruz. Sürekli olarak geçmişteki birtakım fezlekeler gündeme getiriliyor. Aktif siyasette olmayanların yargılanmalarının önünde bir engel yok.

"UYARILARIMIZIN DAHA FAZLA DİKKATE ALINMASINI İSTİYORUZ"

Saldırganın Türkiye tarafından iade edildiği ve karşı tarafın uyarıldığı nettir. Saldırganın bizdeki kayıtlarında terör ile ilgili bilgi yoktu deniliyor. Biz DAEŞ adına eylem gerçekleştiren saldırganı yakalamışız, Suriye tarafına geçmesine izin vermemişiz ve iki tarafı da uyarmışız. Bu herkese gösteriyor ki hem Türkiye'nin içinde hem Türkiye'nin dışında 'Türkiye DAEŞ'i koruyor' gibi yalan propagandasını önlüyor. Teröre karşı daha yakın bir işbirliği gerekmektedir. Türkiye bu saldırıdan dolayı büyük üzüntü duymaktadır. Uyarılarımızı yapmaktayız ve ciddi bir işbirliği içinde uyarılarımızın daha fazla dikkate alınmasını istiyoruz.

"AMERİKALI SAVCININ TASARRUFU ÜZERİNDEN HASTALIKLI FAALİYET"

(Rıza Sarraf'ın tutuklanması) Amerika'daki bir savcının tasarrrufu. İbretle izlediğim şudur, Amerika'daki bir savcının tasarrufu üzerinden iç siyasetin nasıl dizayn edilebileceğine yönelik hastalıklı bir muhalefet var. Hastalıklı birtakım muhalif çabalara lojistik unsur üretmeye çalışan haber ve yorumlar yapılıyor. Türkiye'nin içi ile ilgili söylenenlerin gerçekçi olduğunu düşünmüyorum.