Bir ülke için en büyük tehlike: Kifayetsiz muhterizm

Kaynak : Yeni Şafak
Haber Giriş : 27 Mart 2016 19:12, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Bir ülke için en büyük tehlike: Kifayetsiz muhterizm

Sözün aslı, kifayetsiz muhteris. Bir insan tipini en iyi özetleyen sözlerden biri bence. Bu durum öylesine yaygınlaştı ki son zamanlarda, bir akım haline geldi neredeyse. Bu yüzden'kifayetsiz muhterizm' diye bir deyim buldum bunu anlatmak için.

Bir sisteme, bir kuruma, bir harekete ya da cemaate kifayetsiz muhterisler kadar zarar veren başka bir şeyin olabileceğini sanmıyorum. Bu nedenle Allah (cc) Kur'an-ı Kerim'de, Emaneti (işi) ehline veriniz (Nisa 58) diye kural koymuştur. Kifayetsizlik, bir dini bile perişan edebilir. Bu büyük tehlikenin önüne gemek için Allah, Müslümanları uyarmıştır bu ayette.

Hem kifayetsiz, hem muhteris olan iki kat zarar verir

Kifayetsiz olanlar, yani bir konuda yeterince donanıma, bilgiye, yönetme kabiliyetine sahip olmayanlar, bir çok şeye zarar veriyorken, bu kişinin bir de muhteris olduğunu düşünün. Hem kifayetsiz, hem de muhteris olanın vereceği zarar, iki kat daha fazladır.

Bir insanın kifayetsiz olması düzeltilebilir bir durumdur. Eğitim verirsiniz, öğretirsiniz, destek programları yaparsınız ve ihtiyaç duyduğu kifayeti sağlarsınız. Böylece ehliyet sahibi biri olabilir.Kifayetsizlik, sonradan öğrenilebilen ve değiştirilebilen bir durumdur.

Ancak muhterislik bir huydur ve sonradan değiştirilmesi neredeyse imkansızdır. İnsanın en kötü huylarından biridir hatta.Genellikle kifayetsiz olan insanlar muhteris olurlar. Cehalet muhterisliğin besin kaynağıdır. Bir yere gelmek için, bir şeyi ele geçirmek için, bir koltuğa oturmak için her şeyi yapmayı mubah sayanlar muhterislerdir.

Ehliyet sahibi hırslı, kifayetsizler muhteris olur

Hırslı olmak ve muhteris olmayı bir birine karıştırmamak gerek. Ehliyet sahibi olanlar hırslı olur, kifayetsizler ise muhteris olur. Bir işi başarmak, bir hedefe ulaşmak, bir sorunu çözmek için gösterilen kişisel çaba ve irade hırslı olmayı gerektir. Hırslı insanlar, başarı için başkasını kötülemez, ayağını kaydırmaz, arkasından dolap çevirmez.Onun hırsı kendisiyle ilgilidir ve önemli motivasyon aracıdır.

Muhteris bir insan ise hedefine ulaşmak için kendisinin başarısını değil, başkasının başarısızlığını önemser. Bu nedenle kötülük yapar, sürekli insanları eleştirir, dedikodu yapar, başkasının önünü keser, birinin ayağını kaydırmak için her şeyi yapar.Zira kendileri yeterince bilgi, birikim ve donanıma sahip olmadığı için, ancak başkasının başarısızlığı sayesinde bir hedefe ulaşabilirler.

Kifayetsiz muhterisler, ancak başkasının cesetlerine basarak yükselirler. Bu yüzden hedeflerinde hep başkaları vardır, onların düşmesi için uğraşırlar.

Özel sektörde, devlet kademelerinde, siyasette, cemaatlerde, vakıflarda, sivil toplumda, medyada ve iş dünyasında kifayetsiz muhterislerin varlığı her geçen gün artıyor maalesef. İdareciler, yöneticiler, karar vericilerin bir kısmı işin ehli değiller, bir kısmı da menfaatleri için her şeyi yapabilecek muhteris insanlar.

En Büyük tehlike: Kurumsallaşan kifayetsizlik

Bir ülkenin geleceğini karartmak istiyorsanız, kifayetsiz muhterislerin önünü açarsınız. Bu tehlike, küçük alanlarda başlar, sonra da yayılır. Bir gün sistemlerin nasıl gerilediğini ve nasıl çöktüğünü izlersiniz.

Yaşadığımız bir çok sorun, inanın bu kifayetsiz muhterisler yüzünden başımıza geliyor. Onların kötücül düşünceleri, makamları, mevkileri, koltukları, köşeleri işgal ettiği anda yayılıyor ve ardından kurumsallaşıyor. Bir süre sonra kifayetsiz muhteris olmayan biri sistemde yer bulamıyor.

Büyüklerimiz, at sahibine göre kişner demiş. Kifayetsiz muhteris birinin bindiği at sahibi gibi olur, yönettiği kurum ve insanlar da bu davranış biçimini taklit eder. Bu davranış, yaygınlaşır ve sonunda bir akım haline gelir. Yani kurumsallaşan kifayetsizlik ve muhterislikten bahsediyorum.

İşte bu yüzden buna kifayetsiz muhterizm diyorum.

Ali Nur Kutlu

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber